Gazze’de hastane vuruldu, vuranların himayecileri de hep olduğu gibi ABD ve yandaşları. Hastanenin vurulmasının 500 Müslüman’ın ölümüne yol açtığını, böyle bir sonucun ortaya çıkacağını düşünememiş olmaktan dolayı bu katliamın gerçekleştirildiğini düşünmek ve söylemek işin aslından uzaklaşmak anlamına gelir ve yine az önce dikkat çektiğim gibi bölgedeki tüm katliamların destekçisinin ABD olduğunu görmezden gelmek de canilerle iş birliği yapmak, işledikleri bunca cinayete rağmen hâlâ AB ülkelerinde İsrail’in yaptıklarını protesto etmek maksadıyla düzenlenmek istenen gösteri ve yürüyüşlere medeni(!) Batı’da izin verilmeyişi yaşadığımız dünyanın halini gözler önüne seriyor. Bir gerçeği daha gösteriyor ki, o da yüzyıllar önce Avrupa’dan Amerika kıtasına göçenlerin gittikleri yerde bugün İsrail’in Filistin’de yaptığı gibi katliamlarla Filistin’in gerçek sahiplerine soykırım uygulayarak yerlileri göçe zorlayarak yerlilerin kökünü kazıdılar. Ve onların yerine dünyanın çeşitli köşelerindeki Yahudileri göçe yönlendirdiler. Sonuç olarak Filistinliler kendi topraklarında sığınmacı konumuna düşürüldüler. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen Yahudiler yerleşimci ilan edildi. Kısacası, Filistinliler kendi topraklarında göçmen durumuna düşürüldüler. Aslında göçmenliklerinin de İsrail’in insafına bağlı olduğu düşünüldüğünde, kendi topraklarında sığınmacı oldular.
İşler bu noktaya gelmişken geçmişin Kızılderililerini topraklarından atarak ya da yok ederek belirsizliğe itilen yerlilerin durumunun benzeri tekrarlanıyor. İşin acı tarafı ise sergilenen vahşetin durdurulması ile ilgili çağrıların hiçbir hükmü yok. Yani, ABD’de neredeyse kökleri kazınma noktasına getirilmiş Amerika yerlilerinin durumu ile Filistinlilerin durumu arasında bir fark kalmamış görünüyor. Gerek Amerika gerek Filistin’de vahşeti sergileyenler kendilerini hep medeni, özgürlükçü olarak sundular ve ne yazık ki bu sunuş gerçeği yansıtmıyor olsa da Haçlı-Siyonist ittifakının propaganda gücü sebebiyle gerçekler ters yüz ediliyor.
Bu arada Filistin’de yaşananlar o torakların gerçek sahiplerini ölüme sürüklerken ABD bu bahane ile bölgede silah ve askeri gücünü artırıyor. Aslında esas üzerinde durulması gerekenin böylesine vahşetin sergileyicilerine karşı dünyanın neden birlik halinde harekete geçmediği, geçemediği sorusunun cevabıdır. Çünkü vahşiler katliamlarını tamamlayıp işgal ettikleri topraklara yerleştiklerinde ileride aynı caniler kendilerine benzer oluşumlarla birlik olacaklar, çıkarları uğruna yapmayacakları kötülük kalmayacaktır. Aslında bir hastanenin bombalanarak 500 Filistinlinin hayatını kaybetmesi nasıl bir eşkıyalar sürüsü ile karşı karşıya olduğumuzu göstermeye yetiyor.
Geldiğimiz noktada söz konusu canilerin ciddi bir tepki görmek bir yana çeşitli şekillerde Batılı ülkelerden destek alıyor olmaları eşkıyaların eşkıyalığını hiçbir kural tanımaz noktaya taşımalarıdır. Bir yandan İsrail’e vahşeti durdurun açıklamalarının yapılıyor olması bir işe yaramıyor. Zaten tepkilerini bir takım açıklamalar dışına taşımak istemeyen ve böylece İsrail soykırımına destek verenlerden daha ciddi bir adım atmalarını beklemek doğru olmayacaktır.
Kısacası, Amerika’da yerlilere soykırım uygulayarak onların her şeylerine el koymakta bir sakınca görmeden ABD ve yandaşlarından daha fazlasını beklemek yaşanan olaylar karşısında hayalden öte geçmeyecektir. Özetle, Amerika’da yerlilerin kökünü kazıyanlar ile Filistin’de o toprakların gerçek sahiplerinin sürgüne gönderilmesi işini yapanlar aynı kökün ürünüdür.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.