Bozuk yoldaki köhne arabamıza usta bir kaptan arayışındayız?!
Adaylara sormamız gerekir: “Bu yolda, düzende devam için mi, cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmek istiyorsun?” Tercihimizi de buna göre yapmalıyız... Belli ki, yolun sonu görünüyor. Yakıt bile bitiyor. Aracımızın kaportasını süsleme, boyama girişimlerini terk etmeliyiz. Pert, yakın...
Seçeceğimiz cumhurbaşkanından; ilk işinin, bu yol ve aracımızın yenilenmesi, düzeltilmesi olmasını diliyoruz.
Bu nedenle cumhurbaşkanı kim olsun sorusundan önemlisi, nasıl bir cumhurbaşkanı olsun? Daha önemlisi de: “Ülkemizde hangi zihniyet/medeniyet/yol/düzen olsun?” sorusudur. Başka bir ifadeyle, temel sorun, kişisel değildir. Yol/yön doğru, düzen de adil olursa yöneticinin seçimi de ona göre doğru olur.
Yoksa bozuk, yanlış yolda, zulüm düzeninde kaptan kim olursa olsun, yolculuk yine sorunludur. Yanlış/bozuk yolda, köhne araçta en iyi kaptan bile ne yapsın?!
Bu temeli bozuk, köhne düzen içinde çözüm arayışını terk etmeli; düzen ve yol arayışında olmalıyız. Birileri bizi bu dogmatik düzene hapsetmiş...
Bu düzen dogmatik, dayatmacı karakterde; sorunlarımızı çözmüyor. Bilakis sorun üretiyor. Bize (kimliğimize, medeniyetimize) ait değil; yabancı, derme çatma, ithal, başkalarına hizmet ediyor. Toplum için değil; toplumu dönüştürmek için dizayn edilmiş. Bu küresel sistemin içinde çözüm arayışları beyhude...
Bize sunulan tüm seçenekler bu düzen içinde. Tek alternatifi olan “adil” düzene kapalı. Temelinde Hakk’ın da, halkın da rızası/iradesi olmayan bu düzene mahkûm muyuz?
Yol ve araç yanlış ve bozuksa; sürücü/kaptan ne kadar usta olursa olsun, yolculuk zahmetlidir. Bu nedenle yol ve araç tercihi, kaptan tercihinden önemlidir. Her üçü de (yol, araç, kaptan) iyi olursa yolculuk da kolay ve güzel olur.
Bizim üzerinde/izinde bulunduğumuz Batı yolu batıl/yanlış, bizim kimliğimize uygun değil. “Bu cadde, çıkmaz sokak!” Gemimiz rotasını doğrultmalı, düzeltmeli; sürekli su alıyor...
Öncelikle neredeyse iki yüz yıldır üzerinde yorulduğumuz yolun batıl/yanlış olduğu gerçeğini görebilmeli ve yolu/rayı değiştirebilmeliyiz.
Adil bir düzende, yönetiminde, yöneticilerin de özellikleri, nitelikleri biliniyor: İlim, ahlâk, ehliyet, emniyet (güvenirlik), adalet, hukukun üstünlüğü, istişare ilkeleri... Allah Teâlâ adaleti (Nahl/90), emanetleri ehline vermemizi (Nisa/58), istişareyi (Âl-i İmran/159, Şûra/38), iyilikleri emredip, kötülükleri yasaklamamızı (Âl-i İmran/ 04, Hac/41) emrediyor. Zulmü de yasaklıyor (Nahl/90).
“Allah Teâlâ kitaplarını ve peygamberlerini yeryüzünde adaletin sağlanması için göndermiştir” (Hadid/25).
Elbette ki, biz “layık olduğumuz yönetimle/yöneticilerle” yönetiliriz (S.A.V.). “İlim adamları sınıfı ile yöneticiler sınıfı (ulema, ümera) düzgün olursa, toplum da onlara bağlı olarak düzgün olur. Aksi de zulüm” (S.A.V.).
