Toprak Ayağımızın Altından Kayıyor-2

Tapu Kanunu: m. 35, 03.07.2003 tarih ve 4916 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir. Bununla: Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkenin kanunlarına göre kurulan tüzel kişilere sahip ticaret şirketlerinin otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulu’nun iznine bağlıdır.”

Anılan m.35 tekrar değiştirilmiş (Yeniden düzenleme 29.12.2005-5444/1 md. Değişiklik: 03.05.2012-6302 (1.md.))Bununla da taşınmazların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüzölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez. C.B. bu oranı değiştirebilir. C.B. kişi başına ülke genelinde edinilebilecek miktarı iki katına kadar artırmaya yetkilidir. C.B. edinimlerini belirleyebilir, sınırlandırabilir, durdurabilir, yasaklayabilir...

Tapu Kanunu/36. md. ile bu şirketlerin askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri ve taşınmaz mülkiyeti edinmeleri GKB’nın, valiliklerin izniyle mümkün olabiliyor.

Yine Türkiye’de “mütekabiliyet koşulu olmaksızın” taşınmaz edinilmesine hak tanınmıştır.

Değişiklikten önce yabancıların ülke genelinde alabilecekleri taşınmazların toplam yüzölçümü 2,5 hektarı geçmemekteydi. Değişiklikle bu oran 30 hektar oldu.Yine değişiklikten önce ilçe yüzölçümünün yüzde beşi yabancılar tarafından alınabiliyorken, sonrasında bu oran yüzde on oldu.

1980 yılında Hatay’da yabancılara mülk satışı yasaklanmıştı. 27.10.2008 tarihli Bakanlar Kurulu ile kamu yararı ve ülke güvenliği açısından Hatay, Kilis, Mardin illerinde yabancıların taşınmaz edinimi yasaklanmıştır. Hatay’da yabancılara mülk satışı söz konusu değildir. Bu engel, vatandaşlık satışı ve muvazaalı işlemlerle/kimliklerle, ortaklıklarla aşılabiliyor.

BM verilerine göre en fazla Suriyelinin yaşadığı 5 ilin 3’ü Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa, ikinci beş ilin 3’ü Mersin, Adana, Kilis’tir.

Ülkemizde vatandaşlar için taşınmaz iktisabında herhangi bir sınırlama var mıdır?

Yabancılar sadece 2022 yılı içinde 8 milyon m² arazi edinmişler; son beş yıl içinde de 18 milyon m² 2013-2022 yılları arasında toplam 314 bin 310 konut satın aldılar. Yabancıların bu yönelişi ülkemizdeki konut edinme ve kiracılık sorununu tehlikeli boyutta büyüttü.

2004’te çıkarılan Maden Kanunu’na göre maden şirketlerine kolaylıklar tanındı. 2005’ten itibaren Türkiye’de maden aramak için ruhsat isteyen yabancı şirketlerin sayısında büyük artış oldu.

Yabancıların ülkemizde sahip olduğu maden alanı 150 bin km²’ye ulaştı. Ülkemizin yüzde 19’u yabancıların kontrolünde.

2004’te yürürlüğe giren ve adeta “madencilik sektöründe sömürgecilik” döneminin başlamasını sağlayan 5177 sayılı Yeni Maden Yasası ile yeraltı zenginliklerimiz sadece yüzde iki vergi karşılığında yabancı sermayeli ve yerli şirketlere açılırken, zenginleştirme işleminin ülkede yapılması halinde devlet payı yüzde bire çekildi.

6831 sayılı 23.03.2023 tarihli 7442/10. md. İle devlet ormanları içinde maden aranması, işletilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle mümkün oldu.

14 Eylül 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren “Tarımsal üretimin planlanması Hakkında Yönetmelik" ile: Bitkisel üretimin, hayvansal üretimin, su ürünlerinin planlanması ilgili makamların iznine bağlanmıştır.

Mera Kanunu/md.14 (Değişiklik: 27.05.2004-5178/3 md.)(Bu madde 2004-2018 arasında 6 kez değiştirildi.)

Mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerde birçok amaçla tasarruflar yapılabilecek. Meralar da imara açılabilecek.

17 Ağustos 2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanun hükmünde kararname ile İmar Kanunu’nun 27.maddesi değiştirilerek, “Köy yerleşik alanı sınırları içerisinde 5403 sayılı Toprak ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uygulanmaz” hükmü getirildi. Bu değişiklikle köy sınırları içindeki alanlara konut ve turistik tesislerin kurulmasına izin verildi.

Ayrıca aynı kararnameyle imar yasasına “Ek Madde” eklenerek, mera, yaylak ve kışlakların geleneksel kullanım amacıyla geçici yerleşme yeri olarak uygun görülen kısımlarından kamu hizmetleri için gerekli olanların dışındakiler, talep sahiplerine bedeli karşılığında 29 yıla kadar tahsis edilebilecektir.

Türkiye, 7 Ekim 2021’de Paris İklim Antlaşması’na taraf olmuştur. İklim Değişikliği Kanunu Tasarısı TBMM gündeminde?!

Biz de gerek Resulullah'ın (S.A.V.) müjdesine seviniyor gerekse Araf/167. ayet-i kerimenin kapsamında olduğuna inandığımız Siyonizm’in hüsranı için “kocakarılar” gibi sadece dua ediyor ve ülkemizdeki hem etkili hem de yetkili “garkad”ların maskelerinin düşüşünü de seyrediyoruz, vesselam.