La İlahe İllallah, cennetin anahtarıdır

Abone Ol

Aziz müminler! Güzel Peygamberimiz buyuruyor ki: “Çocuklarınızın konuşmasını, laflarını, sözlerini Lâ ilâhe illallah kelimesiyle açın.” Yani çocuklar konuşmaya, kelime, cümle kurmaya başladıkları zaman ilk söyledikleri söz “Lâ ilâhe illallah” olsun. Çünkü bu kelime cennetin anahtarıdır, bütün mutluluğun anahtarıdır. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Vehb b. Münebbih’e buyurmuştur: “Lâ ilâhe illallah cennetin anahtarı değil midir? Evet, lâ ilâhe illallah cennetin anahtarıdır.” Allah celle celâlühû bunu bizim kalbimize yazsın, dilimize yazsın. Efendimiz’in buyurduğu gibi son sözümüz de bu olsun inşallah. Çocuklarımızı konuşmaya başladıklarında bu kelimeyle tanıştırmak, ana baba olarak görevimizdir. Çünkü lâ ilâhe illallah, cennetin anahtarıdır. Fakat anahtar dişsiz olmaz. Âlimler diyor ki: “Bu kelime anahtardır ama dişsiz anahtar kapıyı açmaz.” Yani sadece söylemek yetmez; gereğini yerine getirmek gerekir. Bu da Allah’ın emirlerini, Peygamber’in sünnetlerini, dinin hükümlerini öğrenip uygulamakla olur. Peygamberimiz buyuruyor: “Son sözü lâ ilâhe illallah olan cennete girer.” Bakın müminler, Peygamberimiz’in sözüne kulak verin. Bu sebeple ölüm anında da yakınlarımıza bu kelimeyi telkin etmek sünnettir.

KELİME-İ TEVHİD’E DİLİMİZE ALIŞTIRMALIYIZ

Bir tane komşumuz Rusya’da çok zenginmiş, komünistler iktidara gelince bunun malını yağmalamışlar, Türkiye’ye geldi, saat gece 3’te kapımı çaldılar, ölüme hazırlık yaptırdım, ona la ilahe illallah telkininde bulundum ve o komşum ölürken kelime-i tevhid getirerek vefat etti. Bunu gözlerimle gördüm, şahit oldum elhamdülillah. Din kardeşliği görevimiz bu. Bir kimse ölüm hâlindeyken etrafındakiler “Lâ ilâhe illallah” desin ki o da işitsin, tekrar etsin. O anda başka sözlerle meşgul olunmasın. Çünkü o an, nefesin verildiği andır, en zor andır. O kelimeyle ruhunu teslim eden kimseye kabir suali olmaz, kabri cennet bahçelerinden bir bahçe olur. Bu kelimeyi dilimize alıştırmalıyız. Öfkelendiğimizde de, sevindiğimizde de, üzülürken de ağzımızdan “lâ ilâhe illallah” çıksın. Çocuğa kızarken kötü söz değil, “lâ ilâhe illallah” diyelim. Çünkü annenin babanın ağzından çıkan her söz melekler tarafından arşa taşınır. Zor durumda da, sevinçli durumda da bu güzel kelam çıksın ağzımızdan...

ALLAH, ATALARIMIZA ÇOK YARDIM ETTİ

Peygamberimiz buyuruyor: “Yahudiler yetmiş gruba ayrıldılar. Benim ümmetim daha da fazla fırkaya ayrılacak yetmiş bir -başka rivayetlerde yetmiş iki ya da yetmiş üç diyen de var- fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan biri hariç hepsi ateştedir. O kurtulan fırka kimdir? Benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir. Yani ehl-i sünnet ve’l-cemaat’tir.” Elhamdülillah, bizim dedelerimiz, atalarımız ehl-i sünnet ve’l-cemaat üzere Müslüman olmuşlardır. Bu itikadla Malazgirt’i kazanmış, Anadolu’yu fethetmiş, İstanbul’u almış, imanlarını korumuşlardır. En büyük âlimler bizden çıkmıştır elhamdülillah. Samimi Müslüman oldukları için Allah Türklere çok yardım etmiştir. Zaferin, dirliğin, bereketin sırrı peygambere olan bağlılık ve ehl-i sünnet itikadıdır. Rafiziler, Kaderiye, Hariciye, Murciye, Kerramiye gibi çok sayıda fırkalar oluştu ve bunlar ehli sünnet dışındaki bozuk itikatlerdir. Peygamberimiz hadis-i şerifinde buyurdu ki: “Bu fırkalardan ümmetime en büyük zarar verenler Allah’ın haram kıldıklarını helal kılmaya çalışanlardır.” Bu zamanda faiz günah olur mu derler başka haramları kendilerine göre haram olmaktan çıkarmaya çalışırlar. Bunlar ümmet-i Muhammed’e zararlı fırkalardır.