Küresel kriz

Abone Ol

Sadece ülke ekonomisi değil, dünya ekonomisi de önemli sorunlarla karşı karşıya bulunuyor.

Tasarruf ekonomisinin yerini israf ekonomisi alınca sorunlar altından kalkılamaz bir hale geliyor.

İnsanlar kazandıklarından çok harcamaya kalkışınca ekonominin tüm dengeleri altüst oluyor.

İşte bu noktada IMF bile uyarıda bulunma ihtiyacını hissediyor.

Ve küresel kriz riskini hatırlatıyor.

Geride bıraktıkları yıllarda çok daha mütevazı bir şekilde hayatlarını sürdürenler şimdi hiçbir şeyle yetinmiyorlar.

İçinde yaşanan evlerin metrekaresi büyüyor.

Binilen araçların modeli yükseltiliyor.

Yenilen içilenin haddi hesabı bilinmiyor.

Bir giyilen bir daha giyilmiyor.

Ama hiç kimse halinden memnun değil!

Mutlu birini ara ki bulasın!

Tamam, bu duruma gelinmesinde ekonomiyi yönetenlerin büyük payı var ama onların bu görevlere gelmesini sağlayanlar da bugün hallerinden yakınanlar değil mi?

Yani kendi elleri ile seçip başlarına getirdikleri insanlardan yakınmaya hakları olmasa gerek.

Tasarruf önce bireyden başlar.

Birey tasarruf ederse toplum da tasarruf eder!

Birey müsrif ise toplum da israfa yelken açar!

Ülkemiz ekonomisi için elbette güzel şeyler söylemek isteriz.

Ancak gelen haberler hiç de güzel şeyler söylemeye imkân tanımıyor.

Özellikle asgari ücretliler ve emekliler ile ilgili haberler insanda moral bırakmıyor.

Aldıkları emekli maaşları geçinemeyen emeklilerden birkaç ailenin birlikte yaşamaya başlamaları bunun son örneklerinden biri!

Bir yanda aynı ailenin fertleri bile bir arada yaşayamazken emeklilerin aynı çatı altında ömürlerini tamamlamaya çalışmaları ne kadar ibret verici değil mi?