2 Lahmacun 1 Ayran!

Prof. Dr. Canan Karatay, “En sağlıklı yiyecek lahmacun...” dediği için, “Hadi” dedim, “Madem Canan Hanım böyle diyor, şurada iki lahmacun ısmarlayayım kendime!”

Mekânın adını vermeyeyim. Hepiniz biliyorsunuz. Ünlü, yerli bir zincir.

* “İki lahmacun lütfen!”

* “Peki, içecek ister misiniz beyefendi?”

* “Ayran alayım!”

Biraz bekledim. Kasadaki delikanlı bir yandan fiş için tuşlara basarken ücreti de ifade etti;

* “100 TL rica edeyim. Peşin mi, kartla mı ödeme?”

***

2 lahmacun ve bir ayran 100 törkiş lira!

Neyse, 2 lahmacun ve ayran hazırlandı, ödeme fişiyle birlikte sunuldu.

Ödeme fişine bakarken ayranın 16 TL olması dikkatimi çekti.

Çok yüksek bir rakam. Ama bir dakika! Ayran 16 TL de acaba miktarı ne kadar? Litrenin kaçta kaçı?

İnanır mısınız, sadece 200 ml. Yani, litrenin 1/5'i. Yani, bu ayranın 1 litresi 16×5= 80 gayme.

Köydeyken annem artan ayranların bir kısmını koca koca kazanlarda biriktirir çökelek yapardı. Daha sonra bu çökelekleri peynirle harmanlayarak küçük toprak küplere (gıcik denilirdi) basarak, bahçeye, yapraklar konulan ağzı yere gelecek şekilde toprağa gömerdi, rahmetli babam. O zamanlar köy yerinde elektrik yok ki buzdolabı da olsun! Kışın da topraktan çıkarır kahvaltılık yapardık. Bittiğinde diğerini çıkarırdık. Toprak kabın ağzının neden aşağıda olduğunu yine babam anlatmıştı: “Çökeleğin içindeki sular kış boyunca toprağa sızarak bozulmamasını sağlıyordu! Hem de toprağın o nefis kokusu ağzına döşenen yapraklarla birlikte çökeleğe de geçiyordu...”

Annem çökelek yapma dışında çok miktarda ayranı da dereye dökmek zorunda kalırdı. Çoktu. Ve tüm köylülerde çoktu ayran...

***

Şimdi ise 1 litre ayranın fiyatı 80 TL.

İki lahmacun ise 80 küsur lira. 2 lahmacun 1 ayran 100 TL. Pahalı! Çok pahalı!

Nerede tarım ülkesi? Nerede hayvancılık ülkesi? Nerede sahi?

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ'UN DANIŞMANI ARADI!

“TBMM TV'nin ayıbı” başlıklı geçen yazımda özetle şu satırları kaleme aldım;

* “TBMM TV’de, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un kısa hayat öyküsü verilirken, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi yıllarını anlatan bölüm birden flulaştı, buzlandı! Flulaşan ve buzlandırılan sadece Fazilet Partisi ve Saadet Partisi bayrakları değildi, Numan Bey’in görüntüleri de aynı kaderi paylaştı! Bu görüntüler yalnızca Fazilet Partisi’ni ve Saadet Partisi’ni karalamak değil, Numan Bey’e yönelik de hoş olmayan, şık olmayan görüntüler!.."

***

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Danışmanı Ahmet Özgür aradı. Şunları ifade etti;

* "Yazınızı okuduktan sonra TBMM TV'de Başkanımızla ilgili yayınlanan haberin görüntülerini istedim ve izledim. Haberi yapan arkadaşlarla da konuştum. Bana, “Numan Bey’in Fazilet Partisi ve Saadet Partisi yıllarına ait görüntüleri YouTube'dan aldık. O sebeple söz konusu görüntüler habere o şekilde yansıdı!” bilgisini verdiler. Yani bir kasıt yok. Keşke o görselleri YouTube’dan almasalardı..."

Ahmet Özgür’ün açıklaması böyle. Takdir okurların ve izleyenlerin…

TUGAY KARABULUT’A RAHMETLE…

* “Dava bilinci işlemişti tüm iliklerine

Evi gibi koşardı AGD temsilciliklerine

Soğuklara göğüs gerdi, karda yürüdü

Bir iz bıraktı silinmez, tüm sevdiklerine.”

***

* “Tugay Karabulut kardeşimizi AGD Ortaokullar Komisyonu teşkilat çalışmaları için Trabzon'a geldiğinde tanıdım. Yıl 2015'ti. Şubat ayıydı ve o sıralar ilimiz genelinde kar yağışı etkili olmuştu. Biz yerimizden kımıldamak istemezken o ve iki arkadaşı (biri rahmetli Abdullah Şahin) ile ilçelerimizi ziyaret etmek istiyordu. Ben de bir kısmında onlara refakat ettim.”

* “Bana, " Ankara'dan sürüp geldik reis,  bari yolu açık olan ilçelere uğrayalım" diyerek çalışma azimlerini ifade ettiler. Ben de hak verdim ve ilçelerimizi ziyareti başladık. Arabada konuşurken anlattılar: Yolda gelirken arabaları kaygan yolda kontrolden çıkmış ve kenara yaslanmış. Çekici ile çekilmiş ve tekrar yola devam etmişler.”

* “Ziyaretlerde Tugay Karabulut başkanımızla ilgili şunlar dikkatimi çekti; samimiyet, görevini hakkıyla yapan bir kişi ve yaşı genç olmasına rağmen sanki yaşından on yaş ilerde bir olgunluk…”

* Rabbimiz, Tugay kardeşimize ve onun yol arkadaşı Abdullah Şahin kardeşimize rahmet eylesin. Onları ve bizleri cennetinde buluştursun. Âmin.” (Abdullah Kara)

YEMİN!

Milletvekilleri ve bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’de yemin ederek görevlerine başladılar.

Bazı vekiller hatta bazı bakanlar milletvekili yemin metnini okumakta zorlandı. Uyarılar üzerine tekrar etmek durumunda kaldılar.

Okurlar bana mesaj atıyorlar; “Adnan Bey her iki metni de köşenizde yayınlar mısınız?” diye.

Hay hay efendim! İşte o iki metin! Önce Cumhurbaşkanlığı yemin metni:

* “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

***

Milletvekili yemin metni:

* “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyet'e ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”