Bu ülkede kendisini dindar olarak tanımlamayanlara, seküler/laik bir çizgide hayat yaşayanlara, kendilerini sosyalist, komünist, ateist, deist bir anlayışla tarif edenlere, kendisini dindar, muhafazakâr, Müslüman, İslamcı olarak tanımlayanlar olarak neler sunabiliyoruz, hangi alanlarda örnek olabiliyoruz?..
Bir laik, bir sosyalist, bir ateist hangi davranışından dolayı bir muhafazakâra, bir İslamcıya bakarak gıpta edebilir, örnek alabilir, hayran olabilir diye hiç düşünüyor muyuz?
Karşı mahalle olarak tanımladığımız insanlar, bizim siyasette inşa ettiğimiz İslami kimliğimize, İslami siyaset ilkelerimize, adalet anlayışımıza, yönetim tarzımıza, ekonomik programımıza, yaşam tarzımıza, merhametimize, duruşumuza bakarak, “Evet bizi de, çocuklarımızı da, bu ülkeyi de ancak bu insanların ilkeleri, bu insanların duruşu, bu insanların siyaset tarzı kurtarabilir” deyip, teslim olabiliyorlar mı? Yoksa bizim hatalarımız ve yanlışlarımız dolayısıyla, “İslami siyaset buysa, İslami kimlik buysa, Müslümanların merhameti ve duruşu buysa biz böyle bir dindarlıktan uzağız” mı? diyorlar.
Medya sektöründe, gazete ve TV alanlarında, sosyal medya alanında İslami kimliğimizin gereklerini yerine getirebildik mi? Bu alanda elimize geçirdiğimiz imkânlarla bir İslamcıya, kendisini Müslüman olarak tanımlayan birine yakışır bir kimlik sergileyebildik mi? Kendisiyle veya mensubu olduğu ideolojiyle ilgili bir haberi, İslamcı bir kanalda, İslamcı bir gazete de gören komünist bir siyasetçi, “Helal olsun, adamlar siyasi rakibimiz ama haber sunarken, manşet atarken, tivit yazarken bile haktan, hukuktan, adaletten ve gerçekten ayrılmıyorlar. Bu insanların medya ahlakına hayranım” diyebiliyorlar mı? Yoksa “Böyle Müslümanlık mı olur kardeşim! İftira desen bunlarda, yalan haber desen bunlarda, çarpıtma desen bunlarda, algı desen bunlarda” diye mi? söyleniyor…
İslamcılar ve muhafazakârlar olarak, ticaret hayatında ve ekonomide kendisini dindar olarak tanımlamayan insanlar üzerinde hayranlık oluşturabilecek bir İslami kimlik inşa edebildik mi? Ekonomi alanında Müslüman’ca örneklikler ortaya koyabildik mi? Borcumuza, çekimize, senedimize, sözümüze sadık kalabildik mi? İslamcı bir patronun hayatını gören sosyalist bir işçi, “Bu adam benim emeğimi sömürmedi, alın terim kurumadan hakkımı verdi”, diyebiliyor mu? Sakallı ve beş vakit namazlı bir esnaftan alış veriş yapan bir seküler, “Bu insanların ticaret ahlaklarına hayranım” diyebiliyor mu? Yoksa “Bunlar haktan hukuktan bahsederler, beş vakit namaza giderler ama kul hakkı yemekten, müşteriyi kazıklamaktan da kendilerini alamazlar” mı? diyorlar.
Dini ve ilmi alanda karşı mahalle diye tarif ettiğimiz insanlara aziz İslam’ın önüne, sağına, soluna bir şey eklemeden, tahkir etmeden, alay etmeden, kin ve intikam gütmeden, adres olarak cehennemi göstermeden, sadece İslam’ı anlatabildik mi? Kendimize, partimize, tarikatımıza, derneğimize değil, sadece İslam’a çağırabildik mi? Bizim hocalarımızı, ilim adamlarımızı, akademisyenlerimizi dinleyen bir ateist, “Neredeyse Müslüman olacağım arkadaş, bir din bu kadar mı güzel olur, bir ilim adamı kendi dinine bu kadar mı güzel davet eder” dedirtebildik mi? Yoksa “Ya bu Müslümanların hocalarına hayret ediyorum, kimi, bize Kur’an yeter diyor, kimi, hadisleri inkar ediyor, kimi güce göre fetva veriyor, kiminin ağzını sisteme dair bıçak açmıyor, bu nasıl iş” mi? diyor.
Siyasette, ekonomide, medyada, sosyal hayatta hangi güce ve imkâna sahip olursak olalım, İslami kimliğimizin gereği olan ve görenleri hayran bırakan örnekliğimizi kuşanamadığımız sürece asıl hedefimize asla ulaşamayacağız…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Hamza - Ağzına sağlık Günümüz müslümanı İslam'ın edebiyatını yapmakla meşgul.
Ahmet - Yazıda geçen "karşı mahalle" tabiri, kutuplaştırmaları arttırmak için dış ve yerli işbirlikçiler tarafından özellikle kullanılmaktadır. Gerçekte bizim toplumumuzda böyle keskin ayrımlar yoktur. Aynı aile içinde islamcı, milliyetçi, dindar, seküler vs. insanlar olabilmektedir. Mevcut iktidar döneminde maalesef dindarlık, sofuluk, islamcılık, muhafazakarlık büyük bir itibar kaybına uğradı. Maalesef bu durumun etkisi nesiller boyunca bile sürecektir.
Gülrin - iyi ahlaklı,dürüst ve çalışkan müslüman dindarları tenzih ederek bugünkü manzaranın iç açıcı olmadığı ve bir şeylerden şikayet ede ede bugün gücü ele geçirenlerin şahsiyet olarak gıpta edilecek durumda olmadıkları malum.yedi sene önce birine bir mutfak dolabı yaptırdık.mağazadaki ürünler hoşumuza gitmişti ama sonraki süreçte pişman olduk bir profesyonelle karşı karşıya olmadığımızı anladık.bu adamın dükkan kapısında rabia işareti vardı ama para kazandığı işi doğru dürüst yapmıyor ve müşterisini zarara uğratıyordu.yani müslüman kesimin çoğunda görüntü var ses yok birşeyler eksik ve bu kafayla da ne ülkeye ne de dünyaya olumlu anlamda çok katkımız olur.yazara teşekkürler bu konuyu işlediği için.
Yaşar Inan - adamın özel uçağı karadeniz halkının bir yıllık geçim kaynağıysa bööle müslümanların hepsi..........
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.