Kutlu doğum haftaları

Abone Ol

İlahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası İslâm ın ve O nun Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin insanlığa çağrısını doğru ve etkin bir şekilde tanıtmak, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sevgisi etrafında toplumumuza birlik ve beraberlik mesajları sunmak amacıyla ülkemizde ve yurt dışında 1989 yılından bu yana Kutlu Doğum Haftası programları düzenlenmektedir.

Kutlu Doğum Haftası denildiğinde, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi anmak, daha da önemlisi O nu anlamak, O nun temsil ettiği aşkın değerler bütününü tanımak ve hayatımıza ışık tutan bir meşale yapabilmek çabası akla gelir. Kur an-ı Kerim in evrensel mesajı, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin örnek şahsiyeti ve ahlâkı bu değerler bütününün temel öğeleridir.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi örnek almak demek tarihe gitmek ve gömülmek değil, O büyük şahsiyeti tanımak ve sevmek, O nun insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrıyı güncelleştirerek hayatımıza yansıtmak, O nun ahlâkını ve çizgisini davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapabilmek demektir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri bugün özellikle dinî ve kültürel hayatımızda meydana getirdiği canlılık ile ayrı bir önem arz etmektedir.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin, bir hafta boyunca ülkemizin her köşesinde ilim adamlarımız tarafından halkımıza anlatılacak olması gerçekten heyecan vericidir. Rabbimden dileğim bu heyecanın, bu ülke insanının yüreğinden hiçbir zaman eksik olmamasıdır.

Bu kutlamaların özellikle günümüzde ayrı bir anlam ve fonksiyon taşıdığı inkâr edilemez. Gerek Mevlit Kandili nin, gerekse diğer kandillerin, içine mezmum bid at karıştırmadan, meşru ölçüler içinde kutlanmasında çok büyük fayda ve maslahatlar vardır.

Özellikle toplumumuzun binbir yöntemle değerlerinden uzaklaştırılmaya ve sekülerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde, kendi kimlik ve aidiyet motiflerimizin her vesileyle vurgulanması, gündemde tutulması ve yaygınlaştırılması her bakımdan elzemiyet arz etmektedir.

Kandillerin de bu cümleden olarak toplumsal kimliğimizin muhafazasında önemli bir yer tuttuğu inkâr edilemez.

Bir kere şu noktanın altını kalın bir şekilde çizelim: Daha önce de belirttiğim gibi öyle bid atlar vardır ki, yaşatılması, riayet edilmesi dinî bakımdan zarurettir! Onlara "bid at" denmesi sadece kelimenin sözlük anlamında kullanılmasından ibarettir. Toplumu aslî değerlerinden soyutlamak için bütün küresel mekanizmaların devrede bulunduğu böyle bir dönemde Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi her vesileyle anmak ve anlatmak farz iken, Mevlit Kandili gibi toplumsal hafızamızda derin bir yeri bulunan nirengi noktalarını ihmal etmek neyle izah edilebilir

Dolayısıyla ülkemizde 1989 dan beri "Kutlu Doğum" adıyla yapılagelen etkinliklere aktif olarak katılmak, bu kutlu zaman dilimini bireysel ve toplumsal arınmamızın önemli bir vesilesi olarak değerlendirmek konusunda hassas davranmak durumundayız.