Lafa mı bakalım icraata mı!

Abone Ol

Seçimlere az bir süre kaldı. Pazar günü Allahın izniyle oyumuzu kullanacağız. Ama oyumuzu kullanmadan önce bir kez daha düşünmemiz gerekiyor, özellikle de 4C’lilerin…

Neden diyeceksiniz, anlatayım.

Malumunuz özelleştirme mağduru olan 4C’lilere kadro konusunda çok sözler verildi. Özelleştirerek kurumları satılan bu insanlar yıllardır kadro umuduyla yaşıyorlar. Her defasında da hükümetten etkin isimler tarafından sözler verildi ancak bir türlü yerine getirilmedi.

En son geçtiğimiz ay yine umutlandırılmıştı bu insanlar… Ancak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in `gündemimizde böyle bir konu yok’ manasına gelecek açıklamasıyla umutlar yine yok edilmişti.

Devletin her kademesinde görüşülen, konuşulan bir konu olmasına rağmen Bakan Şimşek’in `gündemimizde yok’ demesi bile hükümetin on binlerce madun, mağdur ve çaresizlerin haklı taleplerine bile nasıl şaşı baktığını göstermişti.

Bildiğiniz üzere geçen Perşembe günü Kamu Personeli Danışma Kurulu, 2014’ün ilk toplantısını yaptı. Toplantıda memurlarla ilgili konuların tamamı masaya yatırıldı. Dokuz başlıkta uzlaşma sağlandı ve bu konularda gerekli düzenlemelerin yapılması adına kanun taslağı hazırlanarak Bakanlar Kurulu’na gönderildi. Ancak uzlaşma sağlanan ve Bakanlar Kurulu’na gönderilen maddelerin içinde yine 4C’lilerin kadro konusu yer almadı.

Şimdi burada bir parantez açalım ve üç hafta öncesine gidelim.

Hükümet tarımsal sulama nedeniyle elektrik borcu bulunan çiftçilere tarımsal destekleme ödemelerinin yapılmayacağına dair `acil kodlu’ bir kararname çıkartmıştı. Çiftçilerin aleyhine olan bu kararname, tamamen özel sektörün işlettiği elektrik dağıtım şirketlerini devlet eliyle kurtarmaya yönelik bir girişimdi. Yani özel şirketlerin alacağı için kamu ödemeleri askıya alındı.

Kararname baştan aşağıya sakatlıklarla dolu… Hiçbir şekilde devleti ilgilendirmemesine rağmen hükümet adeta devlet gücünü kullanarak özel şirketlerin tahsildarlığına başladı. Yok, böyle bir şey!

Parantezi kapatalım ve devam edelim.

4C’lilerin kadro mevzusu ise toplu sözleşme görüşmelerinde, Kamu Personel Danışma Kurulu’nda ve Ekonomik Sosyal Konsey’de ele alındı hatta Başbakan’a bile özel olarak iletildi. Yani devletin her kademesinde gündeme geldi ve tartışıldı.  Ama sonuç kocaman bir sıfır… Bakanlar Kurulu’na gönderilen maddelerin içinde bile yer almadı.

Tekrar özel dağıtım şirketlerinin alacakları ile ilgili çıkartılan kararnameye dönelim. Bu kararname bırakın devletin organlarını, hükümetin içinde bile hiç tartışılmadı. Hatta birçok bakanın bile haberi olmadı. Bir gecede çıkartıldı.

Devleti hiçbir şekilde ilgilendirmemesine rağmen özel dağıtım şirketlerinin alacakları için bir gecede kararname çıkartılırken, hükümetin özelleştirme politikası sonucu mağdur edilen on binlerce çalışanın yıllardır beklentisine ise ayak sürünüyor.

Başbakan Erdoğan’ın sürekli vurguladığı şu sözünü hatırlatıp son noktamızı koyalım; “Biz mazlumun, mağdurun, masumun, yolda kalmışın, ihtiyaç sahibinin hükümetiyiz…”

Şimdi bu hükümet kimin hükümeti siz karar verin…

Lafa mı bakalım icraata mı