Recai Kutan, Finlandiya ve İsveç’in Nato’ya Üyeliği için Ne Dedi?

Esam Genel Başkanı Recai Kutan abimiz aradı.
Recai Kutan büyüğümüz, Millî Görüş’ün duayen isimlerinden. Millî Görüş lideri ve Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın en yakın yol ve dava arkadaşlarından…
Biliyorsunuz, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği bugünlerde çokça tartışılıyor.
Peki, devlet adamı, siyaset virtüözü Recai Kutan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda ne diyor?

Daha doğrusu, bu ülkelerden özellikle Finlandiya, Recai Kutan büyüğümüzde neler çağrıştırdı? Kulak verelim;
* “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmek için teşebbüste bulunmalarının bende ayrı bir anısı var. Özellikle de Finlandiya’nın.”
* “Ben henüz ortaokul öğrencisi iken yani 2. Dünya Savaşı olduğu dönemde Rusya, Finlandiya’ya saldırmıştı. Aralarında da tabii gerek askeri güç gerek teçhizat bakımından mukayese edilemeyecek kadar uçurumlar var idi.”
* “Hatırladığım kadarıyla mevsim kış mevsimi idi. Ve o dönemde de Finlandiya’nın gençlerinin büyük ölçüde kayak alanında dünya çapında kabiliyetleri vardı. Savaş sırasında Finlandiya’nın bu genç kayakçıları bir yandan kayak kayıyorlar, bir yandan da kayağın üstünden ellerindeki gelişmiş silahlarla Rusları adeta perişan ediyor idiler.”
* “Tabii o dönemde Türkiye’de televizyon yok, hatta radyo bile çok azdı. Bizim mahallede sadece iki tane radyo vardı. Bu radyolardan akşam haberlerinden takip ederdik gelişmeleri. Ve Türk halkının sempatisi elbette yüzde yüz Finlandiya’dan yanaydı.”
* “Bunun sebeplerinden birisi Rusya’nın o dönemde Stalin vasıtasıyla saldırgan üslubu, öte taraftan da bazı tarihçilerin Finlandiya’ya Türkler arasında aynı dili konuşmak veya aynı ırktan gelmek gibi bazı iddialar dile getirilmekteydi. Bunların getirdiği bir sempati var idi, Finlandiya’ya karşı.”
* “Radyo başında haberleri dinlerken dolayısıyla biz de fevkalade mutlu olurduk, Finlandiya’nın kazanması üzerine.”
* “Bugünlerde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konuşulmaya başlandı.”
* “Bugüne kadar cereyan eden olaylar bize açıkça gösterdi ki, gerek İsveç gerekse Finlandiya, Türkiye lehine herhangi bir inanç içerisinde değiller. Yani, hatta aleyhteler. Özellikle PKK terör örgütü ve benzeri terör örgütleri o ülkelerde maalesef her türlü desteği görmekteler.”
* “Bu eski hatıram canlanınca şunu düşündüm; vakti zamanında bizimle özellikle İskandinav ülkeleri arasındaki dostluk, şu anki durumla hiç mukayese edilecek gibi değil!”
***
ESAM Genel Başkanı Muhterem Recai Kutan büyüğümüze bu anlamlı anısından dolayı çok teşekkür ediyorum.

ŞEHADETE SEVDALI BAŞKAN!

Yıl; 1965. Trabzon, Vakfıkebir

Yerdekiler ve göktekiler getirdi tekbir

Nurlu bir bebek müjdeler olsun

Ezan ve Kamet.. Adın Adnan olsun

Adnan oğullarından gelen hayırlı evlat Muhammed

O’nun adaşları olan ümmetine binlerce rahmet!

Milli Gençlik Vakfı onunla kader birliği etti

Gönül seferberliği başladı

Muhabbet fedaisi oldular

Azim ve gayreti dinamik bir gençlik içindi

Vizyon ve ufuk sahibi ‘vazife adamı’ içindi

“Birbirimizi seversek Allah da (CC) bizi sever” dedi

“Sevdamız Türkiye başka Türkiye yok” dedi

Sarsılmaz imanla yapılanlar meyve veriyordu

Milli Gençliğin sesi daha gür çıkıyordu.

***

Hacı Bayram Veli Hazretlerine komşu bir bina

Artık MGV Genel Merkez binası oluyordu

Ve... Yirmi iki gün sonra...

Şehitler Kervanı kapıda!

Güzel insan ve iki arkadaşı sağında ve solunda

Elli beşinci ilin… Samsun’un yolunda

Sanki içine doğmuştu

Yerine vekil bıraktı

Her zaman yanına aldığı ev anahtarını

Bu kez almamıştı

O gün gülden, ihlastan…

Cennetten, mahşerden konuştu

Gülden terazi kurarlar

Gül alırlar gül satarlar şiirini okumuştu

***

Öleceği yeri bile tarif etti salonda

Havza civarındaki kayalıklarda

Marifet, ey Allah’ım demekteydi

Sana geldim diyebilmekteydi

Toplantı bitti ve sandalyeye oturdu

Oysa kapıya kadar yürürdü dostlarıyla

Sanki, “Bugün uğurlanacak benim!” diyordu

Sanki, “Bugün artık son anlarım!” diyordu

Ve o feci kaza Havza yolunda

Üç genç... Üçü de yetim... Davada arkadaşlar

Ve Hz. İsa’nın göğe çekildiği yaştalar

Yıl, 1999... Mayıs’ın on beşi

Tılsımı bozmayın! Tılsım, kanlı bir kefenle

Rabbin huzuruna gitmeye sevdalı olmaktır

Bir yerde şehadet varsa

Orada esaret yoktur

***

Şehitler bizim şuur vesilemizdir

Ömrü yaşamaya değer kılan cihad eri olmaktır

Allah’a kavuşmayı isteyip

İbadetten haz almaktır

“Tohum ekin, bir yıl sonrasını düşünüyorsanız!”

“Fidan dikin on yıl sonrasını düşünüyorsanız!”

“İnsan yetiştirin yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız” dedin, ey şehid!

3 K yoldaşın; kitap… Kalem… Kâğıdı

Hiç ayırmadın yanından

Bizler her gün yeniden doğarız

Bizden kim usanası

Hayat iman ve cihad!

Adnan Demirtürk’ün hatırası!

Tüm şühedaya selam söyle ey sevgili kardeşimiz

Arkanızdayız... Yolunuzdayız... İzinizdeyiz hepimiz

MGV’yi kapatırlarsa AGD’yle devam ederiz

Bize bin darbe vursalar, biz yine Allah deriz

(Metin Kızılok/Mersin)