Reklamı Kapat

Filistinliler Toprak Sattı Mı?

Zaman zaman kamuoyunun gündemine getirilen “ Filistinli Müslümanların Yahudilere toprak sattığı” iddiasını objektif olarak vuzuha kavuşturmak gerekir. Zira, Haçlı İngiltere’nin işgal edip, Siyonist İsrail’e terk ettiği İslâm ve Osmanlı mülkü Filistin topraklarının “sömürü, baskı, şiddet, zulüm ve kanla” el değiştirmesini bir bakıma meşrulaştırmak için kullanılan “ Filistinliler toprak sattı” iddiasına hakkaniyetle yaklaşmak gerekir.

Bilindiği gibi Filistin toprakları, miladi 638 yılında Hz. Ömer (r.a)’in beldeye İslâm mührünü vurmasının ardından Emeviler, Abbasiler, Tulunoğulları, İhşitler, Fatimiler, Selçuklular, Eyyubiler, Harzemşahlar, Memlûkler ve nihayet 1517’de Yavuz Sultan Selim Han ile birlikte Büyük Osmanlı Devleti’nin eline geçmiş; Osmanlılarla selam yurdu olan kutsal topraklardaki İslâm mührü 1916’ya kadar devam etmiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in kurduğu Büyük İslâm Devleti’yle birlikte 638 yılından 1916’ya kadar 12 asır Müslümanların elinde huzur ve güvenin merkezi olan Kudüs ve tüm Filistin toprakları, daha önce de değişik devletlerin eline geçmişti. Babiller, Mısırlılar, Romalılar, Persler burada hâkimiyet kurdu ama hiçbir zaman Siyonistlerin hâkimiyetine girmedi. Bu bakımdan bu topraklarda en fazla hak sahibi Türkler ve Arapların; en az hak sahibinin ise Yahudiler olduğuna tarih şahittir.

Büyük Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Kafkasya, Irak, Hicaz-Yemen ve Suriye-Filistin cephelerinde savaşmak zorunda kalmıştı. Buna müttefiklerine yardım için savaştığı İran, Makedonya ve Galiçya cephelerini de eklemek gerekir. Birçok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti, Filistin cephesinde mağlubiyetle buradan çekilmek zorunda kaldı.

İngiltere, Fransa ve Rusya’nın aralarında imzaladıkları 1916 tarihli Sykes-Picot Anlaşması ve 1917’deki Balfour Deklarasyonu ile Hıristiyan İngiltere’nin öncülüğünde Yahudi bir devletin kurulmasının zemini hazırlandı. Böylece Haçlı-Siyonist ittifakıyla Siyonistlerin bölgeyi işgali gerçekleşti.

Toprak satışı meselesine gelince:

Osmanlı Devleti’nde arazi/toprak beş çeşitti. Bunlar “Mîrî arazi, mevkuf arazi, mülk arazi, metruk arazi ve mevât arazi” idi. Devlete ait mîrî arazi, vakıf arazisi olan mevkuf arazi ile sahibi olmayan metruk ve mevât arazinin satışı yasaktı. Sadece mülk arazi belirli şartlarda satılabilirdi.

Filistin’de Osmanlı Devleti’nin egemen olduğu yıllardaki (1517-1914) toprak sistemi hakkında özetle şunlar söylenebilir:

1-    Osmanlı Devleti, Filistin’deki toprakların satışı konusunda çok hassas davranmış, özellikle yabancılara ve Yahudilere toprak satışını yasaklamıştır.

2-    Devlete ait olmayıp şahıslara ait olan mülk araziler, Osmanlı teb’ası olup olmaması ve dini hüviyetine göre değerlendirilmiştir. Teb’a değil, yabancıysa toprak satılmamıştır. Osmanlı teb’ası ise dinine bakılmış, eğer Müslümansa satılmıştır. Hıristiyan ise satılmasına belirli şartlarda izin verilmiş, Yahudi ise asla satılmamıştır.

3-    İngiliz Yahudileri, 15 Nisan 1880 tarihinde bu bölgeden toprak satın almak isteyerek Meclis-i Vükelâ’ya talepte bulunmuşlar, Sultan II. Abdülhamid Han talebi reddetmiştir.

