Göç yolculuğunu tamamlayamadan hayata veda eden kardeşim… Nazlıcan! Biz seni hayallerimizde büyüttük! Adınla bütünleştirdiğimiz Söğüt beldesi ailemizin gündeminden hiç düşmedi. Yüreğimizin bir parçası kaldı Söğüt’te. Sen aramızdan ayrılalı yarım asır oldu ve konakladığın o ladin ormanını kalbimize taşıdık ve hemen her gün ziyaret ettik seni. Nazlıcan! Kardeşim! Senin için şiirler yazdık, adına ağaçlar diktik ve kalbimizde sana açtığımız alanı bir gül bahçesine çevirdik.
Söğüt dağlarını bir uçtan diğer uca kadar kucaklayan ladin ormanı… Ve ahlât ağacına yaslanmış bir çocuk mezarı… Nazlıcan! Kardeşim! Adınla bütünleşen ormanı telaffuz ederken yüreğim titriyor ve senin yalnızlığını bütün hücrelerimde hissediyorum… Güç yetirebilseydim bir kanat takıp mezarına ulaşmak, toprağına sarılmak ve büyüttüğüm sevgiyi sunmak isterdim sana. Ama yollar uzun… Yollar çileli… Yollar geçit vermiyor… Annem çok kalmadı aramızda ve ebedi yolculuğuna çıkarken senin adını sayıkladı. Annem bir mersin ağacının altına konakladı sen ise ahlâtı seçtin ve bizim için iki ağaç, iki kalbi birleştiren bir köprüye dönüştü.
Nazlıcan! Kardeşim! Sen dünyanın kirlerine hiç bulaşmadan göçüp gittin. Katran kalpli adamların ektiği şiddeti hiç tanımadan veda ettin dünyaya. Toprağın, suyun, havanın kirlendiği mevsimleri görmeden uzaklaştın ve kuş sesleriyle şenlenmiş ıssız bir ormanın tek müdavimi oldun… Adın yalnızlık oldu, adın ormanların çocuğu oldu ve biz seni uzaktan seyrettik… Seni hayallerimizde büyüttük, hayallerimizde sevdik, hayallerimizde besledik, hayallerimizde okşadık saçlarını.
Göç yollarında yalnız bir mezar… Nazlıcan! Kardeşim! Biliyorum burada insana dair hiçbir ses, hiçbir iz, hiçbir hareket yok… Ormanın yalnız çocuğu! Göç yollarında açamadan solan çiğdem çiçeği! Adına yalnızlık şarkıları yazılan Nazlıcan! Kardeşim biliyor musun çocukluğumda yalnızlığına ortak olan o ahlât ağacının resmini çizdim ve o resmi çantamda özenle sakladım. Seni sabahları şen sesleri ile uyandıran kuşları kendime hep yakın hissettim. Dev ladin ağaçlarını nerede görsem senden bir iz taşıdığını düşündüm ve güvenle dokundum… Yalnızlığı senin için sevdim ve insansızlığa senin için katlandım…
Nazlıcan! Biliyor musun kardeşim, sen Söğüt ormanlarında insana dair bir ses, bir iz ararken biz kalabalıklar içinde hassasiyetlerini kaybetmemiş vicdanlar arar olduk. Onlarca insanla yan yana omuz omuza yürüdük ama iç dünyamızda derin yalnızlıklar yaşadık. Yalnızlığı sırdaş yaptık kendimize ve hiç kimseye bir şey söylemedik, söyleyemedik…
Nazlıcan! Kardeşim! Ah bir bilsen çocukluğumdan neden kaçtığımı! Dün gibi hatırlıyorum… Göç vakti geldiğinde heyecanımız acıyla karışırdı ve mezar taşına dokunabilmek için üç günlük yolu nasıl kat ettiğimizi anlayamazdık. Söğüt bizim için acı, ayrılık, hüzün ve hasretti. Söğüt yüreğimizden kopan parçayı terk ettiğimiz beldenin adıydı. Gün batarken ulaşırdık hatıralarınla bütünleşen mezarına… Ah Nazlıcan! Bir bilsen neler yaşadığımızı... Annem mezarına kapanır senin için kurduğu hayallerini, pişmanlığını, çaresizliğini dile getirirdi. Mezarına dokunmak serinletirdi içimizi ve ellerimizi açar duaya dururduk.
Hayat… Ölüm… Ömür… Ve biteviye dönen yaşlı bir dünya! İnsanlar omuzlarında taşıdıkları yükleri ile birlikte ağır ağır ilerlerken yollar bir dolup bir boşalıyor. Gidenler geride hatıralar bırakıyor gelenler ise taze bir umutla katılıyorlar hayata.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Emre Arslan - Çok hüzünlü bir anı ablacım ALLAH cc.Rahmetiyle muamele etsin
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.