Kooperatif-2: Kooperatiflerin sorun çözme kabiliyeti

Abone Ol

Ne diyorduk? “Türkiye ve dünyadaki ‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî sorunlar, bütün bu sorunlarla ilgili çare ve çözümler…”

Şöyle başlayalım: Kooperatiflerin sosyo-ekonomik sorun alanları üzerinde çözüm kabiliyeti üzerinde durmamız gerekiyor.

Toplum sağlığının korunması ve halkın sağlıklı beslenmesi, ancak gıdanın üretiminden dağıtımına ve tüketimine kadar tüm süreçlerin planlanmasıyla mümkündür. Bu planlamanın merkezine ise bu işi adeta kendiliğinden yapan kooperatiflerin konulması çok önemlidir.

Aslında kooperatifçilik “zamanın ruhu”na da uygun olarak uzunca bir süredir ülke gündeminde yer tutmakta. Sadece enflasyonla mücadelenin bir aracı olarak değil; kurgusu gereği bünyesinde “karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet” mekanizmasını barındırdığından, finanstan tarımın yeniden yapılandırılması, toprak reformundan konut üretimine, ulaşımdan coğrafi kültürel varlıkların korunmasına, eğitimden sağlığa ve daha birçok sektöre “sadra şifanın ötesinde” bir çözüm potansiyeli barındırmaktadır.

Kooperatif yönetim sisteminin getirdiği/gerektirdiği ve aynı zamanda başka hiçbir şirket ve organizasyon modelinde bulunmayan “otokontrol” sayesinde, gıda egemenliği ve gıda güvenliği için kooperatifler karşımıza kaçınılmaz aktörler olarak çıkmaktadır.

Bu nedenle;

-Yabancı sermayeli şirketlerce satın alınamayacağı için yerli ve milli üretimin tek yolu olması…

-Bir nevi kendi üretimini kendisi tükettiği için yüksek kâr elde etme hırsıyla aldatıcı işlemler yapılmaması…

-Yüksek kâr elde etmek yerine müşterek maliyetleri azaltarak tasarrufu öncelediği için gıda enflasyonuna olumlu katkı sağlaması…

-Hiçbir surette kayıtdışı işlem ve istihdam yapılamaması vb. özelliklerinden dolayı, yerli ve milli bir ekonomik kalkınma sürecinde en hızlı sonuç alınabilecek alan ve konunun merkezinde kooperatifçilik gelmektedir.

Ayrıca kooperatifler;

Kurgusu gereği sosyal ve ekonomik fonksiyonları aynı anda bünyesinde barındırdığı için sosyal bir yönü bulunmayan ve yalnızca ekonomik bir araç olabilecek ve ona göre çözüm üretebilecek olan diğer şirketler ile ekonomik bir yönü bulunmayan bir sosyal örgüt niteliğini haiz derneklerden pozitif ayrışarak hemen her alanda çözüm üretme kabiliyetini haizdirler.

Bu nedenle; sosyal bir yönü olan herhangi bir sorun alanı (enflasyon, işsizlik, ulaşım, sağlık, gıda güvenliği vb.) gündeme geldiğinde, kooperatif yaklaşımıyla (adeta çok fonksiyonlu çakı seti gibi) bir çözüm üretmek mümkündür.

Bu nedenle;

Gıda, tarım, sağlık, ulaşım, finans gibi ekonominin ana sektörlerinde otokontrolü sağlayan işletme sistemi olarak kooperatifler üzerinden…

Tarımda Planlama, Münavebe, Tarımsal Destekleme, Profesyonelleşme, Ortak Maliyetlerin Azaltılması, Bilgi Paylaşımı, Ürün Güvenliği, Kayıtdışılığın Önlenmesi, Üretim-Tüketim Zincirinin Kısalması, İsrafın Önlenmesi, Tasarrufun Artırılması, Sermaye Birikimi, Yeni Yatırım Maliyetinin Paylaşılması, Demokratik Kültür Gelişimi vb. çok önemli konuların ve sorun alanlarının üstesinden gelinebilir, ilerleme sağlanabilir.

Aynı şekilde;

Yakında sonuçları açıklanacak olan III. Tarım Orman Şûrası için belirlenen 21 çalışma grubu başlığından 18’inde kooperatif çözüm geliştirmek mümkündür.

(Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, ‘yazacaklarımızın devamı var’ diyoruz…)