İki hırsız araba çalmışlar. Büyük olan, küçüğü arabayı satmaya göndermiş.
Araba pazarında malı beğenen adam denemek için arabaya binmiş ve bir daha pazara dönmemiş.
Küçük hırsız eve dönünce evdeki sormuş "Kaça sattın "
Küçük cevap vermiş "Aldığımız fiyata sattım"
Malınızın helal veya haram olduğunu kazancınızın İslami kurallara uygun olup olmadığından anlarsınız.
Bir de atalarımız "Malının helal olduğunu anlamak için harcandığı yere bak" demişler.
Her türlü şehidimiz vardı bir de köpük arasında ölenlerimiz çıktı.
Mafyanın desteğiyle elde edilen servetler yine mafya tarafından alınırlar.
Bir hükümete dayanarak elde edilenler diğer hükümet döneminde elden çıkar.
Rabbimiz, Bakara suresinin 205 inci ayetinde Allah ın ayetlerine sırt dönenlerin yeryüzünde bozgunculuk yapacağını ve nesli perişan edeceğini haber verir.
Kura-i kiramdan biri Kur ân dan bir bölümü okuduğunda "Sadekallahül azim" diyerek son verince dinleyenler de "Amenna ve saddakna/İnandık ve tasdik ediyoruz" derler.
İşte bu Bakara suresinin bu ayetinin doğruluğunu biz gözlerimizle görerek tasdik ediyoruz.
Kur ân a inanmayanlar, tohumların genleriyle oynayarak ziraati bozdular, bozulan tohumların ürününü yiyenler de çağımızda bu güne kadar olmadık hastalıklarla boğuşuyorlar.
Necm suresinin 33-34 üncü ayetlerinde Allah ın ayetlerine sırt çevirenlerin cimrileşeceğini, insanlara çok az vereceğini ve kendisinin de kaskatı kesileceğini haber verir.
Elhak bunun da doğruluğunu gözlerimizle gördük.
Hazineyi hortumlayanlar, Türkiye de yetmiş milyonun hakkını zimmetine geçirenler, dünyada altı milyarın malını alavereyle gasp edenler, aynı zamanda İslam ve Kur ân a karşı harp ilan edenlerdirler.
Rabbimiz, "Sevdiğiniz şeylerden Allah için infak etmedikçe asla iyiliğe (cennete) erişemezsiniz. (Allah için) her neyi infak ederseniz şüphesiz onu Allah bilir." (Âl-i İmran 92) buyurmuş ve kazandığımızı dağıtmayı emretmiş.
Biz, dengeli olacağız. Dengeyi de Rabbimiz koymuş:
"Elini boynuna bağlanmış kılma (cimri olma), büsbütün de yayma (israf etme), yoksa (cimrilikle) kınanmış ve (Tamamını dağıtmakla) pişman vaziyette otura kalırsın." (İsra 29)
Cennet vaadiyle malının tamamını dağıtıp çocuklarını dilenir hale getirmek de yasak.
Âlusi merhum, bu ayetin tefsirinde İbn-i Merdeveyh ten naklen Sevgili peygamberimize bir delikanlı gelir ve annesinin giyecek bir şey istediğini söyler. Efendimiz o anda bir şey olmadığını daha sonra gelmesini söyler.
Delikanlı durumu annesine bildirince annesi "Sırtındakini versin" der.
Delikanlı annesinin isteğini bildirince sevgili peygamberimiz, sırtından gömleğini çıkarır ve delikanlıya verir ama ezan okununca mescide çıkamaz.
Ashabı kiram meraklanır ve sorarlar durumu öğrenirler ama bu arada bu ayet nazil olur. "Elini boynuna bağlanmış kılma (cimri olma), büsbütün de yayma (israf etme), yoksa (cimrilikle) kınanmış ve (Tamamını dağıtmakla) pişman vaziyette otura kalırsın." (İsra 29)
Kafir, Kur ân a sırt çevirdiği için yeryüzünde bozgunculuk yapar, Müslüman da Kur ân a iman ettiği halde bilmediği için bozgunculuk yapar.
Fabrikatör olan bir mürid anlatıyor: "Şıhımı yıllarca Mercedes imle ben taşıdım. İş adamı olan mürid kardeşlerimizden biri iflas etti. Durumu şıhımıza bildirdim ve paranın yarısını ben vereyim diğer zengin arkadaşlara da siz söyleseniz de yarısını da onlar verse ve iflastan kurtarsak" dedim.
Şıhım: "Günaha giriyorsun. Sen Allah tan iyi mi bilirsin. Allah istese bizden daha fazlasını veremez mi dedi, beni susturdu ama bu söz içime sinmedi" dedi.
Ben de kendisine "Kur ân-ı Kerim i yüzünden okumasını bilmek, her ay hatim inmek Kur ân ı bilmek değildir. Sen Yasin suresini biliyorsun, en çok o süreyi okuyorsun. Bu sureyi şıhın da çok okuyor. Yasin suresinde bu söylediğin olay aynıyla vardır. Buyur oku: "Onlara "Allah ın size rızk olarak verdiğinden ihtiyaç sahiplerine infak edin" denildiğinde, kâfirler mü minlere: "Allah dileseydi yedirebileceği kimseleri biz mi yedireceğiz Şüphesiz siz, apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler." (Yasin suresi ayet 47)
Yani "Allah ın doyurmadığını biz mi doyuracağız Allah dileseydi onu doyururdu" sözü Kur ân a iman etmeyenlerle Kur ân ı bilmeyenlerin sözüdür.
Gelin bundan sonra günlük hayatımızı düzene koyarken kılavuz kitabımız Kur ân olsun.