Müthiş Türk Kızı!

Yandaşlar şimdi de tüm umutlarını “Müthiş Türk kızı” diye tanıtmaya çalıştıkları Merkez Bankası’nın yeni başkanına bağlamış gibiler.

Müthiş Türk kızının sanki elindeki “sihirli değnek” ile ekonominin tüm sorunlarını çözümleyeceğini varsayıyorlar.

Buna kendilerini o kadar inandırmışlar ki!

Kendileri inanmakla kalmayıp bir de cümle âlemin buna inanmasını bekliyorlar.

Dileriz dedikleri gibi çıkar!

Ve müthiş Türk kızı ekonominin içinde bocalayıp durduğu sorunları hallederek rahat bir nefes alınmasını sağlar.

Ancak yandaşlar müthiş Türk kızını göklere çıkarırken aleyhinde konuşanlar da eksik değil.

Onlar da Merkez Bankası’nın yeni başkanının parlatılmak istendiği kadar başarılı bir ekonomik geçmişi olmadığını iddia ediyorlar.

Biz ise tarafları dinleyip hakkında karar vermeyi zamana bırakmayı tercih ediyoruz.

Çünkü lehinde ya da aleyhinde konuşacak kadar hakkında bilgi sahibi değiliz.

Aleyhinde olanlar müthiş Türk kızının daha önce çalıştığı bankanın battığını iddia ediyorlar.

Dikkat ettiyseniz hakkında “çalıştığı bankayı batırdı” denilmiyor, “çalıştığı banka battı” deniliyor.

Bu ayrıntı bizim için önemli!

Şimdi göreve başladığı Merkez Bankası da hayli zor günler yaşıyor! Allah göstermesin, daha kötü günler yaşamaya başlarsa bunun sorumlusu sadece müthiş Türk kızı mı olacak?

Elbette tek başına o sorumlu tutulamaz! Merkez Bankası’nı bugünlere getirenlerin hepsi ortak sorumlu olurlar!

Ekonomiye yön vermeye çalışanların halini biz yüzme bilmeyen birinin denize düşmesine benzetiyoruz.

Yüzme bilmeyen biri denize düşünce ne yapar?

Boğulmamak için önüne kim çıkarsa ona sarılır değil mi?

Bizim ekonomiyi yönlendirmeye çalışanlarımız yüzmeyi bilmedikleri halde kendilerini yüzme hocası gibi görünce ekonomimiz bu hale gelmedi mi?

Şimdi önlerine kim çıkarsa boğulmamak için ona sarılıyor ve medet umuyorlar!

Yüzme bilmeyenler boğulmamak için önlerine çıkan her şeye sarılırken kendileriyle birlikte onların da denizin dibini boylamasını sağlarlar. Korkarız ki şimdi de benzer olaylar yaşanacak.

En samimi dileğimiz, korktuğumuzun başımıza gelmemesidir.