Bozulan ekonomin yeniden rayına oturtulması için sürekli yeni adımlar atılıyor.
Adeta her gün yeni bir karar açıklanıyor.
Ama döviz kurları kontrol altına alınamıyor.
Altın fiyatlarının uçuşa geçmesi önlenemiyor.
Ekonomiyi yeniden rayına oturtmakla görevlendirilen isimler bu hali “kurlar uzun süre baskı altında tutuldu, biz serbest bırakınca enflasyon yükseldi” diye izah etmeye çalışıyorlar.
Yani ekonomiyi yeniden rayına oturtmakla görevlendirilen isimler hangi önlemi alırlarsa alsınlar, hangi değişikliği yaparlarsa yapsınlar, kötü gidişata dur denilemiyor.
Bunun için de ikide bir alınan önlemlerin etkili olabilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu dile getiriyorlar.
Ekonomide iyileşmenin hep zamana bırakılıyor olması yabancısı olduğumuz bir olay değil!
AKP iktidarının ekonomi kurmayları eskiden de böyle yaparlar ve yaz mevsiminde konuşurken rahatlamanın kış aylarında olacağını, kış mevsiminde konuşurken ise rahatlamanın yaz aylarında olacağını ifade ederlerdi.
Bu konuşmaların yapıldığı dönemlerden sonra kaç yaz geçti, kaç kış geçti ama bir türlü söylenen rahatlama sağlanamadı!
Şimdi ekonomiyi rayına oturtmakla görevlendirilen isimler tarafından yapılan açıklamalarda ekonomide rahatlama için vaat edilen sürenin daha da uzatılması dikkat çekiyor.
Yani artık altı ay sonrası için değil birkaç yıl sonrası için vaat veriliyor.
Endişemiz odur ki, sonunda bu vaatler de gerçekleşme şansı bulamayacak ve eski vaatler gibi bunların aslı astarı çıkmayacak.
Alınmış olan önlemlerin sadece Dünya Bankası ve bazı kredi değerlendirme kuruluşları tarafından olumlu karşılanması duyduğumuz endişeleri gidermeye yetmiyor.
Ne döviz kurları kontrol altına alınabiliyor.
Ne altın fiyatlarının uçuşa geçmesi önlenebiliyor.
Enflasyon zaten hep bildiğini okuyor.
Korkarız ki alınan bu önlemler de ekonomiyi rayına oturtmaya yetmeyecek.
Ve biz yine benzer ekonomik sıkıntılar ile karşı karşıya kalacağız.
Bu konuda kimseyi suçlamıyoruz.
Sadece millet olarak ne ektiysek onu biçtiğimizi düşünüyoruz.