Kutlu Doğum ile hedefimiz

Abone Ol

1989 yılından beri resmen kutlanan Kutlu Doğum Haftası başlıyor. Yeryüzündeki bütün Müslümanlar için Peygamber Efendimizin (S.A.V.) doğumu kutlu olsun... Bu mübarek gün Ümmet-i Muhammed’in zulmün her çeşidinden kurtuluşunun vesilesi olsun inşallah...

Kutlu Doğum Peygamber Efendimizi (S.A.V.):

- Anmaya;

- Anlamaya vesile olmalıdır.

Her gün Efendimizin bir sünnetini hayatımıza ilave edebilirsek işte o zaman Kutlu Doğum ihya edilmiş olur.

Bunun için yapılmış merasimler ve organizasyonlar iç-dış dünyamızda bir ışıltı meydana getirmiyorsa şimşek gibi pırıldar ve hemen söner. Herkes meselenin bu yönünü iyi kavraması lâzım...

– Gecelerimizi teheccüd namazlarıyla aydınlatırsak,

– Pazartesi, Perşembe oruçlarıyla feyizlenirsek,

– Selâmı, toplumda yayarsak...

– Her gün hiç olmazsa bir âyet ve bir hadis okursak, amel listemize bunların gereğini ilâve edebilirsek, bunlar Peygamber Efendimizi (S.A.V.) anmanın önemli neticesi olur.

Peygamberimizin, “Sünnetimden yüz çeviren benden değildir” (Buhari, Nikâh 1) hadisini asla unutmayalım.

Çünkü bir başka hadislerinde, “Sünnetimi yaşatan beni sevmiş olur, beni seven de cennette benimle beraberdir” (Tirmizi, İlim 16) beyanında bulunmuşlardır.

Hz. Said bin Cerir (R.A.)’den rivayet edilen şu hadis-i şerif üzerinde düşünelim. Hadis şudur:

Bir gün Ensârdan bir zât; Resûl-ü Ekrem (S.A.V.)’in huzuruna geldi. Çok üzgün görünüyordu. Peygamberimiz bu sahabesine:

– Niçin üzgünsün diye sordu.

Cevap şu oldu:

– Ey Allah’ın Resulü!

Düşünüyorum ki, biz bu dünyada sabah akşam huzuruna geliyor, yüzüne bakıyor, yanında oturuyoruz. Lâkin yarın ahirette Sen peygamberlerin yanına çıkarılacaksın. Bizler sana ulaşamayacağız, Seni göremeyeceğiz. Bu bana hüzün veriyor. İşte bundan dolayı çok üzgünüm, cevabını verir. (İbn-i Kesir. Tefsiru’l-Kur’ân’il Azim. c/1. sf: 522. Beyrut–1969).

Bu konuşmanın akabinde Nisa Suresi’ndeki 69’uncu ayet nazil oldu. Bu ayetin meali şudur:

“Kim Allah ve Resulü’ne itaat ederse, işte onlar peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve sâlih kimselerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar...”

Resûlüllah’ı dikkate almayanları Allah (C.C.) sevmez. (Âl-i İmran: 32) Günahlarını bağışlamaz. (Âl-i İmran: 31)

Sünnete dayanan davranışlarımız bizleri Peygamber Efendimize yaklaştırır. O’nun sevgisini kazanmamıza vesile olur. Bu bakımdan günlük hayatımızı Peygamber Efendimizin davranışlarını örnek alarak/yaşayarak sürdürmeliyiz.

Kutlu Doğum ile hedefimiz, riyakârca bir anış değil muhasebe yapabilme şuurunu vermek olmalıdır. İşte o zaman yapılanlar yapıldığı yerde kalmaz. Netice hâsıl olur.

Aile hayatımızda Nebevi terbiyeden nasipsizliğimizi giderip bu yapılan toplantılar vesilesiyle Peygamberimize benzemenin kapısını açmalıyız... Allah (C.C.) muinimiz olsun...