Anılan beşeri din/düzenler birbirleriyle çelişik, alternatif sistemler olsalar da temelde aynı mahiyettedirler: Materyalist/şeytani/cahiliye düzenlerdir. Müminler olarak kimi zamanlar emir ve yasaklara riayet edemesek de bunları kabul etmek/beğenmek suretiyle iman dairesinde kalırız. Ancak beğenmesek, itiraz etsek iman dairesinden çıkar, şirke, küfre saplanabiliriz.
Şeytan düşman ya... Doğruyu yanlış, yanlışı da doğru gösterir. Haramları süsler Allah’ın yolu/düzeni/ hayat tarzı yerine her çeşit düzeni/anlayışı yaymaya çalışır. Şeytanlar hem cinden, hem de insanlardan olur (Nas). Hem insan hem de cin şeytanları peygamberlere de müminlere de düşmanlıktan geri durmazlar.
Peygamberler nasıl ki Allah’a itaate (adalete/tevhide/barışa) çağırırlar; şeytanlar da Allah’a isyana (zulme, şirke, günaha) kendilerine itaate çağırarak insanları saptırabilirler. Şeytana uyarak, onun ayartması ile İslam’ın dışındaki yollara/ düzenlere yönelirler. Bu aslında şeytanı mabut/ilah edinmektir.
Bozulan barışı/adaleti yeniden sağlamak için düşmanlık yapanlarla mücadele edilir. İfsadın/zulmün/ zararın önlenmesi için düşmanlarla savaşılır. Teslim olunmaz, boyun eğilmesi zillet ve sorumluluktur. Düşmanlıkla sevmemek aynı şeyler değil. Her sevilmeyen düşman sayılmaz.
Konuyla ilgili ayeti kerimeler: Yasin, 60 / En’am,153 / Mümtehine,1-2-13 / Mücadele, 22 / Fatır, 6 / Yusuf, 53 / Maide, 51, 57.82 / Şûra, 8 / Nisa, 101, 138, 139,144 / Tevbe, 23 / Âl-i İmran, 28-57-118-119 / Bakara, 120.
Allah’ın düşmanlarına düşman olmayanlar Müslüman olabilir mi? “Allah için sevmek, Allah için buğzetmek farzdır.” “Allah’ın sevdiklerini sevmemek, sevmediklerini sevmek imansız gitmek nedenlerindendir.” Allah’ın sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemek kulluğumuzun gereği... Allah’ın düşmanlarını dost bilerek Allah’tan yardım alabilir miyiz? Allah’ın dostlarını/evliya düşman bilerek iflah olabilir miyiz? Bizler kullar olarak dost bildiklerimizi düşmanlarımızla yan yana görürsek ne yaparız? “Seven sevdikleriyle beraberdir”, birlikte haşrolunurlar. “Seven sevdiğini anar, sevdiğine itaat eder.” Sevgimiz, düşmanlığımız, itaatimiz bizi iki zıt hizbe götürür: Ya hizbullah ya da hizbüşşeytan. İtaat de ibadet de kulluk da öyle değil mi? Ya Rahman’ın veyahut da şeytanın kulluğu... Ya tevhit/İslam veya şirk. Ya adalet ya da zulüm/şirk. Hak olan tevhitten başka her şey batıl değil mi? Özgürlük, izzet, barış, adalet, saadet de ancak İslam’la mümkündür. Şunu da artık anlamalıyız ki, Allah-u Teala’nın düşmanlarıyla işbirliği yaparak, onları veli edinerek O’ndan yardım beklenmez.
Peki, bu kadar düşmanlarla kuşatılmışken kurtuluş yok mu? Ümit kesebilir miyiz ki? Hz. İbrahim’i ateşten/Nemrud’tan, Hz. Musa’yı (a.s.) Kızıldeniz’den / Firavundan, Hz. Yusuf’u (a.s.) kuyudan/zindandan çıkartan/kurtaran Rabbimiz var. Yeter ki biz O’nun velayetine/yoluna girerek O’nun kapısında bekleyelim. O (c.c.) Kâfi, Veli, Vekil, Nasir, Fettah değil mi? Tevbelerle/istiğfarlarla O’na dönelim. Ne kapılar açılır...
Ya Vedud! Sevdir bize sevdiklerini, yerdir bize yerdiklerini. Senin için seven, senin için buğzedenlerden eyle. Rabbimiz Fettah adıyla hepimizi şeytanlarımızın; devletimizi de düşmanlarımızın velayetinden, ümmetimizi/milletimizi de tefrika azabından/fitnesinden kurtarsın... Vesselam.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.