"Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıktı " tartışmasına girecek değilim. Böyle yaptığım takdirde işi polemiğe kaydırmış olurum ki, hiçbir sonuç alamayız. Ancak bu ülkede bir hususun üzerinde ısrarla durulması gerektiğini düşünüyorum.. O da, seçilmiş siyasilere değil de sanki atanmış bürokratlara güveniliyor.. Çünkü, sistem ve kurumlar hep buna göre dizayn edilmiş. Güya yasama ve yürütme yetkisi Anyasaya göre seçilmiş siyasilerde olmasına karşılık bu yetkinin kullanılmasına bir takım engeller, daha doğrusu barajlar konulmuş durumda. Böyle olunca da ülkemizde yürürlükte olan sisteme demokrasiden çok bürokratik oligarşi demek daha doğru olur.
Bu noktada "Bürokratlar bazı kurumlar vasıtasıyla bir takım yetkiler kullanıyor ve bu yetkiyi de mevcut kanunlardan alıyorlar" demek mümkündür.. Böyle bir itiraz öz itibariyle de doğrudur. Ancak, bir şeyin kanuni olması hukuki ya da demokratik olduğu anlamına gelir mi Ya da her zaman kanunlar ile demokrasi örtüşür mü Söz gelimi diktatörler de ülkelerini bir takım kanunlara göre yönetmiyorlar mı
Tekrar ediyorum maksadım sistem tartışması değil. Ancak, bazı kurumlara yasama ve yürütmenin üzerinde yetkiler verilmiş olmasını birilerinin demkorasi ile nasıl bağdaştırdıklarını izah etmek durumundadırlar.
Şimdi esas konuya gelmek istiyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı bir yönetmelik hazırlayarak meslek lisesi ve düz lise mezunlarına istedikleri takdirde düz lise ya da bir meslek lisesinin fark derslerini vermek suretiyle o liseden de mezun olma imkanı sağlamış. Bu yeni yönetmelik Başbakanın imzası ile yürürlüğe girmiş. Hemen bir gürültü kopartıldı, böyle bir şey nasıl yapılabilirmiş, imam hatip lisesi mezunlarına çifte diploma yolu nasıl açılırmış gibi.
Doğrusunu söylemek gerekirse şahsen bu işin mantığını anlayabilmiş değilim ve AKPiktidarının da bir haksızlığın giderilmesini sağladığını düşünmüyorum. Buna rağmen bir imkan söz konusu olmuştur. Peki halkın oyları ile işbaşına gelmiş olan siyasi iktidarın böyle bir tasarrufa hakkı yok mudur Bu hak sadece YÖKe mi aittir Bunun da ötesinde YÖKü oluşturan irade Meclisin değil miydi Meclis sadece bir takım kurumları oluşturmakla görevlidir de, yanlış işleme söz konusu olduğunda bu kurumlara verdiği yetkiyi geri alma hakkı yok mudur
Bu ülkede halkın seçtiği yasama ve yürütmeye bazı kurumların dokunma yetkisi ve hakkı(!)var ama, halkın seçtiği kurumların atanmışlara dokunma yetkisi yok mu .. Uygulamaya bakıldığında yok görünüyor.. Öyle ise ne diye belli periyodlarla seçime gidiliyor, halka seni yönetecekleri seç deniyor Halkın seçtikleri bu ülkeyi yönetmeyecek de bir takım oluşturulmuş kurumlar ve başlarındaki kişiler yönetecekse seçime gerek kalır mı
Demek istediğim o ki, artık demokrasi oyununa son vermek gerekiyor. Çünkü, uygulanan demokrasi olmuyor, onun oyunu oluyor. Yasamanın aldığı bir karardan herkesin memnun olması gerekmez. Demokrasi demek herkesin oybirliği ile karar alınması da değildir. Azınlığın hakları korunmak kaydıyla çoğunluğun aldığı kararlarla ülkenin yönetilmesi demektir. Ne varki bu ülkede öyle bir sistem oluşturulmuş ki, azınlık çoğunluğu yönetiyor. Hem de en temel haklarını gasbederek.