3.000 yıldır devlet kurmayı becerememiş Siyonist topluluğun, Haçlıların gölgesinde devlet kurması ve yine Haçlıların himayesinde Müslümanlara zulmetmesi başarı değil, en büyük yenilgidir.
İngiltere’nin himayesinde devlet kuran, ABD ve Batı’nın desteği sayesinde zulmüne devam eden Siyonist İsrail, elbette laftan değil kötekten anlar ancak gücü kullanabilecek izzetli ve şerefli yöneticiler gerekir.
Siyonistlerin Gazze’de ve bütün Filistin topraklarında uyguladıkları katliam ve zulümden şu beş grup sorumludur:
1- Siyonist İsrail yönetimi,
2- Haçlılar (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya vs.),
3- Siyonist İsrail’le “normalleşme anlaşması” imzalayan ülkeler (Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır, Ürdün, Sudan vs.) ve İsrail’le ticaret anlaşması imzalayan, dostluk ilişkileri geliştiren ülkeler.
4- Müslüman ülkelerin başında bulunan Batı âşığı, ABD uşağı, İsrail dostu; beceriksiz, korkak ve müstemleke ruhlu tüm yöneticiler.
5- Müslüman ülkelerin başındaki korkak, beceriksiz, Batı âşığı, ABD uşağı, İsrail dostu liderleri iktidara getiren, onları seçen halklar.
Seçimlerde Siyonist dostu iktidarları göreve getirip, bu yöneticilerin Gazze’deki katliama “dur” demesini beklemek fazla iyi niyet olsa gerektir.
Bütün dünyada Müslüman halklar, Siyonist İsrail’in zulmüne tepkisini vermektedir. Hatta bir kısım insaf sahibi ecnebiler dahi bu zulme karşı durmaktadır. Ancak ne hikmetse Müslüman ülkelerin başındaki yöneticilerden tepki göremiyoruz. Demek ki buradaki sorun halklardan daha çok yöneticilerde. Netice itibarıyla adına İslâm ülkeleri denilen, adları ve içinde yaşayanlardan başka İslâmî hiçbir özelliği olmayan devletler topluluğu zulmün ortağıdır.
ABD, dünyanın öbür ucundan gelip Siyonist zulme destek verirken, Müslümanların içindeki bazı hoca kılıklılar, bazı siyasetçiler, bazı sekülerler, HAMAS’a ait olmayan bir görüntüyü dillerine dolayarak Filistinli Müslüman kardeşlerimizin aleyhinde faaliyette bulunuyor. ABD ve Batı dünyası bebek katili İsrail’i desteklerken içimizdeki bu delalet ehli Müslümanları eleştirmekle meşgul.
Geldiğimiz noktada, yüz yılda sıfırdan işgal, planlı göç, kan ve zulümle İslâm ülkelerinin ortasında kurulan Siyonist İsrail, zulmüne devam etmekte, halkı Müslüman olan ülkeler seyirci kalmaktadır.
Haçlı-Siyonist bloku birbirlerinin dostudur. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah, zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez” (Maide, 51) ayeti tam da bunu ifade etmektedir.
Unutulmamalıdır ki, Allahü Teâlâ, bütün zulüm ve gözyaşlarının Müslümanların eliyle düzeltilmesini emretmektedir: “Onlarla savaşın ki, Allah sizin elinizle onları cezalandırsın, onları rüsvay etsin; onlara karşı size yardım ve zafer nasip etsin ve (baskı ve zulüm altındaki) mü’min toplulukların gönüllerini ferahlatsın” (Tevbe, 14).
Ve İsrail gibi gözü dönmüşlerle savaşılırken pasif olunmaması, onlara karşı onurlu ve güçlü olunması gerektiği Kur’an-ı Kerim şöyle emredilmektedir: “Onlar sizde sertlik ve üstün gayret görsünler. Bilin ki, Allah (kötülükten ve adaletsizlikten) sakınıp korunanlarla beraberdir” (Tevbe, 123).
Siyonistlerin, Haçlıların ve bütün kâfirlerin ancak güçten anlayacağı Kur’an-ı Kerim’de şöyle beyan edilmektedir: “Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara güç göster. Onların varacakları yer cehennemdir. O, ne kötü bir varış yeridir” (Tevbe, 73/Tahrim, 9).