Osmanlı Tokadı Lazım Bunlara!

* Bir Osmanlı tokadı lazım bunlara, kendilerine gelsinler!

* Terör devleti İsrail yaptı, yapıyor, yapacak! ABD, Batı destek verecek! Her zaman küfür tek millettir. Önemli olan biz ne yapıyoruz?

* Dua çok önemlidir. Bedir Savaşı’nda 313 Müslüman 1.000 müşrike galip geldi. Müminler hem kâfirle savaştılar hem dua ettiler. İkisi bir arada…

* Yahudiler, dünyanın en korkak insanlarıdır. Bomba atmak kolay, göğüs göğüse çarpışmak zor, işgalci İsrail bunu yapamaz!

* Eğer Müslümanlar bir olursa ABD de, Batı da bir şey yapamaz!

* O çocuklar cennete gider, biz kendi halimize ağlamalıyız!

* Hepimize çok büyük vebal var!

* Bir millet, Filistinliler, tüm dünyanın gözü önünde canlı yayınlarda Siyonistler tarafından yok edilmek isteniyor.

YARILACAK YİNE DENİZ!

Kadın, yaşlı, çocuk acımadan

Saldırıyor hiç hukuk tanımadan

Söylüyor da yalan üstüne yalan

Ettikleri gibi dinlerini talan.

***

Yola getirmek zor hukukla

Amerika'nın elindeki kukla

Kötülük işlerler Firavunlukla

Yarılacak yine deniz ortadan.

(Abdullah Kara) 

FİLİSTİN’DEN BAZI NOTLAR…

* Yafa, bir liman kenti... Osmanlı yapıları ile dikkat çekiyor. Daha dün yapılmış gibiler. 3 tane cami var, şehirde.

* 2. Mahmud Camii. Serin mi serin. İki mihraplı tam bir Osmanlı camisi. Peygamberimizle (sav) birlikte Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Nuh, Hz. İbrahim peygamberin isimleri de var, duvarlarında. Bizim camilerden farklı olarak... Avlusunda sebili de var. Tüm ihtiyaçları İslami kesim tarafından karşılanıyor. Duvardaki Türk bayrağı da dikkat çekiyor.

* Yafa’da bazı camiler Yahudilere tahsis edilmiş. Yahudiler de bu camileri bazı Ermeni ailelere mesken olarak vermişler...

* Yafa’daki saat kulesi... 2. Mahmud zamanında inşa edilen sanat harikalarından. Buraya dikkat; bu saat kulesinin mekanizması İngiltere’ye götürülmüş!

* Hasanbey Camii… Sürgün edilen Müslümanların adeta fotoromanı cami duvarlarında.

* Yafa’da ve Kudüs’te dikkat çeken hususlardan biri arabaların eski model olması.

* Yafa’nın ‘havalenin merkezi’ olduğunu biliyor muydunuz? Dünyadaki tüm kredi kartlarının trafiği bir şekilde bu şehre uğramadan yoluna devam edemiyor. İlginç...

* Yafa’dan Kudüs’e giderken yol boyu seralar, tarım alanları dikkat çekiyor. Terör devleti İsrail’in her yıl milyonlarca dolar gelir elde ettiği tohumlar bu alanlarda mı elde ediliyor acaba!

GELECEĞİ MUHKEM KILMAK İÇİN…

Devlet kuruluşlarıyla, özel sektörüyle hülasa tüm bir millet olarak; bu toprakların, bu kadim medeniyetin geleceğe emin adımlarla, güvenle yürümesi için güçlü projeksiyonlar lazım değil mi?

* Mesela, denmesi gerekmez mi; yahu, bugüne kadar ne oldu oldu, memlekette tarım ve hayvancılık neredeyse bitti! Taa Amerikalara canlı hayvan almak için seferler düzenliyoruz. Bunu düzeltmek yine bizim elimizde. Bunun içinde köyleri canlandıracağız, toprağı yeniden işler hale getireceğiz, verimli hale getireceğiz. Bunun için de köy okullarını gerçek manada açıyoruz! Köyde üretim yapanların ürettiklerini devlet olarak biz ederinden fazla ücretle alacağız, yani sübvanse edeceğiz. Ki, çiftçi isteyerek, severek, azimle, çabayla, memnuniyetle gelecek yıl da üretime ve istihdama devam etsin…

* Mesela, denmesi gerekmez mi; yahu, özellikle İstanbul başta olmak üzere büyükşehirler artık yaşanmaz hale geldi! Büyükşehirlerde yaşamak zorlaştı. Artık büyükşehirlere göçü önlemek için şu şu şu tedbirleri aldık, alıyoruz. Artık insanımız doğduğu yerde doyacak. Onun da önlemlerini şöyle şöyle aldık, alıyoruz.

* Mesela, denmesi gerekmez mi; yahu, nesil/ler elden gidiyor. Nesillere önce ahlak ve maneviyat umdelerini eksiksiz vermemiz gerekir. Maneviyattan ve ahlaktan yoksun yetişen gençler, bir milletin sağlam geleceğini nasıl tahkim edecek? Bunun için de millet olarak ‘önce ahlak ve maneviyat’ seferberliği başlatıyoruz. Ekranların, internetin, medya unsurlarının bu anlamda zararlı unsurlarını şu şu şu kararlarla önleme konusunda şu şu şu kararları aldık. Millet olarak elbirliği ile çalışacağız, demek gerekmiyor mu?

* Mesela, denmesi gerekmez mi; yahu, nesil elden kayıyor. Memleket sevgisi, memleket sevdası, vatanseverlik çok önemli argümanlar. Bu kavramların nesillerde neşvünema bulması lazım. Bunun için de şu kararları aldık, almaya devam edeceğiz.

* Mesela, denmesi gerekmez mi; yahu, tamam tüm dünyada gençliğin genel bir dejenerasyonu söz konusu. Gençler okumaktan ziyade bakmak istiyor. Gençler araştırmaktan çok ‘2k’ya rağbet ediyor; kafe ve konser… Ama hayır be kardeşim, biz bunu tersine çevireceğiz. Sömürgecilerin, emperyalistlerin tek düğmeye basarak tüm dünyayı idare etmesine müsaade etmeyeceğiz. Tek devlet, tek dünya, tek hayat tarzı, tek sağlık, tek para vb. gibi küresel yıkıcı ve bölücü karanlık senaryo, plan ve programları çöpe attık. Kendi öz benliğimizi tahkim eden kararlar aldık, almaya devam edeceğiz…

***

Devam etmek, bu maddeleri uzatmak elbette mümkün…

Bütün bunları yapmak için de kararlı bir tutum ve tavır ortaya koymak gerekmiyor mu?    

Bilmiyorum, yanlış mı düşünüyorum…

Sizce nasıl olması lazım?

ÜRETİM NEREDE, KALKINMA NEREDE?

Bilmem dikkatinizi çekiyor mu;

Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla ekranlardaki reklamları izliyor musunuz?

Varsa yoksa banka reklamları…

Oysa…

Cumhuriyet’in ilk yılları denilince ilk akla gelen;

* Üretim merkezleri nerede?

* Fabrikalar, fabrikalaşma nerede?

* İstihdam potansiyeli nerede?

* Tarım nerede?

* Ziraat nerede?

* Hayvancılık nerede?

* Demir ağlar nerede?

* Sanayi nerede?

* Üretim nerede?

* Yatırım nerede?

* Uçak fabrikaları nerede?

* Kalkınma hamleleri nerede?

***

Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla şöyle esaslı bir üretim ve yatırım seferberliği reklamlarının ekranları, gazeteleri ihata etmesi gerekmez mi?