Külliye'nin istediği aday!

Abone Ol

Sizce Erdoğan, 2019 rakibi olarak kimi en çok istiyor? Kemal Kılıçdaroğlu diyorsunuz değil mi? Yüzde 60’a 40 toplumsal kamplaştırmayla, gerilim taktikleriyle işi götürmek için! Eyvallah. Diyelim ki rakibini bu şekilde belirleyemedi? Başka…

*

Külliye, ismi en çok konuşulan, tanıdık, bildik bir ismin rakip olmasını bekliyor! Hem de dört gözle! “Bilindik aday, her zaman iyidir, işimiz kolay olur”, düşünce bu! Ancak bu cesaretin gösterilebileceğini değerlendirmiyor.

Peki sizce Külliye’nin en istemediği aday profili nedir? Bu da haftaya kalsın!

BU ZULÜMLER, ÇOK KISA ZAMANDA BİTECEK!

Rivayet o ki… Yüksek tepelerdeki birisi… Görevden alınan önemli bir başkanı ve hanımefendisinin telefonunu dinletiyormuş.

Dinlemelerden birinde…. Başkanın hanımı…. Eski bir zirve zatın hanımefendisini aramış. Demiş ki, “Bu zulümler çok kısa zamanda bitecek!” Yorumsuz aktarıyorum.

SONUÇ GARANTİ İSE ERKEN…

İktidar deli gibi anket yaptırıyor. Kendi partisini, cumhur ittifakını, rakiplerini, karşıt ittifakları, kurulacak partileri, cumhurbaşkanı olacak adayları, olursa ne sonuç alınacağını… Ne ki sonuçlar pek yüz güldürmüyormuş! Çünkü çıkan hiçbir sonuç açıklanmıyor. Ne zaman ki sonuçlar “Garanti” çıkar, o zaman bakın hele erken seçim geliyor mu, gelmiyor mu?

ANAR, SEÇİM DİYOR!

On sekiz ayda üç seçim yapacağız. “Bu kadar uzun süre seçim gerilimini” Türkiye kaldırır mı, Kasım 2019, 2018’e çekilir mi? ANAR Araştırma Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, Yörünge’ye yaptığı uzun değerlendirmede fotoğrafı çekti.

“MHP’nin, parlamentonun artık misyonunu tamamladığı gerekçesiyle erken seçim talep edebileceğini” söyledi. Uslu’ya göre böylece, Temmuz ayında erken seçim kararı alınacak. Yaz boyunca kampanya yapıp, sonbaharda da seçime gidilecek. Biz de onu diyoruz. Bahçeli ile Erdoğan, gurkun cücüklerini sonbaharda saymak istiyorlar. Ya sizce?

İKİNCİ GÖRÜŞME SIR!

İki ay önce, evvelki Başbakan Ahmet Davutoğlu, Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üç saatlik bir görüşme yaptı. TBMM’ye yan yana geldiler.

Bir tarafa göre görüşme çok olumlu, diğer tarafa göreyse “Geçmiş, masaya yatırıldı!”

*

Son günlerde Külliye’de Davutoğlu ile ikinci bir görüşme daha yapıldı. Görüşmeye Ömer Çelik'te katılmış. Muhtemelen AB ile ilgili ama içeriğini tam bilen yok.

GÖÇÜN ÇOCUKLARI UMUTLU

Türkiye’de/ye gözlerini açan 18 yaş altı 1 milyon 627 bin Suriyeli çocukların 612 bini eğitim alabiliyor. Bunlardan 83 bini geçici konaklama merkezlerinde, yani kamplarda. Ülke; AFAD, Göç İdaresi, Kızılay ve bakanlıklarıyla göçe zorlanmış insanlar için adeta seferber.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) da, Suriyeli öğrencilerin ileri düzey Türkçe eğitimi için elini taşın altına koymuş. 10 ildeki 19 kampta ve 21 ildeki 27 üniversitede şu anda 4 bin 350 Suriyeli gence ileri düzey Türkçe (C1) öğretiyor. Ki, sonra üniversite okusunlar. 12 bin C1 sertifikasıyla mezun etmiş.

*

Geçen hafta Gaziantep ve Nizip’teki, Öncüpınar, Elbeyli, Karkamış, Nizip 1 ve 2 kamplarındaki Türkçe sınıflarını YTB’nin organizasyonuyla gözlemledik. 17-24 yaş arasındaki gençlerden kimisi kucağında bebeğiyle sınıfta. Kimisi öğretmen, moda tasarımcısı, hemşire, doktor, mühendis olacağının hayaliyle. Türkçe öğrenmek zordur denir. Puanları 90-99 olanların gayreti dikkatimizi çekiyor. Gençler, Yunus Emre Enstitüsü’nün hazırladığı Türkçe kitaplarından haftada 30 saat gramer, okuma, konuşma dersleri alıyorlar.

YTB Ortadoğu Koordinatörü Nedim Aslan ise “Burada aldığınız eğitimle ileride Suriye’yi sizler yeniden inşa edeceksiniz.”diyor. Bizlere de “İnşallah” demek düşüyor.

KADIN VEKİLLERDE “KORUMA MODASI”

Son zamanlarda iktidarın kadın vekillerinden, -kimisi sağlık nedenleriyle olsa da- koruma ile gezenler artıyor.

Fatma Güldemet Sarı, Gökçen Özdoğan Enç, Bennur Karaburun, Sema Ramazanoğlu, Ceyda Bölünmez Çankırı, Çiğdem Karaaslan gibi isimler bizim gördüklerimiz. Başka da vardır elbet.

GÜNDÜZ AKP’Lİ, GECE HDP’Lİ!

Bir iktidarın bir mensubu, diğer mensubuna hiç, “Gündüz AKP’li, gece HDP’li!” der mi? Çok kozmopolit bir iktidarımız canım!