Bismillâhirrahmanirrahîm;
SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun haftalık basın toplantısını dinledim. Sorumlu ve içi yanan bir “lider” olarak konuştu. Seçimlerde yapılan haksızlıkları ve hükümetin devlet imkânlarını “tek taraflı” olarak kullandığını anlattı. “Savaşın bile bir ahlâkı olduğunu” belirterek, “Siyasi propaganda yapmanın da bir ahlâkî kuralı olmalıdır” ifadesini kullandı.
Son seçim için “tarihî” ifadesi kullanılmıştı. Bu seçim gerçekten “milât” oldu. Muhterem Karamollaoğlu, “2023 seçimleri, yıllar geçse de unutulmayacaktır” diyerek gerekçesini açıkladı: “Son 60-70 senenin en kötü seçim propagandası yapıldı. Başarı güzeldir, ama hangi yöntemlerle kazanıldığı önemlidir.” Sonra konuşmasına şunu ekledi: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bazen usta yalancı, yalancılığını ömür boyu sürdürebilir.” (7.6.2023)
Millî Görüş’ün temsilcisi Saadet Partililer, baştan beri gayrimeşru yollara tevessül etmediler. Sertlik ve şiddet üslûbundan kaçındılar. İzah, ispat, ikna yöntemini kullandılar. Fırtınalara karşı mücadele ettiler. Değerlerinden asla vazgeçmediler. Güce, makama, mevkiye boyun eğmediler. Hep meşru ve doğru olan yöntemlerle hareket ettiler. Türkiye ve dünyaya örnek olabilecek bir siyasi mücadele şekli ortaya koydular.
Halkımız, bu gerçeği, Millî Görüş’ün önüne örülmüş kalın duvarlar sebebiyle göremedi. Basit bir yöntem: Akraba, komşu, mesai arkadaşları veya çevrenizde mutlaka Millî Görüşçü insanlar vardır. Onlara bakın! Doğru değerlendirme imkânı bulacaksınız, diye düşünüyorum!
YÖNETİCİ ŞAŞIRTIYOR
AKP’NİN kültür eski bakanlarından Ertuğrul Günay, yanlışlığa dikkat çekti: “Seçimlerde keyfilik egemen oldu.” (Yeni Asya, 5.6.2023) Bazı yöneticilerin ayağı yere basmayan garip hallerine şaşıyorum. İnsan o koltuğa oturunca başka bir varlık haline mi geliyor, diye düşünmeden edemiyorum. Gazetemize yarım asır emek vermiş duayenlerden Abdülkadir Türker anlattı: “Yarının ölüleriyiz. Kimliğimizi abartmaya gerek yok.”
Ölümlü insan neyine güveniyor ki! Dünyada hiçbir şey bizim değil. Yaşamak için taşıdığımız “can” bile! Her şey bize “emanet” olarak verildi. Mal, makam, evlât, zenginlik, hepsi… Bir gün “mutlaka” hepsi elimizden çıkacak. İnsan o kadar aciz ve zayıf bir varlık ki! Kimse “emanet” olarak elinde bulundurduğu dünyalıklara aldanmasın! Ölümü yenemediğimize göre, insanın güç ve kudretinden söz edilebilir mi? Kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır.
Yalan, haksızlık, kamu malına el uzatılması karşısında neden bu kadar “suskunuz” ki! Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Zulmü, haksızlığı onaylayanlar hesap gününe hazırlansınlar! “Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur.” (Hûd, 113)
Haksızlık “bizden”se kabul ederiz, demeyin! İsrail’in buldozerleri altında 23 yaşında hayatını tamamlayan ABD’li barış gönüllüsü kız, Rachel Corrie kadar cesur olun! ABD’nin Filistin’deki zulmünü görünce, “Zulüm bizdense, ben o ‘bizden’ değilim” deme kararlılığını gösterdi.
Dünyalık elde etmek için haksızlık yapan yöneticilere Abdülkadir Türker’in sözünü hatırlatırım: “İnsanoğlu dünyada topladıklarını değil; dağıttıklarını âhirete götürür.”
ESAS KAYBEDENLER
HAKSIZLIK yapanların yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak? Ne büyük aldanış! Hiçbir kötülük cezasız; hiçbir iyilik ödülsüz kalmaz. Toplum unutsa bile arşiv ve belgeler unutmaz. Kiramen Kâtibin melekleri hepsini silinmez kameraya aldılar; kayda geçtiler. Devlet imkânları, medya, hepsi elimde, diyerek, TV’de rakipleriyle açık oturuma çıkamayanları tarih “kazandı” diye yazmayacaktır.
Saadet Partisi Genel Başkanı, “Hiçbir zaman ahlâkı ve adaleti hiçe sayan bir yola girmedik” diyerek şunları anlattı: “Esas kaybedenler ahlâkını ve ümidini kaybedenlerdir. Bu ülke bizim, hepimizin! Bu ne ilk seçimdir ne de son! Kazananı olmayan bir kısır döngüden; 85 milyonun kazanacağı bir döneme girilmelidir. Heba edecek zamanımız kalmamıştır.”
Saadet Partisi, 10 milletvekiliyle TBMM’ye girdi. Hepsi Türkiye milletvekili gibi de çalışacaklar. İnsanımızın problemlerini dile getirme gayreti içinde olacaklar. Bazı partilerle anlaşıp Meclis’te grup oluşturarak yasamada da etkili olma çabası içindeler.
İşbirlikçiler, geçmişte Erbakan Hocamızın yolunu kesmek için nice yollara başvurdu. Bugün niceleri de aynı yolda! İşbirlikçiler, “İslâm Birliği’ni kurmak için yola çıkmış bir hareketin önünü kesme vebalini taşıdıklarının farkındalar mı? Bugün hâlâ “İslâm Birliği”, “Yeni Bir Dünya” söylemlerini seslendiren Saadet Partisi’nden başka bir parti yok.
Unutmayın! Gerçeklerin “mutlaka” açığa çıkma gibi bir huyu vardır. Hiçbir şeyi sonuna kadar gizleyemezsiniz! Vazgeçmeden “yeniden başlayanlar”a selâm olsun! Zafer inananlarındır! Ve zafer yakındır!
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Serkan - Allah razı olsun Allah’a emanet olun inşallah
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.