Kriz kapıda mı?

Abone Ol

Ülke ekonomisi ile ilgili “iyimser beklentilerin” yerini giderek “karamsar beklentiler”in aldığı bir gerçek.

Ve “ekonomik kriz” bekleyenlerin sayısı hızla artıyor!

Gerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılan açıklamalar gerekse Merkez Bankası tarafından yayınlanan raporlar “kriz” beklentilerini güçlendiriyor.

Yazılı ve görsel medyada yer alan “felaket haberleri” de ülkenin bir kriz ortamına doğru nasıl sürüklendiğinin adeta habercisi oluyor.

Ne yönetenler açısından ne de yönetilenler açısından olumlu bir haber görmek sanki imkânsız gibi bir şey!

Yönetenler işleri ellerine yüzlerine bulaştırmaktan bir türlü kendilerini alamıyorlar.

Yönetilenler ise olumsuz işlere imza atmada yönetenlerle yarış halinde gibi bir görüntü veriyorlar.

Hileli gıda üretimi alıp başını gitmiş. Ne kullandığımız zeytinyağı gerçek ne de yediğimiz peynir gerçek! Bal zaten bu konuda öncülüğü kapmış durumda! Arıları bile kıskandıracak bir şekilde sahte bal üretiliyor.

Yönetilenlerin gıda sektöründeki olumsuzlukları tavan yaparken sağlık sektörü de gıda sektöründen geri kalmadığını kanıtlıyor.

Yeni doğan çetesi ülke gündemine gelip oturdu ve kalkmıyor.

Her gün yeni bir haber ile hayata merhaba diyen bebeklerin başlarına gelenler anlatılıyor.

Bu arada Adalet Bakanı ile Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı’nı ziyaret ederek konuyla ilgili bilgi veriyorlar.

Bilgi sunumundan sonra Adalet Bakanı tarafından yapılan açıklama, içinde bulunduğumuz durumu gözler önüne sermesi bakımından oldukça dikkat çekici.

Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı’nın konuyla ilgili olarak olayın sonuna kadar gidilmesi ve suçluların en ağır cezalara çarptırılması talimatını verdiğini açıklıyor.

Yahu böyle bir konuda ayrıca bir talimata gerek var mı?         

Olayın sonuna kadar araştırılması ve ucu kime giderse gitsin en ağır cezaları vermek zaten sizin göreviniz değil mi?

Verilmiş bir görevin yerine getirilmesi için ayrıca yeniden talimat almak şart mıdır? Dedik ya ne yönetenler işlerini hakkıyla yapıyorlar ne de yönetilenler daha iyi bir yönetime layık olmaya çabalıyorlar. Sanki tencere yuvarlanmış ve kapağını bulmuş gibi!

Bu şartlar altında ülke geleceği ile ilgili olarak karamsar sayısının artmasından daha doğal ne olabilir?