Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Bir şey yok sayılarak, yok olmuyor. Filistin topraklarında yaşanan kriz, inkârcı Yahudilikten, yani Siyonizm dininden kaynaklıdır. Bu dine göre, vaat edilmiş topraklar üzerinde, sadece Yahudilerin yaşayacağı bir devlet kurmaları, inkârcı Yahudilerin imanıdır ve vaat edilmiş topraklar üzerinde yaşayan bütün kavimler işgalcidir ve toprakların bu işgalden kurtarılması ve Büyük İsrail’in kurulması Siyonizm’in tek gayesidir. Yahudilerin kendilerini üstün ırk, diğer kavimleri insan görünümlü hayvan olarak görmeleri, onlara kin ve nefret beslemeleri Siyonist akidenin esasıdır. Bu akideyi onlara, ataları Yakup (a.s) telkin etmediği gibi, ondan sonra gönderilen Hz. Musa, Davud, Süleyman ve İsa gibi peygamberler de telkin etmemişlerdir. Siyonizm dinini Yahudilere telkin eden, inkârcı hahamlar ve kâhinler olmuştur. Beni İsrail’e gönderilen bütün peygamberlerin, onlara telkin ettiği tek din İslam’dır. Bakara 132: “Bu dini (İslam), İbrahim oğullarına tekrar tekrar tavsiye etti. Yakub da: ‘Ey benim oğullarım, Allah bu dini, İslam’ı sizin için seçti. Kesinlikle, İslam’ı yaşayan Müslümanlar olarak ruhunuzu teslim edin’ diye tekrar tekrar tavsiyede bulundu.” Bu ayet; İbrahim’in ve Yakub’un (a.s) evlatlarına telkin ettiği dinin İslam olduğunu bildirmektedir. Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı üç semavi dinin merkeziymiş gibi takdim etmek de İslam gerçeğini saptırmaktan başka bir şey değildir. Al-i İmran 67; “İbrahim ne bir Yahudi ne de bir Hristiyan’dı. Ancak o tevhide inanan hanif bir Müslümandı. O, müşriklerden de değildi.” Bu ayet; “İbrahimî dinler” görüşünü reddediyor. Kur’an’da Beni İsrail için beyan edilen bütün üstünlükler, İslam sebebiyledir. Beni İsrail olmaları sebebiyle kendilerine tanınmış hiçbir üstünlük yoktur. Beni İsrail’in İslam’dan dönüp ve üstün ırk inancını benimsemelerini Kur’an, inkârcılık ve fesat olarak tanımlamıştır. Maide 64: “Yahudiler Allah’ın eli sıkıdır derler. Sıkı olan, onların elidir ve bu iddialarından dolayı Allah tarafından lanetlenmişlerdir. Aksine Allah’ın elleri açıktır. O, lütfunu dilediği gibi dağıtır. Rabbinden sana indirilen onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürecek kin ve nefret tohumları saçtık. Ne zaman savaş ateşi yaksalar, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışırlar, Allah da bozguncuları sevmez.” Bu ayetten çıkaracağımız sonuç, inkârcı Yahudilerin işi gücü yalandır, iftiradır, İslam düşmanlığıdır, savaş çıkarmaktır, bozgunculuk yapmaktır. Ancak Allah, onların yaktığı savaş ateşini her daim sündürmüştür ve Allah bozguncuları sevmez.
