Bu sebeple konu Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz olduğu zaman, bir değil bin kez düşünerek hareket etmek gerekir.
İslâm’a, Kur’ân-ı Kerim’e, Şeriat’a, Sünnet’e aykırı etkinliklerle dine hizmet edilemez. Böyle Kutlu Doğum Kutlaması Olamaz! Ölçüsüz, saygısız, sınır aşıcı etkinlikler sonunda, Rabbimiz muhafaza etsin, tokatlar gelebilir. Tokat ne demektir, bilir misiniz
Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğum yıldönümü kutlanacaksa; bunun mutlaka mevrid-i nassa, şer’î ölçülere ve hükümlere, Sünnet’e, İslâm dininin temel kurallarına uygun olması gerekir.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi tanımak için önemli bir zaman dilimine giriyoruz. Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizi tanımak için önemli bir fırsattır. Kutlu Doğum programları, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi: Anmaya, tanımaya ve anlamaya vesile olmalıdır.
O Şanı Yüce Peygamberi Anlatabilmek, Medhetmek Her Ferdin Harcı Değildir.
Çünkü O’nu Kur’an-ı Kerîmde ALLAH medhetmiştir. Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi (K.S.), Risale-i Kudsiyye’sinde bu hakikatı şöyle ifade ediyor:
“Ne mümkün vasf olunmak ol Habibi,
Ana vassâf hemen ALLAH karîbi,
Ana bî had salât kim ol Habîbi,
Bu vuslat derdinin oldu Tabibi.” 1
Fakat kudret ve iktidarımız nisbetinde O’nu yâd etmek, O’nu güzelce anmak, bizim mânevî menfaatimiz icabıdır. Bu vesile ile birkaç hususa kısaca temas etmek istiyoruz:
Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.
“Ey Resûlüm, Biz seni insanlar ve bütün varlık için sırf bir rahmet vesilesi olman için gönderdik.”2 âyet-i kerîmesinde, “bütün varlıklar için rahmet” olarak nitelenen Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamber, dolayısıy¬la âlemlere rahmettir. Çünkü insanlara kurtuluş ve mutluluğa erme yollarını öğreten O’dur. O’nun vasıtasıyla insanlar dünya ve âhiret hayat¬ları bakımından birçok iyilik elde etme imkânı bulmuşlardır. O geldiği zaman in¬sanlık onuru çiğneniyor, insanlar tanrı diye elleriyle yaptıkları putlara tapıyor, kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. ALLAH Teâlâ insanları bu bâtıl inançla¬rın kıskacından kurtarmak, onları düşüncede, inançta ve toplumsal hayatta özgür¬lüğe kavuşturmak amacıyla Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi göndermiştir. O, getirdiği dinî ve ah¬lâkî prensipler sebebiyle insanlık için bir rahmet olmuştur. Nitekim Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de bir çok hadis-i şerifinde, kendisini insanlığa “Rahmet peygamberi” olarak tanıtır.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bir emandır
Müşrikler, Kur’an-ı Kerîm’in gerçekten bir vahiy ürünü ve ALLAH Teâlâ’nın kitabı olma¬dığı konusundaki iddialarını ispatlamak için şöyle demişlerdi.
“Hani o kâfirler bir zaman da: Ey ALLAH’ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici, acıklı bir azap getir! demişlerdi.
İşte müşrik kafası! İman etmeyi nasib et, diyecek yerde taş yağdır, acıklı bir azap ver diyor. Peki taş yağdı, acıklı bir azap geldi. Öldün gittin ne anladın! Kur’an-ı Kerîm, ALLAH Teâlâ katından gelmiştir, bunu ispat etmek için gök¬ten taş yağdırmaya gerek yoktur.
DİPNOTLAR:
1– Kısaca sadeleştirilmiş şekli: O ALLAH’ın sevgilisi, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizi tam vasfetmek mümkün değil. Yani O’nun sıfatlarının hepsini bilmiyorsun ki başkasına bildiresin. Ancak, O Resûlullah (S.A.V.) Efendimizi ziyade tarif edici O’nun ziyade yakını olan ALLAH (C.C.) dür. Biz tam bilmiyoruz ki bildirelim. Resûlullah deriz, peygamber deriz ancak o kadar. O Resûlullah (S.A.V.) Efendimize sonsuz, sayısız salat u selâm olsun. Zira O, ALLAH’ın en sevgilisi bu vuslat derdinin doktoru olmuştur. Vuslat derdi, ALLAH’a kavuşma aşkı ve isteğidir ki, bu ne güzel hastalıktır. Bu hastalığı tedavi eden doktor ne güzel doktordur. Ya Rabbi! Sen, seni sevenlerle eyle bizi. Amin.
2– Enbiyâ sûresi:107