Kulluk şuuru -2-

Abone Ol

Erbakan Hocamız 90’lı yıllarda Siyonizm’i/BOP’u öngörmüş ve uyarısını yapmıştı. Siyonizm’i bize tanıtmış, AB, ABD, NATO, BM, DB, IMF’nin İsrail’e, küresel sisteme çalıştığına, sağcı-solcu partilerin temelde Batı taklitçisi olup, horoz dövüşü yaptıklarını, demokrasinin de demokratur olduğu gerçeğini görmüş ve vurgulamıştı.

Şuur; dostları ve düşmanları tanıyıp, fark etmek, ona göre konumlanmak, hizmette dünyalık ücret ummamak, Hakk’ın hatırını üstün tutmak.

Secdede de, işyerinde/tezgâhta, evde, okulda, kışlada tüm resmi veya özel alanlarda O’nun kulu olduğumuzun şuuruyla yaşayabilmek O’nun rızasını/emrini gözetmek, Hakk’ın rızası ile halkın rızası arasında kaldığımızda Hakk’ınkini tercih etmek. Dünyevi veya uhrevi yarar tercihlerindeyse uhrevi olanı seçmek. Dünyada bir yolcu/misafir olduğunu, önünde ahiret olduğunu bilmek, unutmamak. Her işte, yerde, zamanda Rabbimizin bizimle olduğunu, Âlim, Semi, Basir olduğunu bizi gözleyip, gözetleyenin şuurunda olmaktır.

Şeytan ve nefsimizin bize düşmanlığını, yöntemlerini bilmek ve savaşmak, ahirette/hesap günü kitabımızın/amel defterimizin önümüze konacağının hesabını yapmak, vesayet rejiminin varlığını, etkisini sürdürdüğünün farkında olmak, Hak yolda çalıştığını sananların batıla hizmet ettiklerini görebilmek, ülkemizde azınlıklar kadar din özgürlüğüne sahip olamadığımızın farkında olmak, Müslümanlığımızın tanımını ve sınırlarını Rabbimizin değil de laik devletimizin belirlediğinin farkında olmak, egemenliğin millete ait olmadığının farkında olmak, İslam’dan başka tüm ideolojilerin, yolların, düzenlerin batıl/yanlış olduğunu kavramak, Hak ile batılı fark ederek Hak safta konumlanarak cihat etmek, dünyadaki tüm uluslararası kurum ve kuruluşların Siyonizm’in güdümünde, denetiminde, etkisinde olduğunu fark etmek, demokrasilerin, oryantalistlerin, misyonerliğin, evangelistlerin dinde reform, feminizm, diyalog çalışmalarının İslam’ı, Müslümanları dönüştürmek amaçlı olduğunun farkında olmak, Müslümanlıkla sağcılığın ya da solculuğun farklı olduğunu, Müslümanlığın her ikisiyle de/hiçbir ideolojiyle bağdaşmadığının farkında olmak, tüm farklı kimliklerin barış içinde bir arada yaşayabilmelerinin ancak/sadece İslam nizamında mümkün olabileceğinin farkında olmak, şuurdur.

Şuur; İslam’sız insanlığın saadetinin mümkün olamayacağına inanmaktır. İslam’ın ekmel bir nizam sunduğuna, eksiğinin, fazlasının, yanlışının, çelişkisinin olmadığına, ilahi/özgün benzersiz olduğuna inanmaktır. Bölünmüş, eklenmiş, eksiltilmiş dinin Allah’ın dini olmaktan çıkacağına İslam medeniyetinin, batı ve öteki medeniyetlerden üstün olduğuna inanmaktır. Hayatın, iman ve cihattan ibaret olduğuna inanmaktır. Adalet, barış ve saadetin ancak İslam’la mümkün olacağına inanmak, zalimleri sevmemek, onlarla işbirliği yapmamak, aynı safta durmamak, onlarla mücadele etmektir.

Uluslararası organize bir fesat odağı olan Siyonizm’in tüm kutsal değerlerimizi, genlerimizi bile ifsada çalıştığını görmek, şuurdur.

Cahiliyye/zulüm düzeni içinde haramlarla/ateşlerle kuşatıldığımızın farkında mıyız? Daha kötüsü, bunlara alıştırıldığımızın... Mayınlarla döşenmiş alanda istikamette olabilmek, yürüyebilmek ne kadar mümkün?

Besmelesiz eğitimle/öğretimle, faizli/haram lokmalarla “furkan”, ancak lütufla/Allah’ın dinine yardım çabamızla mümkün olabilir. Cihat terk edildiğinde zemin kaygan olduğu için ayaklarımız her an kayabilir. (Muhammed, 7).

Hak ile Batılı ayırdedebilmemizi, Hak yolda ayaklarımızı sabit kılmasını, bizleri şuursuzluktan korumasını Rabbimizin kereminden umuyoruz.