Toplum iyi yolda olursa yönetici de iyi/adil olur. Yoksa başına bela olur. Zalim yöneticiler, toplumun günahlarının karşılığıdır. Öyleyse, “Toplum önce kendisini değiştirecek/düzeltecek ki, Allah da o toplumu düzeltsin (Rad/11 ) O (C.C.) Melikler Meliki’dir. Meliklerin alınları da, kalpleri de O’nun (C.C.) kabzai kudretindedir.” “Allah Teâlâ azgın toplumun başına ceza olarak, zalim yöneticileri bela eder; düzgün toplumun başına da adaletli/merhametli hükümdar hediye eder” (Kudsi hadis). O (C.C.) her an, her şeyde tam tasarruftadır. Kadir ve muktedir de... O’ndan izinsiz, habersiz yaprak bile sallanmaz.
İslam tarihinde, “Siz Ebu Zer olun, ben de Ömer olayım” sözü meşhurdur (Haccac). Allah Teâlâ kendi yolunda olanlara, adalete çabalayanlara yardım eder. O’ndan (C.C.) yardım gelirse, hangi sorunumuz çözümlenemez?! O (C.C.) bize yardım etmezse, bize, O’na rağmen kim yardım edebilir?
“Siyaset ve şeriat kavramları iç içe, eş anlamlıdır.” (E. H. Yazır)
İnsanların en üstünü peygamberlerdir.
“İnsanların hayırlısı onlara hizmetle yararlı olanlardır.” “İnsanların emin olduklarıdır” (S.A.V.). “Yararı olmayan insan ölü gibidir.” (Hz. Ali)
“Siyaset en şerefli meslektir. Peygamber mesleğidir. Bir saatlik adaletle icraat/hizmet, bin yıllık nafile ibadetlerden hayırlıdır.” (L. Doğan)
Siyaset, yönetim ilim ve sanatıdır. Toplum düzeni için “hukuk” ve “siyasetçi” olmazsa olmazdır. Toplumlarda düzen ve adalet, ancak hukukla sağlanabilir. Hukuk da ya ilahi/tabii/ideal kaynaklı olur veya beşeri/laik/seküler. İdeal (erdemli) topluma ilahi hukuk ve adil uygulamayla ulaşılabilir. Adil (ahlâklı) olmayan yöneticilerin, hukukçuların elinde adil hukuk da, bir zulüm aracına dönüştürülebilir. Adil yönetici öncelikle kendisine, ailesine, çevresine karşı adaletli olmalıdır. Merhamet/şefkat yoksa adalet de olmaz. Hem merhametin hem de adaletin zıddı zulümdür. Adalet, herkese doğru muameleyi gerektirir. Düşmanlarına bile adil olmayı; onlara da güven vermeyi...
Siyasetçilikle particiliği birbirine karıştırmamalıyız.
Kâinat (yeryüzü de, gökler de) adaletle ayakta durur. Toplumlar ve devletler de öyle...
İlahi hukuk yerine beşeri hukuk tercihi de zulümdür; ilahi hukukun adil/eşit uygulanmaması da. Zulüm de helak/çöküş sebebidir. “Adalet, mülkün temeli”; “Devletin de dini.”
Cumhurbaşkanı her kimliğin, herkesin, her partilinin cumhurbaşkanı olabilmeli. Zalimin de mazlumun da kimliğini sormamalı. Birlik ve beraberliğe özen göstermeli, halkın değerlerine de saygılı olmalı. Halka hizmeti, Hakk’a hizmet bilmeli...
Adil siyasetçiler, hizmetlerin karşılığında dünyalık ücret beklemezler.
Emaneti, ehline vermemek de, ehil olmayana vermek de zulümdür.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Korunaklıbağevi - Cumhurbaşkanı vasfı kalitesini barındıran kim var Allah aşkına! Olanla devam! ?
M.alkaç - Allah'ın Selamı üzerinize olsun İnşallah. Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayına altılı masa protokol kararını imzalatmalı. HAK ve hukuk gözeterek ve Adaletle ülkeyi yönetmeye çalışacağına... Anayasadaki tüm haklarını kullanmayacağım ve ülkeyi ittifak bileşenleri ile birlikte yönetmek ve giderek, anayasayı değiştirmek için mücadele edeceğine dair protokol imzalatmalı.
Eski Kafa - herkesin cumhurbaşkanı olunmaz; ne yâni, o benim de, kızılbaşın da, hdp’linin de başkanı aynı mı olacak? ayrıca cumhurbaşkanı kişilerin davasına bakmaz, mahkeme bakar, tapu bakar, belediye bakar. ama senin 1973 eco-neco ittifakın böyle herkese ortak başkan ataması yapıyor (kardeş kardeş geçinin lan teoremi)
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.