FİLİSTİN’DE YAŞANAN SAVAŞ
Televizyonları izliyor, siyasilerin, uzman yorumcuların açıklamalarını dinliyoruz. Yaşanan bu savaşın gerçek sebebini ortaya koymada; televizyonlar, siyasiler ve uzman yorumcular gerçeğin çok uzağında kalıyorlar, yanlış ve eksik okumalarda bulunuyorlar. Tavsiyemiz odur ki; televizyonlar, siyasiler ve uzman yorumcular, Filistin’de ve dünyada yaşanan olayları Kur’an’la okurlarsa, işin gerçeğini öğrenmiş olurlar ve milletimize doğru olanı aktarırlar. Filistin’de yaşanan savaş; bir hak batıl, ıslah ile ifsat, barış ile zulüm, iman ile küfür, İslam ile Siyonizm’in savaşıdır. Bu savaşın hak tarafında; HAMAS ve şuurlu Müslüman topluluklar vardır. Savaşın batıl tarafında ise İsrail, ABD, AB ve işbirlikçi yönetimler vardır. Bu savaşta HAMAS ve şuurlu Müslüman topluluklar; Hz. İbrahim’in, İshak’ın, Yakub’un, Yusuf’ın, Musa’nın, Davud’un, Süleyman’ın, İsa’nın ve Hz. Muhammed’in tarafını temsil etmekte, bu peygamberlerin mücadele ettiği tevhid, adalet ve barış gibi üstün değerler için savaşmaktadırlar. Bu savaşın karşı tarafı olan İsrail, ABD, AB ve işbirlikçi yönetimler; Nemrutların, Firavunların, Tağut’ların, inkârcı kâhinlerin, haham ve rahiplerin tarafını temsil etmekte, bu zalim ve zorbaların mücadele ettiği şirk, zulüm, gözyaşı, cehalet ve karanlık için savaşmaktadırlar. Bu savaşın galibi bellidir. Bu savaş, eninde sonunda Müslümanların zaferiyle sonuçlanacaktır. Tarihi Allah yazar. Ve Allah, zaferi Müslümanlar için vadetmiştir. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail rejimi başbakanı Netanyahu, AB liderleri ve işbirlikçi yönetimler bilmelidir ki, temsil ettiğiniz batıl ve korumaya çalıştığınız İsrail zail olacaktır. Sizin göreceli gücünüz, HAMAS’ın ve Müslüman toplulukların sahip olduğu iman gücü karşısında hiç hükmündedir. Bu güçle siz, yakıp yıkarsınız, kadınları çocukları, masum ve savunmasız insanları öldürebilirsiniz ama HAMAS ve şuurlu Müslüman toplulukların cihat şuurunu ve imanlarını öldürüp boğamazsınız. İşte buna gücünüz yetmez. Siz kendi ecelinize koşuyorsunuz. Çünkü siz, Allah ve İslam ile savaşıyorsunuz. Bu savaşı kazanmanız mümkün değildir.
LA GALİBE İLLALLAH
Olayları “din ile okumayalım” diyen gafiller var. Bunlar İsrail’in, ABD’nin ve AB’nin kendi dinlerinin savaşını verdiğini bilmiyorlar mı? Onlar niyetlerini gizlemiyorlar ama biz tevillerle onları aklamaya çalışıyoruz. Mülkün sahibi Allah’tır. Allah; mülkünde tek tasarruf sahibidir. Kimse, dünya hayatının bir imtihan hayatı olduğunu unutmamalıdır. Galip olan ABD, İsrail, AB ve NATO değil, Allah’tır. Allah’ın kimi zaman, zalimlere ön vermesi de bir imtihan, müminler için de bir rahmettir. Bizim işimiz zafer için zaman tayin etmek değil, zaferi getirecek cihadı hakkıyla eda etmektir. Allah vadinden dönmez. Nisa 76: “İman edenler, Allah yolunda, İslam uğrunda savaşırlar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler ise putlaştırılmış, zalim, azgın diktatörlerin, idarelerin, şeytani güçlerin, tağutun uğrunda savaşırlar. O halde siz, şeytanın, şeytan karakterli ahlâksız azgınların, şeytani güçlerin liderlerine ve dostlarına karşı savaşın. Şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytani güçlerin yaptığı örtülü savaş taktikleri pek zayıftır.” Zafer, bu emrin içindedir. Selam hidayete tabi olanlara…
İsmail Hakkı AKKİRAZ
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Serkan - Allah razı olsun Allah’a emanet olun inşallah
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.