İnsanlık Batı’nın vahşi ruhundan tarih boyunca çok çekti, çok çekiyor. Dünya hangi zaman ve tarihte bakarsak bakalım sonuç hep aynı. Mazlum insanlara, mağrurlar, zalimler sürekli acı çektiriyor. Metafiziği hayatından çıkaran, materyalist düşüncenin ağır basmasıyla denge bozuldu. Sömürü, işkence, sonu çok ağır olan yıkımlar hep Batı ruhu kaynaklı.
Tam anlamıyla sömürgecilerin işgaliyle, yerlerinden yok eden yerlileri soykırımlarda da bulundu. Batı ruhunda insanlık adına değişen bir yanı yok.
Osmanlı Devleti’nin yıkılışıyla emperyalizmin meydanı boş bulması onların işini kolaylaştırdı. Hindistan’da, Afrika’da, Uzak Doğu’da, Güney Amerika’da, Orta Doğu’da dönemsel olarak zulüm devam ediyor.
Orta Doğu birçok yönüyle hedefte. Halkının Müslüman olması, bölgede önemli yer altı kaynaklarının bulunması nedenler oluşturmak için yeter. Asıl neden de Siyonist bir oluşum.
Müslümanlar için bir yanıyla ırkçılık sorunu var. Bölgenin birkaç önemli unsuru bulunuyor. Türkler, Araplar, Acemler, Kürtler, Peştular, Pakistanlılar ve diğerleri. Dinleri ve kültürleri aynı olmasına karşın bu halkları birbirine düşürmenin yol ve yöntemleri bulunuyor. Kimi kavimlere yurt alanı açılmışken, kimilerine gerek görülmemiştir. Aslında coğrafyada insanları birbirinden ayırmanın zorlukları var. Dinleri ve kültürleri aynı. Böyle olmasına karşın fitne oluşturmak için çeşitli nedenler oluşturmuştur. Kavimler, mezhepler, aşiretler gibi. Günümüzde güneyimizde yer alan bölge halkının büyük kısmı Arap. Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Sabiiler gibi farklı topluluklar da var. Ancak bu geniş coğrafyadaki kurgulanmış küçük devletçiklere şöyle bir göz attığımızda Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Kuzey ve Güney Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Kuveyt gibi. Bunların birbirlerinden ne farkları var? Bu konuları çok yazdık, anlattık. Bu aşiretlerin bir araya gelemeyişi... Ne kadar da tuhaf. Bu ülkeleri yönetenler birileri tarafından getirilmişlerdir, bir yanıyla da korunuyorlar. Gelenlerin ayak bağları olduğundan özgür değildirler. Bunu büyük diye bildiğimiz ülkeler için de söyleyebiliriz. Bunlar ya ırk devletleridir ya da aşiret devletleridir.
Siyonist Yahudilerin bölgeye getirilip yerleştirilmesi belli zamanlar ve dönemlerde aşamalarla olmuştur. Bu konunun üzerinde ileriki bölümlerde üzerinde uzunca duracağız. İnsanları yanlış bilgilerle yönlendirenlerin, bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri önemli konular ve durumlar var.
Karanlık ruhlu vahşi Batı için öncelikli kendi insanıdır. Bazan da kendi insanını bile çıkarları uğruna feda edebilmektedir. Pakistan Devlet Başkanı Zülfikar Ali Butto bir uçak kazasında öldürülürken Amerika kendi adamlarını da yem olarak kullandı. Fakat yakın zamanda buna daha özen gösterdi. Kendi insanının bir teki bile çok kıymetlidir. Daha önce de yazmıştım bu köşemde. Bülent Ecevit, Meclis’te partisinin grubunda “ İsrail soykırım yapıyor” dedi, partisi dağıtıldı, akıbeti ve ölümü de sorularla doludur.
Merhum Erbakan’ın ilk hamlesi MSP döneminde Konya’daki Kudüs yürüyüşü, Kıbrıs Barış Harekâtı, D 8 projesi emperyalizmin canını sıktı. Fırsat verilmemeye çalıştı ama direndi, ama çabaladı, gene de yoluna devam etti. Bölünmesi, parçalar koparılması sonucu bu güçlü akım etkisizleştirilmeye çalışıldı.
Filistin’de emperyalizm bir bütün olarak hareket ediyor. Amerika, AB ülkeleri, İngiltere ve bunlara mahkûm ve bağlı hemen bütün ülkeler birlikte hareket ediyorlar. Binlerce insanın göstere göstere öldürülmeleri onlar için sıradan bir durum. Karşılıkla hamleler ya çıkar ilişkileri bağlamında gelişiyor ya da emperyalizmin kurguladığı oyunlara süregeliyor.
Batı için insan kanı ucuzdur. Doğuluların, mazlumların hele de Müslümanların kanları çok ucuzdur, sıradandır, değersizdir. Bu, insanlığın ölümüdür ama sonuçta kendisinin ölümüdür. Bu kaçınılmaz bir durumdur.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)İyıldız - ZİYA'UL-HAK
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.