Bismillahirrahmanirrahim;
Hazine değerindeki mübarek Ramazan ayının sonuna geldik. Feyiz ve bereketinden azami ölçüde faydalanmaya çalıştık. Sahurunu, iftarını, mukabelesini, teravihlerini, günün rutin ibadetlerini yerine getirmeye gayret ettik. Tam bir nefis muhasebesi olan Ramazan mektebinin talebesi olduk. Elhamdülillah son gününe ulaştık.
Efendimiz (sav) müjdesini vermişti: “Kim sevabına inanarak, mükafatını da Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları affolunur.” (Buhari) Allah’ın kullarına ne büyük ihsanı! Rabbimiz sonsuz merhamet ve şefkat sahibi. Kullarını illa ki cennetine almak istiyor. Yeter ki, kul istesin! Bize o kadar fırsatlar vermiş ki! Ramazan ayı bunların en önemlisi!
Ramazan ayına bu kadar büyük şeref kazandıran olay, hak ve batılı birbirinden ayırt eden kâinat kitabı Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmiş olması. Allah kullarına Kur’an’a göre bir hayat tarzını uygun görüyor. İnsanın kataloğu -kullanma kılavuzu- da diyebiliriz Kur’an’a! Hayatımız ona göre şekillenmeli.
Ramazan ayı, bize İslam’ı kalıcı olarak yaşama şuuru kazandırırsa amacına ulaşmış olur. İbadetlerde devamlılık esastır. Kullarını yaratan, yaşatan, her türlü iyiliği lütfeden Rabbimiz, her zaman ibadet edilmeye layıktır.
Ramazan, hasat mevsimi! Çiftçilerin, ticaretle uğraşanların da çok kazandığı hasat mevsimleri vardır. Hasat mevsiminden sonra da çiftçiliği, ticareti bırakmazlar. Biz de öyle! Ramazan bitince ibadeti bırakmayacağız. Bizim için cenneti hazırlayan Rabbimize kulluğumuzu sürdüreceğiz. Allah’tan sakınanlara, helal haram sınırlarına uyanlara selam olsun!
ALLAH’IN buyruklarının hepsinde bildiğimiz veya bilmediğimiz nice hikmet ve kazançlar var. Kelime-i Şehadetle Allah’ı ve Resulü’nü tanıklık etmiş gibi inandığımızı söylüyor, onlara sadakatımızı ilan ediyoruz. Namazla miraca yükseliyor, kötülüklerden uzak duruyoruz. Oruçla nefsimizi terbiye ediyor, takvaya ulaşıyoruz. Zekâtla bencillikten kurtuluyor, paylaşmayı öğreniyoruz. Hacla evrensel İslam kardeşliğinin ve ümmet olmanın farkına varıyoruz. Cihatla İslam yolundaki fedakârlığın zirvesine ulaşıyoruz. İyilikleri emretme, kötülüklerden sakındırma göreviyle, kardeşlik merkezli huzur ve barış toplumu oluşturmaya çalışıyoruz. Diğer ibadetlerle birlikte hepsi insanda “Müslüman şahsiyeti”ni oluşturuyor.
Vezirköprü Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Mehmet Ali Var Müslüman hissiyatına tercüman olan Sana Geldim adlı şiir kitabı yayınladı. Ramazan ayıyla ilgili duyguları şöyle: “Ayların şahı Ramazan, / Onda inmiş yüce Kur’an, / Olur, tüm dertlere derman, / Eyle tilavet kardeşim…”; “Oruç kötülükten korur, / Zorluklara sabır verir, / Dilersen hayatta sürur, / Gösterme şiddet kardeşim…”; “Yol gösteren vaazlarda, / Gece gündüz niyazlarda, / Teravihte, namazlarda, Olun cemaat kardeşim…” (Yüzakı Yy. sh. 85)
Müslümanlık en şerefli nimet! Her nimetin şükrü vardır ve kendi cinsinden ödenir. Şükür nimeti artırır. Müslüman olma nimetinin şükrü, diğer insanlara İslam’ı ulaştırma gayretidir. İslam’ı yaşayacak, güzelce temsil edeceğiz. İslam onun yaşanmışıdır. Yaşanmayan bilgi, meyvesiz ağaç gibidir. İslam’ı yaşama şuuruna ulaşmak “Müslüman şahsiyeti”nin oluşmasına yol açar.
BİR aylık oruçtan sonra yarın Ramazan bayramını kutlayacağız. Bayramlar Allah’ın kullarına ikramı. Allah’ı büyük bilme, sevinç ve mutluluk günleri. Bayramlarda anne baba ve akrabalar ziyaret edilir; komşular, eş ve dostlar yoklanır, gönülleri alınır.
TaberaniEvsat’ında şu Hadis’i nakleder: “Yakınlarınızla ilgilenin. Sılayı rahimden (akraba ziyareti) daha tez sevap insana ulaşmaz. Cennetin kokusu bin yıllık yoldan alınır. Anne babasına isyan eden, akrabalarıyla ilişkisini kesen onun kokusunu alamaz.”
Mehmet Ali Var Hoca’nın bayram tavsiyelerini dinleyelim: “Dargın isek barışalım, / Muhabbetle karışalım, / Kardeşlikte yarışalım, / Bayramınız bayram olsun.”; “Sevinsin her daim fakir, / Olmasın katiyen hakir, / Edelim Allah’a şükür, / Bayramınız bayram olsun.”; “İnsana edelim şefkat, / Sıla-i rahime dikkat, / Alalım ecrini kat kat, / Bayramınız bayram olsun.”
İslam dünyası bayrama yine sıkıntılarla giriyor. Sömürgeciler görev başında. Hem de azgınlaşmış olarak. Savaşlar, iç çatışmalar, açlık, susuzluk, ilaçsızlık had safhada… Daha fazlasını yazarak huzurlarınızı kaçırmak istemiyorum. Ama nice mazlum, mağdur ve sıkıntılı kardeşlerimiz olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bunları düşünelim, çözüm konusunda ortak bir şuur oluşturalım, diye.
Bayramda sevinç ve acılar paylaşılmalı, kardeşliğimiz pekişmeli, Müslümanlar olarak ümmet olduğumuzu unutmamalıyız.
Tüm okuyucularımızın Ramazan bayramlarını tebrik ediyorum. İnsanlığın kurtuluşuna; huzur ve barışa vesile olması niyazıyla!
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.