At sahibine göre kişner diyebilmek için öncelikle at sahibi olmak gerekir. Mümkünse çiftlik kurup, söz konusu atın yetiştirilmesi, sahibini tanıması, alıştırılıp kişneyişe uygun hale getirilmesi lüzum eder. Sırasında tabir caizse mürebbiyeler tutulur, uzman eğitmenler eşliğinde at kullanıma uygun hale getirilir. Aksi takdirde atın tahminlerin üstünde huysuzluğuna, eğitimsizliğine ve uzca binmeye yeltenmekten kaynaklanan tehlikelere göğüs germek icap eder.
İddia sahibi her görüşe, her insana ne yapacağından öte neyi nasıl yapacağı sorulur. Bu noktada yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulur. Bugünün insanının tercihen şekillendiremediği, ancak maruz bırakıldığı eğitim sistemi yahut sistemsizliği isminde bile karar kılınamamış ibrişim kuşaklardan ibarettir. Ve durumun bu hale gelmesinden şikâyet etmek kat’a iddia sahiplerine düşmez. Biz sorunları Din-i Mübin-i İslam’ın öngördüğü kadim sistemle düzelteceğiz iddiasına tutunanlar, önce o mezkûr sistemi kendi hayatlarında tatbik etmek ve bunun yaşanabilirliğini tüm insanlığa göstermek zorundadır. Esefle söylenmelidir ki İslam’la iddia sahibi olmuş insanlar, o yaşantının yanından bile geçmez. Dahası, kadim öğreti, bir şekilde iktidara sahip olanlar tarafından neredeyse tamir olunmaz derecede manipüle edilmiş, kişisel menfaatlere hizmet eder hale getirilmiş, seküler sistemin bir parçasına dönüşmüş görünür yahut gösterilir. Oysa söz konusu öğreti mükemmeldir ve hata kabul etmez. Uygulamaya dönük yanlışlıklar uygulayıcılığına soyunan insanların hatalarıdır ve öğretiye teşmil edilemez. Nihayet bilinmelidir ki insanlar ancak örneğini gördükleri uygulamalar üzerinden bir sistemi beğenir ya da reddeder.
Boş vaatler, taahhütler, birkaç ensesi kalın kişi dışında kimseye yararı dokunmayan çalışmalar, bahaneler, daha üst perdeden direktifler ve sair şeylerden adam akıllı bunalan halk, karşısında sorunlarını giderebilecek dirayette, planını programını uygulayabilecek kararlılıkta, inançlı, inatçı kadrolar görmek ister. Belki dikkatini bir anlığına yöneltip bakar, aranır ama göremez. Hayır, görmemek kitlelerin körlüğünden kaynaklanmaz, baktıkları alanda öyle bir kadro yoktur. Tuhaf şekilde kadrolaşıp iddia sahibi olduğunu zanneden muhatapları, yanıt vermek hususunda hiç de cimri değildir; “E, efendim, at sahibine göre kişner!” Hâlbuki ortada ne yetişmiş insan vardır; ne sıkıntısı çekilen konuların uzmanı… Tamam, rölativist bir bakış açısı gösterir ki ne determinizmin ne de bilimlerin kabulleri mutlak değildir. Ancak alanlara yönelik uzmanlık kısmen de olsa gerekliliktir. Bunun tamamen dışında tezahür eden görüntü yani açıkça söylenirse şimdiki zamanın beceriksiz bürokratlarını, teknokratlarını kullanma düşüncesi neredeyse her iyilik iddiasını boşa çıkartır. Sıradan bir kitleyi dahi ardına takıp sürükleyemeyen bir iddia, yetişmiş insan gücünü kullanma dirayetini nasıl gösterebilir?
Bugünün insanına herhalde kime neye yakın durmaları gerektiği kadar neye ve kime düşman olmaları gerektiği (deyim yerindeyse Bilal’a anlatır gibi; yerinde değilse Hüsnü’ye anlatır gibi) sabırla tek tek öğretilmezse, şahit olmak zorunda kaldığımız olumsuzlukların daha fenasını görmek kaçınılmazdır. Zira yetiştirildiği sanılan yahut iddia edilen insanlar (İslami bir referansla ve hem de STK elinden seri üretim insanlar) gücü ele geçirmek için fırsat kollayan, bir ucundan yakalayıverdiğinde de toplumun maruz kaldığı zulmün daha katmerlisini üreten birer mankurt haline gelir. Gelmiştir. Görülmektedir ve görülecektir. Bugünün zulüm erbabı nasıl ki geçmişin mükemmel olduğunu düşündükleri, harikuladeliğine inandıkları STK’larını referans almış, özgeçmişinde yer vermekten adeta gurur duymuşsa, yarın imanlı genç ya da ‘en imanlı Şehmuz’ diye piyasaya kazandırılacak olan trol grupları daha ehven olmayacaktır.
Muhtemelen sahibine göre kişnemesi beklenen at, yılkıya bırakılmış, sahip tanımayan, bakımsız eğitimsiz attır. Bu hiç şüphesiz atlara yönelik beyhude bir beklentidir ki memleketlerin dâhilinde iktidara sahip olanlar, iyi kişnediğini düşündeki atları sahiplenip, kullanıp, sonra kesip sucuk yapıp satacak kadar engin ticari zekâya sahiptir. Diğer yandan bugün yaşanan her ne varsa sahibine göre kişnediği zannedilen atların nitelik yoksunluğundan kaynaklandığı söylenebilir. Siyasal ve sosyal anlamda kendini ekonomist zanneden yöneticiler, sırıtmak suretiyle ekonomi yönettiğini sanan, çapaklı gözlerine dikkat çekmeye uğraşan, her fırsatta hayali bir takım düşmanlara ‘bölemeyeceksiniz, yıkamayacaksınız’ türünden saçma sapan tiratlar atan, olmadı önüne çıkanı hainlikle bölücülükle itham eden bürokratlar gibi… Hemen herkes gayet iyi öğrenmiştir ki at sahibine göre kişnemez.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.