Sıla-i rahîm, derecesine göre bazen farz (ana-babaya itaat ve onları gözetmek gibi), bazen vacip, bazen de sünnettir. Her halükârda sevaptır. Sıla-i rahmi kesmek, yani yapmamak, ehemmiyet vermemek ise Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek, içki içmek gibi “ekberü’lkebâir” günahlardandır. Sıla-i rahîmle ilgili ayet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere baktığımızda bu meselenin ne kadar ciddî ve ehemmiyetli olduğunu anlarız.
Sıla-i rahîm, akrabalık bağını muhafaza etmek, başta ana-baba olmak üzere akrabalarla münasebetleri devam ettirmek, onların halini hatırını sormak manasına geliyorsa da, İslâm’da bu tabirin manası çok daha geniştir. Başta insana hakikatleri öğreten hocaları, arkadaşları, dostları ve tanıştığı bütün Müslümanlar bu tabire dâhildir. Müslüman bu kadar geniş gönüllüdür, hayırhahtır, hatırşinastır. Daha doğrusu öyle olmalıdır.
Rabbime hadsiz hamd olsun, kendimi bildim bileli sıla-i rahme ehemmiyet veririm. İstanbul’da otururken 33 sene, sıla-i rahîm için memleketim olan Gaziantep’e gittim. Şimdi de on senedir aynı duygularla İstanbul’a gidiyorum. Bayram’dan önce yine sıla-i rahîm için İstanbul’da idik. Akrabaları, dostları, ahbapları, arkadaşları ziyaret ettik. Ruhumuz dinlendi, huzur bulduk. Gazetemizi iki defa ziyaret ettim. İlkinde Ömer Yüksel Özek, Ercan Özcan, İlhami Yetiş, Ertuğrul Köse ve yazı işlerinin diğer cefakâr çalışanlarını ziyaret ettim. İkinci gidişimde, ilk gidişte göremediğim Mustafa Kurdaş, Adnan Öksüz, Bilali Yıldırım, Abdullah Aydın Demir ve diğer arkadaşları ziyaret ettim. 1993 Nisan’ından beri yazdığım gazetemizin yanımda ayrı bir yeri ve ehemmiyeti var. İslâmî ilimler tahsili için köşe yazısı yazmaya ara verdiğim yıllarda da İstanbul’a gidişimde gazetemizi ziyaret eder, o havayı teneffüs ederdim. (Muhterem okuyucularımdan, gazetenin, gazetenin diğer yayınlarının ve TV5’in yayınlarının hazırlanmasında emeği geçen bütün arkadaşlara hassaten dua etmelerini istirham ediyorum. Zira çok stresli, zahmetli, riskli, zorlu bir iş yapıyorlar. Mustafa Kurdaş Bey’in saçları bunun delilidir.)
Bu defaki sıla-i rahîm ziyaretimiz çok verimli oldu. “Yüzlerce” diyebilirim dost, ahbapla görüştük. Bizim rafıklarla (Bu rafık -arkadaş- tabirini ayrı bir yazı konusu yapacağım) defalarca bir araya geldik. Birlikte seyahatler ettik. Bu seyahatlerden birinde, İzmit’te Ali Kemal ve Yüksel Karakullukçu kardeşlerin, Mudurnu’da Molla Ferhat Hocanın, Kütahya’da İsmail Ay’ın misafiri olduk. Gediz’de Tahir Aka kardeşimizin o şirin evlerinde bahçenin mahsulleri meyvelerden tattık. Murat Dağı’nda ahbaplarla birlikte olduk, Mustafa Aka’nın ikramı da o günün güzel bir hatırası oldu. İstanbul’da Baltalimanı’ndaki arkadaşların davetine icabet ettik. Engin Tavukçu, Ömer ve diğer arkadaşlarla İSKİ tesislerinde yemek yedik. Orada, İmam Hatip’ten Kur’an-ı Kerim Hocam Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli ile karşılaşmamız güzel bir tevafuk idi. Ayak üzeri 50 sene önceki hatıraları yâd ettik. Oğlum Fatih Said’le birlikte üç sene ders aldığım Molla Abdulmennan Özmen hocamı da ziyaret ettim. Bu gidişte, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Hocanın hatıralarını dinlemek kısmet oldu. İmam-Hatip’ten sınıf arkadaşım Mahmut Göksu ve Mehmet Nuri Yardım Beylerle göz göze geldik, ama konuşamadık. Bir yere randevum vardı. İhsan Hoca konuşmasını bitirir bitirmez ayrılmak durumunda idim.
Ankara’da enişte, hemşire ve yeğenlerle gidiş gelişte görüşüyoruz. Bizim için de mola oluyor. Bu defa Antep’e dönüşte yolumuzu biraz uzattık Konya’daki dostlara uğradık. İbrahim Ev kardeşime, oğlu Ramazan’a ve kardeşi Davut ile diğer arkadaşlara misafirperverlikleri için teşekkür ederim. Bu defaki sıla-i rahimde manevî büyüklerimizi ziyaretin ayrı bir yeri var: Başta Hz. Yûşa (A.S.), Hz. EbûEyyübe’lEnsârî (R.A.), Aziz Mahmut Hüdâî, Göynük’te Akşemseddin Hazretleri, Konya’da Hz. Mevlânâ… Bu dünya, sıla-i rahimle, dostlarla, ahbaplarla, kardeşlerle güzel… Rabbim dostlardan ayırmasın, bütün mümin ve mümine kardeşlerime huzur ve saadet versin…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.