İsrail Vahşetine Karşı Ne Yapabiliriz?

Türkiye’nin askeri bir müdahale yapması olanaksız görünüyor. Bunu anladık. Peki, Filistin’e yardım sadece askeri müdahale ile mi sınırlı. Filistinli direnişçiler yıllardır bizim yeterli sayıda savaşçımız var, bize lojistik desteği verin diyor. İkinci olarak da kamuoyu desteği oluşturulmasını istiyor. Buralardan hareket etmemiz gerekir.

Büyük milletimiz 1000 yıldır büyük bir onur ve şerefle İslam dünyasını, her türlü tehlikeden korudu ve liderlik etti. İşte gördüğünüz bütün zulümler, dökülen bütün kanlar, milletimizin oralardan hazin çekilişinden sonra oldu. Ancak bu liderlik ruhu hiçbir zaman yok olmamalıdır. Olmadı da. İşte bu bilinçle, bizler, diğer herkesten daha farklı olarak ortaya çok daha büyük bir çalışma ortaya koymalıyız. Gönül isterdi ki bu çalışma; derhal D-8 in aktifleştirilmesi, İslam dünyası liderlerinin ortak ve caydırıcı eyleme geçirilmesi olsun. Ancak her taraftan kuşatılmış, ekonomisi ayakta zor duran, sağa sola tavizler vermek durumunda kalan bir ülke olarak bunları yapamıyoruz. Hatta tarihin bu en ağır vahşetlerine karşı hükümet çevrelerinin ciddi bir tepki bile koyamadıkları ortada.

Ancak bu tabloya karşı yapabileceğimiz çok faydalı çalışmalar var. İlk etapta ülke olarak, tüm dünyada Filistin halkının yaşadığı zulme ve İsrail vahşetine karşı bir kamuoyu tepkisi oluşmasını sağlamalıyız. Bu kamuoyu gücü ise örgütlü ve devamlı olmalıdır. Tüm dünyada milyarlarca insanın İsrail zulmüne ortak ve yüksek sesle, her daim tepki verdiğini düşünün. Bu takdirde, bu zulümleri yapmak o kadar da kolay olmayacaktır. İşte bu ortak evrensel tepki için Türkiye harekete geçmelidir.

Dünya tamamen vicdanını kaybetmiş değil. Batı’da ve Doğu’da sesini yükselttiğinde etki edecek oranda vicdanlı insanlar var. Son günlerdeki protestolara baktığımızda belki de İslam ülkelerinden bile daha fazla sayılarda Batı’da eylem yapan Yunanistan’dan, İspanya’ya kadar insanlar var. Futbol kulüpleri taraftar grupları, dünya çapında müzisyenler, sanatçılar, sosyal medya kullanıcıları var. İşte bu insanlarla tanışılmalı, sivil toplum kuruluşları kurulmalı, her dilde yayınlar yapılmalıdır. Bunu yapacak ekipler kurulmalıdır. Hazırlanan video, görüntü, kayıt vs. ile gelişen olayların en doğru bir şekilde dünyaya aktarılması ve hiç olmazsa insanların mazlumları suçlu gibi görmesi engellenmelidir. Zor ama sonuç alınacak bu çalışmayı tabi ki yapabiliriz. Sadece sosyal medyada trollük yaptırılan grup ve kişilere harcanan bu haram paralar bile böyle hayırlı işler için kullanılsa ciddi yol kat ederiz.

Bu şekilde oluşacak bir sosyal gücün harekete geçirdiği belki de milyarlarca insanın vereceği maddi ve manevi destek Filistin’e ilaç olacaktır. Zalimler, bu tepkilerle beraber şimdiki kadar cesur olamayacaktır. Bu konuda görev, hem hükümete ve hem de muhalefete düşmektedir. Bu konuda önce ülke içinde tüm siyasal oluşumların desteği alınarak bir hareket ortaya konulmalı ve sonra dünyaya açılmalıdır. Artık ayakları yere basan bir şeyler yapmanın zamanı çoktan gelmiştir.