Her ne kadar bitiminden sonra olsa da Çanakkale’ye bayram ziyaretinde bulundum. Çocukluklarının en canlı, sevimli ve mutlu sürecindeki biri kız, diğeri erkek olmak üzere, üniversite sınav sonuçlarını bekleyen en büyük torunlarla birkaç günü birlikte geçirdim.
Daha önce, Yenikapı-Bandırma arası sefer yapan arabalı vapuru kullanmış, Balıkesir-Edremit-Ayvalık güzergahından Çanakkale’ye gitmiştim. Bandırma-Gönen-Biga kıyı yolunu, uzun olacağı zannıyla tercih etmemiştim. Her iki güzergaha nazaran Trakya, yani Tekirdağ-Malkara-Keşan güzergahının daha uygun olduğu kanısıyla, bir-iki defadır otobüs ile burayı uygun görmekteydim. Bu kez de gidişim Trakya üzerinden oldu. Ancak dönüş yolculuğunda, bilet alırlarken güzergahı sormadıkları için, Çanakkale Terminali’nde yolculuğun Bursa yönünden, yani kıyı şeridinden yapılacağını öğrendim. Doğrusu, Lapseki-Biga-Gönen-Bandırma-Bursa güzergahının daha rahat, manzarasının daha güzel olduğunu, bu vesileyle gördüm. Kuşkusuz otobüs işletmeleri, yolcuların istek ve tercihlerine göre karar almak durumundadırlar ve bu yüzden, bazen yolculuk sıkıntılı geçebilir. Çünkü, bazı yolcuların belli bir yerden alınıp indirilmesi, nerdeyse güzergah üzerindeki terminallere uğranılması gerekiyor olmalıydı. Böyle de oldu, ancak pek bir sıkıntı yaşamadım. Gerçi her türlü yolculuktan öteden beri belli bir sıkıntı yaşarım, hatta yolculuğa çıkacağım günün gecesini neredeyse uykusuz geçiririm. Yeni yerler, manzaralar görmek, ülkemizin farklı bölgelerini ve özelliklerini tanımak, yeni yüzlerle karşılaşmak, başlı başına bir zevktir, ama yolculuk yapma durumunda sıkıntı yaşamak da söz konusudur.
Çanakkale Boğazı’yla Marmara Denizi üzerinde kurulan iki köprünün, ileri sürülen temel gerekçesi, karşıdan karşıya geçişlerde araç yığılması ve yoğunluğuyla kaybedilen zaman öğeleri olmuştu. Orhangazi Köprüsü’nü, daha resmen açılmadan önce, tatil dönüşünde kullandığım arabayla geçmiştim. Doğal olarak, Yalova yakasından Gebze yakasına geçiş süresi, çok az araç olması nedeniyle, denizi kullanan arabalı vapurun geçiş süresine göre çok kısaydı. Benzer şekilde, Gelibolu veya Eceabat iskelelerinden Lapseki ve Çanakkale iskelelerinde araçların belli zamanlarda beklemeleri kaçınılmazdı. Bu bakımdan 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nden geçiş süresi belirgin bir şekilde kısaltılmıştır. Bu şekilde yapılan kıyaslamada tek ölçüt olarak, bir kıyıdan diğerine geçiş süresi alınmaktadır.
Köprülerin yapılışında seçilen yerlerin, yapımında uygulanan teknik sistemin ve malzemelerin nitelikleri mühendislik bilimlerinin ilgi alanına girmektedir, dolayısıyla farklı sistem ve teknik görüşlerin ileri sürülmesi, işin mahiyetine ilişkindir. Ancak mühendisliğe ilişkin olan sorunların ve çözümlerinin, yapılan köprülerin coğrafi, iktisadi, siyasi, hukuki ve toplumsal gerekçelerini temellendiremez, yani belirleyici ölçüt olarak alınamaz. Oysa alınmış gözükmektedir.
Coğrafi bakımdan, her iki köprünün kapladığı alan, verimli toprağın, doğal çevrenin yapısına ve düzenine olumlu katkıda bulunmuş gözükmemektedir. Aksine doğal dengeyi belirsiz bir şekilde etkileme potansiyeline sahip sayılabilir.
Hukuki bakımdan, özellikle “kamu hizmeti” olgusunu başlı başına konu edinen İdare Hukuku’nda “yerindelik”, “uygunluk” ve “kamu yararı” ölçütleri olarak genel olarak kabul görmüş ve gözetilmiştir. Bu ölçütler bağlamında, iki köprünün yer seçiminden yapımına kadarki süreçlere bakılarak değerlendirmeler yapılması halinde ileri sürülen gerekçelerin tatmin edici olmaları bir yana, akıl, mantık, insaf gibi doğal insani yeti ve dürtüler bağlamında bile açıklayıcı olmadığı kanaati ağır basmaktadır. Sözgelimi, köprülerin başına varıncaya kadar kat edilen yol ve geçirilen süreler hiç hesaba katılmaksızın, sadece köprülerin üzerinde geçen süre esas alınmaktadır. Nitekim, dönüşte, Orhangazi Köprüsü’nü geçtikten sonra Gebze yolundan başlayarak boğazdaki köprülere ulaşmak için geçen süre ve trafik yoğunluğu aşırı bir düzeye varmıştı. İki saate yakın bir süre geçirildi. Buna karşılık, deniz yolu kullanılmış olsaydı, Yalova’dan İstanbul’a Eskihisar, Topçular, Kartal, Bostancı, Kadıköy, Beşiktaş iskelelerine gitmek söz konusuydu ve bu yolcuların evlerine yetişmelerinde kolaylık ve rahatlık sağlayabilirdi. Elbette, denizde vapur yolculuğunun imkanları, zevk verici yönleri ayrı ve ayrıcalıklı bir kazanımdır.