Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD tarafından rehin tutulan
diplomat ve öteki personelin kurtarılmasının ardından ortaya atılan pazarlık
yapıldı iddialarını cevaplarken maddi pazarlığın söz konusu olmadığını ama
diplomatik ve siyasi pazarlığın yapıldığını söylüyor!
Ardından da, Konuştuklarımız var, konuşacaklarımız var
ama bir de konuşamayacaklarımız var diyerek konunun hassasiyetinin altını
çizmeye çalışıyor!
Konuşamayan bir tek Cumhurbaşkanı Erdoğan değil!
AKP nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da, İçim
yanıyor ama bazı olaylarda kalkıp taraf gibi konuşmanın faydası yok demek
suretiyle içinde bulunduğu ruh halini aksettiriyor!
Tek adamlığa karşı çıktığını ve bankalara baskının
güveni sarsacağını kaydeden AKP nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun
daha fazla konuşamayacağını özet olarak, İçim yanıyor ama konuşamam diye dile
getiriyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ın konuşamayacağı şeyler olmasını
bir ölçüde makul ve mantıklı karşılamak mümkün!
İşin içinde dış politika sorunları varsa Bazen
konuşmamak konuşmaktan daha doğru olabilir denebilir!
Ama AKP nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun un
konuşamamasını makul ve mantıklı bulmakta zorlanıyoruz!
Hangi nedenle sustuğunu anlamakta güçlük çekiyoruz!
Hem içi yanacak hem konuşamayacak!
AKP nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun keşke
susma hakkını kullanmak yerine konuşsaydı!
İçini yakan konuları kamuoyu ile paylaşsaydı!
Ve suskunluğunu devlet sırrı gibi takdim etmeseydi!
Zihinlerde bir sürü soru işareti bırakacağına içini yakan
konuları paylaşarak milleti aydınlatsa fena mı olurdu
Böyle İçim yanıyor ama konuşamıyorum denildiği anda
sanki konuştuğu zaman kendisi zararlı çıkacakmış gibi bir hava doğmuyor mu
Böyle bir risk yoksa konuşamama nedeni ne olabilir
Üstelik Ali Coşkun içi yandığı halde konuşamama
sorununu yaşayan tek siyasi değil!
Bakanlık görevinden alınan her siyasi benzer bir hava
içine giriyor! Keşke hepsi konuşsa ve keşke hepsi eteklerindeki taşları dökse!
O zaman zihinlerde hiç soru işareti kalır mı