Dediğimiz Dedik Politikası!

Ülke ekonomisini yönlendirenler “bildiklerini okumaya” devam ediyorlar.
Merkez Bankası’nın son kararı bunu gösteriyor.
Yani:
Hatada ısrar ediliyor!
Yanlışta ısrar ediliyor!
Dediğim dedikte ısrar ediliyor!

Hâl böyle olunca da ülke ekonomisinin geleceğiyle ilgili olarak iyimser düşünceler taşımak imkânsızlaşıyor. Ülke ekonomisini yönlendirenlerin “ne dediysek o” yaklaşımı ekonomik zorlukların aşılmasının önündeki “en önemli engel” olarak duruyor.

Ülke ekonomisini yönlendirenler maalesef bir özeleştiri yapmıyorlar ya da yapamıyorlar.
“Bizim yıllardır üzerinde ısrarla durduğumuz kurallar beş para etmiyor” diyemiyorlar.
Her seferinde ekonominin ancak kendileri tarafından konulan kurallara uyulması halinde düze çıkacağını iddia ediyorlar ama bu bir türlü gerçekleşmiyor.
Yani ülke ekonomisi düze çıkmıyor.
Ve vatandaşlar rahat bir nefes alamıyorlar.

Merkez Bankası yine bugüne kadar yaptığı gibi yaptı ve hiçbir derde derman olmayan kararlarla yola devam kararı aldı.
Bu kararların ışığında diyoruz ki:

Ne döviz kurları kontrol altına alınabilir ne de enflasyon düşürülebilir!
Zira bize göre döviz kurlarındaki oynaklığın da enflasyonun bir türlü düşürülememesinin de altında bu hatada ve yanlışta ısrar politikası yatıyor.

Ülke ekonomisini yönlendirenler yaşanan ekonomik zorlukları aşamamalarını hep kendileri dışındaki sebeplere bağlıyorlar ama bunlar gerçekçi yaklaşımlar olmuyor.

Bir türlü “önerdiğimiz formüller tutmadı, başka çareler arayalım” demiyorlar.
Yaz aylarına gelindiğinde kış aylarına girerken ekonominin düzeleceğini kış aylarına gelindiğinde ise yaz aylarına girerken rahat nefes alınacağı müjdesini veriyorlar.
Ancak hiçbiri gerçekleşmiyor.

Ne geçen yıl söylenen “Temmuz şahlanması” ne de “Aralık sonrası” müjdesi ekonominin gerçekleri ile örtüşmedi.