* Terör devleti, Filistin topraklarını gece gündüz bombalamayı sürdürüyor!
* Terör devleti, Filistinli çocukları katletmeye devam ediyor!
* Terör devleti, Filistinli kadınları katletmeye devam ediyor!
* Terör devleti, Filistinli yaşlıları öldürmeye devam ediyor!
* Terör devleti, Filistin topraklarında hedef gözetmeksizin ne varsa yok etmek için en gelişmiş silahlarıyla, bu İslam coğrafyasında -kahpece, alçakça, korkakça-denemeye devam ediyor.
* Terör devleti, Filistin milletini yok etmek için varını yoğunu harcarken tüm dünya bu soykırımı seyrediyor!
* Terör devleti, Filistin milletini yok etmek için varını yoğunu harcarken, İslam ülkeleri de elleri kolları bağlı, bu soykırımı öyle seyretmeyi sürdürüyor! Oysa 60’a yakın İslam ülkesi birer sille atsa terör devleti neye uğradığını şaşıracak!
* Ve son cümle… Erbakan Hoca’mızın deyimiyle, “Bir gün İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, hayatı gözünün önünden Gazze Şeridi gibi geçecek!” Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!
GAZZE DOĞAL GAZ YATAKLARI!
* “Gazze'nin gaz sahaları üzerindeki egemenlik meselesi hayati önem taşıyor. Yasal açıdan gaz rezervleri Filistin'e aittir. Gazze, Akdeniz'de yaklaşık 100 milyar metreküp doğal gaz rezervine sahip! İsrail’in, Gazze'yi ablukaya alması ve ekonomik olarak izole etmesi bu rezervden kaynaklanıyor. Bu rezervin değeri yaklaşık 4 milyar dolar. Eğer Filistin devleti kurulursa, bu rezervi kontrol etme fırsatını elde edemeyecekler. İsrail bu durumu güvenliğini tehdit olarak algılıyor.” (Emcet Saidoğlu, Filistin-Türk İş Adamları Derneği Genel Başkan Yardımcısı)
KUDÜS BİR İSLAM TOPRAĞI, PARÇALANAMAZ!
* Kudüs bir İslam toprağı, parçalanamaz! Ama Doğu Kudüs'ü Batı Kudüs'ten ayıran sadece bir tramvay yolu.
* Mahalli seçimlerde Kudüs'te Müslümanlar oy kullanamıyor. Zira vatandaş değiller...
* Kudüs'te sık sık önümüze çıkan fotoğraf, yüksek yüksek duvarlar...
* 60'a yakın yeni yerleşim bölgesi var. Burada yapılmak istenen bölgeleri izole etmek... Daha sonra da boşalan alanlara yeni Yahudi işgal alanları açmak...
* 6 milyondan fazla Filistinli kamplarda yaşıyor.
* Filistin'de sanayi yok. El-Halil'in üzüm bağları meşhur. Kudüs’ten El-Halil'e giderken yol boyu uzanan üzüm bağları dikkat çekiyor.
* El-Halil'de yeni Yahudi işgal bölgeleri... Beton mikserleri her yerde... Her yer inşaat. İş makineleri, dozerler... Sen senin olana sahip çıkmazsan, senden olmayan düşman senin olana çöker!
* Batı Şeria'nın nüfusu 5 milyondan fazla. Mülteci kampları dikkat çekiyor. Kendi topraklarında, kendi vatanlarında mülteci konumunda Filistinliler.
* Filistinlilerin evi Kudüs'te ama El-Halil'de mülteci durumundalar. Son derece çarpıcı bir tablo... İnsanın, "Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa / Yaşasın kefenimin kefili karaborsa!" diyesi geliyor... Üstadın deyimi ile...
* Kudüs'te 50 bin Hıristiyan’ın 5 hastanesi var. 350 bin Müslüman’ın ise sadece 3 hastanesi var. Bunun birkaçı da göz hastanesi. Bu hastaneler üzerinde de yıldırma politikaları yoğun olarak sürüyor. Mesela, alınan medikal araç ve gereçler sebepsiz yere aylarca gümrükte bekletiliyor.
* Hz. İbrahim kabri... Müslümanlar Kâbe’nin hemen yakınındaki Hz. İbrahim makamına el sürmek için yarışırken, Hz. İbrahim kabri adeta yalnızları yaşamakta. Müslümanlar bu alanda neden duyarsız sahi? Anlamak zor! Burası adeta peygamberler şehri; Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. Yusuf...
* El-Halil şehrindeki Halilürrahman Camii’nin şu andaki durumu şöyle; yarısı cami yarısı sinagog! İsrail askerleri elleri tetikte caminin farklı mekânlarında nöbet tutuyor... Camiye girerken İsrail askerlerinin kontrolünden geçiyorsunuz! Gelinen duruma bakar mısınız! Halilürrahman Camii’nde 2 yıldır akşam ezanı okunmuyor. Cumartesi günleri de hiç ezan okunmuyor. Gerekçe mi… Yahudiler rahatsız olmasın diye!
* Her zaman açılmıyor kapıları; Halilürrahman Camii ziyaretinde Hz. Yusuf’un (A.S.) kabrinde dua etme imkânı bulduk, elhamdülillah.
* Hz. Musa makamında bulunan tüm saatler durmuş... Neden acaba?
“BU KARDEŞLİĞİ BOZMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEKTİR!”
* “İnanç varsa her şey vardır. Türk milletinin şanlı tarihi bu gerçeğin eşsiz örnekleriyle doludur. İstiklal Savaşı'nda yeterli topumuz, tüfeğimiz hatta ekmeğimiz yoktu. Ama milletimizin sarsılmaz bir imanı vardı. Bu inanç sayesindedir ki bütün imkânsızlıklara rağmen adını tarihe altın harflerle yazdıran bir kurtuluş destanı gerçekleşti. Milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi hiçbir baskı ve dayatmaya boyun eğmeyeceğini, hiçbir emperyalist kuşatmaya geçit vermeyeceğini bütün dünyaya haykırdı.”
* “İstiklal mücadelesi yıllarında, ülkeyi topla tüfekle parçalayamayacağını anlayan güçler, bugün çok daha sinsi ve karanlık planlarla ülkemizi bölmeye çalışıyor. Ülkemizin üzerinde oynanan en sinsi ve en kirli oyunlardan biri terör olaylarıdır. Dış güçler taşeron terör örgütleri eliyle bin yıldır bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan milletimiz arasına fitne sokmaya çalışmakta, bu yolla bir kardeş kavgası çıkarmayı amaçlamaktadır.”
*“Ancak milletimiz sahip olduğu tarihi tecrübe ve sağduyu ile bu karanlık oyuna düşmeyecektir. Bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. İstiklal Savaşı’nda ortaya konan kararlılık ve fedakârlık herkes tarafından yeniden hatırlanmalı.”
*“Ülkemiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Böyle bir dönemde kısır kavgalar, içi boş tartışmalar yerine bir an evvel Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya’yı kuracak çalışmalar başlatılmalıdır.”
*“Bu duygu ve düşüncelerle tüm milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum.” (Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Millî Görüş lideri, T.C. 54. Hükümet ( Refah-Yol) Başbakanı)
***
Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıl dönümü hayırlara vesile olsun. Âmin.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.