4-    Osmanlı Devleti, değil toprak satmak, Filistin topraklarına özellikle Yahudi göçünü engellemek için iskân politikası uygulayarak Müslüman muhacirleri Filistin’e yerleştirmiş, toprak vermiştir.

5-    Filistin topraklarının yüzde 80’i devlete ait mîrî arazi, yüzde 20’si şahıslara ait mülk arazisiydi. Osmanlı Devleti, mirî arazileri yabancılara özellikle Yahudilere satmamış, yasaklamıştır.

6-    Yabancı Yahudilere toprak satışı, şahıslara ait mülk arazilerde gerçekleşmiş, devlet bunu fark edince iptal etmiştir. Mesela, Yahudiler toprak alabilmek için bir Müslüman yahut bir Hıristiyan vatandaşı alıcı gibi göstererek hülleyle usulsüz alım yapma yoluna gitmiş; devlet bunlardan tespit ettiklerini iptal etmiştir.

7-    Osmanlı Devleti’nin gözünden kaçan usulsüz şahıs arazisi satışı yüzde 1 bile değildir.

İngilizler döneminde toprak işgali:

1-    Bölgenin Osmanlı Devleti’nin elinden çıkması, 1916 Sykes-Picot Anlaşması ve 1917’deki Balfour Deklarasyonu sonrası İngilizlerin eline geçtiği tarihten 1947 yılına kadarki süreçte toprak satışı daha doğrusu gasp ve hırsızlığı İngiliz siyasetinin el çabukluğuyla gerçekleşmiştir.

2-    Şahıslara ait olan mülk arazilerinden bir kısmı halihazırda Filistinli Müslümanların elindedir. Gazze buna örnektir. Geriye kalan topraklar, Siyonist İsrail’in işgali, baskısı, zor kullanması ve zulmü altındadır.

Netice itibarıyla Filistin’in gerek demografik yapısı gerekse toprakları Haçlı-Siyonist iş birliğiyle zorbalıkla, işgalle gasp edilmiş, çalınmıştır.

Filistinli Müslümanlar, topraklarını korumak için direnmiştir, direnmeye devam etmektedir. Yıllardır topraklarının ellerinden zorla alınmasına, işgal edilmesine direnen Filistinlilere “Topraklarını sattı” demek hakkaniyetli bir yaklaşım değildir. “Filistinliler toprak sattı” gibi bir söylentiye inanıp, onların içinde bulundukları duruma “açgözlü dedelerinin günahlarını çekiyorlar” demek, Filistin meselesini ve Haçlı-Siyonist ittifakının kirli yüzünü görememektir.

“Filistinli Müslümanlar Yahudilere toprak sattı” iddiasına sarılanlara Türkiye’deki yabancılara toprak satışını hatırlatmak isteriz. 03.05.2012 tarihinde 6302 sayılı Tapu Kadastro Kanunu’nda yapılan değişiklikle mütekabiliyet şartı kaldırılmış, 183 ülke vatandaşının karşılık şartı aranmaksızın ülkemizden mülk ve toprak/arazi edinmesinin önü açılmıştır.

İçişleri Bakanı’nın açıklamasına göre, “1 Ocak 2002’den 19 Temmuz 2023’e kadar yabancılara 28 milyon 320 bin 28 metrekare toprak satılmıştır” (https://www.milligazete.com.tr/haber/16279977/bakan-yerlikaya-rakam-verdi-yabancilara-ne-kadar-arazi-ne-kadar-konut-satildi)

Çoğumuzun adını dahi duymadığı “Wallis, Futuna adaları, Palau, Fiji, Vanuatu, Aruba, Nevis, Tobago, Saint Kitts, Antigua, Barbuda, Trinidad, Guyano” gibi ülke vatandaşları dâhil olmak üzere dünyanın birçok yerinden kişilere toprak satılmıştır.

Kendilerini Filistinlilerden daha vatanperver gören bu kişilerin, Türkiye’nin yabancılara toprak satışına karşı çıkmamaları hayret-i mucibdir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Siyami Akyel - Mesaj Gönder



Şehir Markaları

Siz de şehir markaları arasındaki yerinizi mutlaka alın...

+90 (212) 697 10 00
Reklam bilgi

Anket Akaryakıt fiyatları Erdoğan'ın imzası ile zamlandı! ÖTV zam kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm anketler