Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
İnancımızda siyasetin gayesi; bütün insanlığın dünya ve ahiret saadetini temin etmek için yönetime Adil Düzen’i ikame etmektir. Adil Düzen Kur’an ile kurulabilir. Kur’an’sız adil bir düzen kurmak mümkün olmaz. Bunun için Kur’an biz muhataplarına, kendisine sahih bir niyet ve sağlam bir itikat ile samimiyet ve ihlâsla bağlanmayı telkin eder. Kur’an’a ihlâs ve samimiyetle bağlanmak önemlidir. Bunun için Kur’an; Al-i İmran Suresi’nin 7. ayetinde, kalbinde “kaypaklık” taşıdığı halde “saptırmak ve fitne için” onu okuyanların varlığına dikkat çeker. Ayetin meali şöyledir: “Kitabı sana indiren Allah’tır. O’nun bazı ayetleri muhkem yani manası apaçık ayetlerdir ki, bunlar kitabın esası ve anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir kaypaklık olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar…” Bir sonraki ayette ise, hidayet bulduktan sonra kalbimizi eğriltmenin mümkün olduğunu bildiren bir duayla yüz yüze geliriz. Böylesi dehşetli bir tehlikeye karşı insan, acziyet ve tevazu içinde Rabbine sığınma durumundadır. Al-i İmran 8: “Rabbimiz, bizi hidayete; doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet ver. Şüphesiz, bağışı en çok olan sensin.” Kur’an, gerçekten âlemlerin Rabbinin kelamı olan ilahi bir hitaptır. Bütün kâinatın maliki ve mahlûkatın yaratıcısı olan Allah’ın ezeli konuşmadır. Kur’an; hakkı batıldan ayıran Furkan’dır. Dolayısıyla onu okumak, okumaların en güzelidir. Onu dinlemek, dinlemelerin en güzelidir. Onunla düşünmek, tefekkürün en güzelidir. Ona göre yaşanan bir hayat, hayatların en güzelidir. Tüm bunlarla birlikte, unutulmaması gereken husus, eşsiz bir hidayet rehberi olan Kur’an, tek kurtuluştur ve çaredir.
ŞEYTANA KARŞI
Kur’an’a yönelirken dikkat edilecek ilk husus, kovulmuş şeytana karşı, Rabbimize sığınmaktır. Nahl 98: “Kur’an’ı okurken, Kur’an üzerinde düşünürken, Kur’an’ı insanlara duyururken, itaat dışına çıkmış, kovulmuş şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytani güçlerin yanıltmalarını, yanlışlarını bertaraf etmek için Allah’a sığın.” Bu önemli bir görevdir. Çünkü şeytan fert ve toplumu Kur’an’dan ve ahkâmından koparmaya çalışır. Ahlaksızlığı, inkârı, şirki, münafıklığı, faizi, içkiyi, kumarı, insanların mallarını haksız yere yemeyi, israfı ve zulmü telkin eder. Bütün kötülüklerin, bütün batıl düşünce ve düzenlerin gerisinde şeytanın bir dahli vardır. Bu bakımdan şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak, tüm kötülüklerden uzaklaşmak anlamını taşır. Bunun için Kur’an’a teslim olan bir kimse, şeytanın ve adamlarının telkin ettiği bütün kötülüklerden, faizden ve kapitalist düzenden uzak durur.
KUR’AN NEDİR?
Kur’an; Allah’ın insanlığa son peygamber ve önder olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in, Cebrail aracılığı ile Yüce Rabbimizden vahiy yoluyla alıp insanlığa sunduğu hayat nizamıdır. Hayatın başlangıç ve sonucunu açıklayan ayetleri, sunduğu hayat kanunları, felaket ve mutlulukla neticelenen yaşayış şekillerine ait tarihi belgeleri, kâinatla ilgili ilmi mucizeleri ve Hakk’ı, batıllardan ayıran esasları ile Kur’an bütün akıl sahipleri için tek hidayet kaynağıdır.
Kur’an; kâinat nizamının son bulacağı zamana kadar yaşayacak bütün insanların muhtaç olacakları itikadi, sosyal, iktisadi, hukuki ve ahlâki en üstün hayat kanunlarını takdim eden bir hak kitaptır. Kur’an; bütün insanlığın bilginleri, aydınları, teknokratları, sosyologları, hukukçuları, edebiyatçıları, ahlâkçıları ve devrimcileri ile bir araya gelseler dahi, bir benzerini meydana getiremeyecekleri İlahi kanunlar bütünüdür. Kur’an; lafızları ve insanlığı kuşatıcı hayat düzeni ile mükemmeldir, zamanın ve mekânın değişmesi onu eskitemez, yürürlükten kaldırmaz. Bunlara rağmen, yaşadığımız modern cahiliye düzeninde Kur’an’ın sunduğu adil düzenin hayata ikame edilmesi, egemen güçlerce engellenmekte, otoritesi yıkılmaya çalışılmakta ve O, nesillerimize bir mazi ve ölü kitabı şeklinde tanıtılmak istenmektedir. Bu düşmanca çalışmalar karşısında uyanık olmak ve bunlarla mücadele etmek önemli bir görevdir.
MÜMİN
Mümin, Kur’an insanıdır ve O’nu okumak, anlamak ve yaşamakla emrolunmuştur. Mümin hayatı Kur’an olan kimsedir. Mümin Kur’an’ı yaşamak için okur. Allah; Kur’an’ı hayatlarına ikame eden toplumları yükseltir. O’na muhalefet eden, O’nsuz bir hayat yaşayan fert ve toplumları da alçaltır. Tatbik olunmayan ilimden bir menfaat edinilemeyeceği gibi; inanılan, okunan, anlaşılan, fakat yaşanmayan Kur’an’dan da özlenen faydalar sağlanamaz. Bugün Türkiye’de ve bütün dünyada yaşanan ahlâki, sosyal ve iktisadi krizlerin temelinden Kur’an’a uygun olmayan tercihler vardır. Kur’an; vicdanların hâkim düzeni ve pratik hayatın tatbik edilir nizamı olmadan maziyi, hali, istikbali bilen Allah’ı fiil ve hayatımızda ortaksız ilah tanıdığımızı söylemenin bir anlamı olmaz. Allah’ın haram kıldıklarını helal kılan, helal kıldıklarını da haram kılan lider ve kadroları sosyal kurumları meşru tanımak, onları rab ve ilah edinmek anlamına gelir. Kur’an’ın hükümlerini yürürlükten düşürmek ve bu hükümlerle çelişen düzenleri yüceltmek ise Allah’a şirk koşmaktır. Devrimizde Müslümanlar, ilahlar edinip Allah’a ortak koşmayı, sadece putlara tapmak gibi eksik ve kısır bir anlayış içinde kabul eder olmuşlardır. Bu kabulden ötürüdür ki, Allah’ın ferdi, ailevi, sosyal ve ekonomik hayatı tanzim edecek emir ve yasaklarını içeren Kur’an, düzenleyicisi olması gereken hayattan çekilmiştir.
Kur’an’sız kötü sistemler kötü insan üretir, kötü lider ve kadrolar da kötü sistem kurar. Kur’an ile isleyen iyi sistemler iyi insan üretir, iyi lider ve kadrolar da iyi sistem kurar. Kötü insanlar; inkârcılar, müşrik ve münafıklardır. Bunların düzeni faizci kapitalizmdir. İyi insanlar ise müminler ve şuurlu Müslümanlardır. Bunların düzeni ise Adil Düzen’dir. Bu kapıyı Milli Görüş= Saadet Partisi tutmuştur. Selam hidayete tabi olanlara…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.