Mahallemiz İşgal Altında

Abone Ol

Çocuğunuzun başını her okşadığınızda gizemin çığlıklarını

hatırlayın. Zira bu canilerin ortaya çıkmasında hepimizin payı var. Eğer

çocuklarımıza temiz ve yaşanabilir bir ortam bırakabilmiş olsaydık, onlar

kendilerini güvende hissedebilir ve hayata umutla bakabilirlerdi. Ama bizler

sadece kendi dünyamıza hapsolup, dışarıda olup bitenlere gözlerimizi yumduk.

Unutmayalım yapılan her kötülükte bizim de payımız var!

Evimiz, sokağımız mahallemiz işgal altında, ayaklarımızın

altından kirli sular akıyor. Bizler ise sahip olduğumuz güç ve

techizatlarımızla karşı koyup, bu kiri ortadan kaldırmak yerine eteklerimizi

kaldırıp geçiyoruz. Unutmayalım komşuya bulaşan acı gün gelir bizim hanemize de

bulaşabilir. Kaldı ki, toplumun huzur ve sükunetini korumak ve bunun için gayret

etmek insanlığın şubelerindendir. Tek kişilik bir adada değiliz, bana

dokunmayan yılan bin yıl yaşasın deme hakkına hiç sahip değiliz.

Fakat yaşananlara baktığımızda, robotlaştığımızı

görüyoruz...

Az ötemizde savaşlar oluyor, çocuklar öldürülüyor,

yaşlılar oraya buraya sürükleniyor, insan çığlıkları yükseliyor, açlık,

yoksulluk çile ve işkencenin izleri görülüyor ve kapılar ardında bizim adımıza

anlaşmalar yapılıyor. Bizler ise kalben buğzetme duyarlılığımızı dahi kaybedip,

sürüleşiyoruz.

Bizim sokaklarımızda kadınlar öldürülüyor, genç kızlar

kaçırılıyor, çocuklar taciz ediliyor, sokak ortasında akla hayale gelmeyecek

cürümler işleniyor, yoksul ve zayıflar hak arayamıyor ama bizler tepkimizin en

cılızını dahi gösteremiyoruz ne garip!

Unutmayalım! Çocuk katilleri özgürce dolaşıyor, genç

kızlar kandırılıyor ve köleleştiriliyor, zulüm ve haksızlık hayatımızın bütün

alanlarına sirayet ediyor ve bizler bütün bu trajik görüntüleri umursamaz bir

tavırla izliyorsak tehlike pek yakınımızda demektir. Bana dokunmayacaksan bin

yaşa dediğimiz o yılan artık bize doğru yaklaşmakta ve yaklaştıkça tehlike

biraz daha artmaktadır.