12 gündür Filistin’de yaşananlar karşısında kendi kendime söz konusu vahşetin sorumluları bir anda böylesine insanlıktan çıkmış olamazlar, olsa olsa bir anda gündeme taşınan İslam düşmanlığı, akan kan karşısında yüreği hiç mi hiç sızlamayan bir insanlar topluluğu ile karşı karşıya kalmamız, hâlâ insanlığını yitirmemiş olanların bir değerlendirme yapmalı, kendilerini sorgulamaları gerektiğini akla getiriyor. Bu sorgulamaya ihtiyaç duymayanlar, işlenen cinayetler karşısında, “Ne oluyor?” diye sorma ihtiyacı duymayanların gerçekten insanlıklarının hâlâ devam edip etmediğini sorgulamaları şarttır. Çünkü ABD’de bir insan kılıklı zavallının işlediği cinayet karşısında ben insanım diyenlerin isyan edip ayağa kalkması gerekiyor. Elbette bu sorgulamayı yapanlar var ama bir avuç cinayet çetesine haddini bildirmeye yetmiyor. Çünkü söz konusu zalimlerin laftan anlamaları söz konusu değil.
Bu arada her fırsatta dünyaya insanlık dersi vermeye kalkışan birtakım canilerin koruyucuları da hiç utanmadan sanki yaşanan olaylarda ve işlenen cinayetlerde hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davranan özellikle ABD’nin yetkililerinin insanları aptal yerine koymaları işin bir başka iğrenç boyutunu gündeme getiriyor. Söz gelimi yeryüzünde haksızlıkları ve savaşları önlemekle görevli olduğu her fırsatta ifade edilen Birleşmiş Milletler’in (BM) Genel Sekreteri, dünyanın uçurumun eşiğinde olduğunu hatırlatarak, nereye varmak istiyor anlamak mümkün değil ama unutulmasın ki dünya, şu anda içine sürüklendiği uçurumun kenarına özellikle BM’nin görevini yapmamış oluşu ile gelmiş bulunuyor. Çünkü görevini yapmıyor. O zaman da söz konusu Birleşmiş Milletler örgütünün varlığına ne gerek var diye soruyorum. Soruyorum ama bu soruma cevap gelmeyeceğini de biliyorum. Çünkü gerek, “Uçurumun eşiğindeyiz” diyerek dünyayı uyaran BM Genel Sekreteri Guterres gerekse Biden, “Gazze’nin işgali büyük hata olur” dedikten sonra “HAMAS’ın bitirilmesi şart” sözlerinin eklenmesi aslında ikiyüzlülüğün, İslam düşmanlığının perdelenmeye çalışılması olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır.
Hemen belirteyim ki, İsrail’in böylesine kana susamış bir canavar haline gelişinde BM ve ABD’nin tavırlarının büyük rolü olduğu gerçeğini gizlemeye yetmeyecektir. Gelen haberlerde, “Gazze’de kaçabilecek güvenli hiçbir yer yok ve her dakika yeni bir yaralı çocuk, hastaneye getiriliyor. Bunun yanında yine edinilen bilgilere göre hastanelerde 2 bin kişinin ölümü beklediği, ayrıca enkazlarda en az bin cesedin bulunduğu ve salgın riskinin giderek arttığı bir ortamda her ülkenin ve uluslararası örgütün laf üretmenin sadece İsrail’in cinayetlerini artırmasını sağladığı düşünülerek artık laf döneminin bitmesi ve eğer insanlık topyekûn ölmemiş ise harekete geçilmesi gerekiyor. Çünkü işlenen cinayetler karşısında sessiz kalmak, canilerle iş birliği anlamına geliyor.
Aslında Batı’dan işlenen cinayetler karşısında insanlıklarını hatırlamalarını beklemenin çok fazla bir anlamı yok. Çünkü İsrail’i bölgemizin bağrına bir hançer gibi saplayan ülkeler bugüne gelineceğini önceden kestirememiş olamazlar. Onlar bile bile İslam dünyasının bağrına bir cinayet şebekesini devlet adı altında yerleştirdiler. Aradan geçen bunca yıl boyunca sürekli olarak Haçlılar hep İsrail’e destek oldular. Bu bakımdan saldırılardan tek başına İsrail’i sorumlu tutmak yerine ABD Başkanı Biden, “40 bebek öldürüldü yalanına sarılarak yandaşlarının cinayetlerini gizlemenin gayretine düştüğünün de görülmesi gerekiyor. Böylesine bir anlayış ve yandaşlık karşısında artık sanıyorum insanlık sorgulamasının da bir anlamı kalmıyor. Son söz olarak, Batı ya da Haçlı-Siyonist ittifakının bugüne kadar Filistin’e verdiği sözleri tutmasını beklemenin de anlamı kalmıyor. Çünkü artık net bir şekilde görülüyor ki, Siyonistlere Haçlıların desteği devam ettiği sürece günümüz dünyasında insanlık aramanın ve sorgulamanın da bir anlamı kalmıyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.