Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak*

Abone Ol

İnsan koskoca bir unutkanlıktan ibarettir. Her

yaşanılanın üstünü nisyan ile örter. Ayağında geçmiş türkülerden bir pranga

ile kayıtsızlık dağına tırmanır her defasında. Uyandığında o derin tutulmaların

ardından; dağın doruğu ile dağın eteği arasındaki mesafededir, kırıklıkları ve

de kayıpları. İnsan her yol öncesi birçok ses içinde kendi hakikatini

kaybediyor, yolunu kaybediyor. Ama ile başlayan cümlelerin öncesi kayıp,

sonrası derin izlerle doludur. Yavaş yavaş bir ama ile başlayan cümleye doğru

yol alıyoruz, toplum olarak. 7 Haziran öncesi yine şarlatanlar, göz

boyayıcılar, korku pompalayıcılar, unutkanlık ekenler gün yüzüne çıkmaya

başladı. Hadsizlik denizinde kendini kaybetmiş bu hissizler ancak göz bağlayıcı

soytarılardır. Cürümleri çok, yerleri yoktur. İnsanız aldatılmaya müsaitiz.

İnsanız acı çekmeye müstehakız. Çünkü onlara göre bizler dünya da işlevsiziz.

Onlar, Biz bu dünyaya başkalarını mutlu etmeye geldik. Başkaları niye geldi,

onu hiç bilmiyorum ** sözünü bizlere hatırlatıp, krallarına çok yaşa çekmeye

devam ede dursunlar. Biz inanıyoruz ki, insan akleder. Ve insanın kalbi ve

vicdanı bütün karanlığı deler.

İstedikleri, Tek biçimlilik bu kez olmayacak. Çünkü

renkler o kadar parlak ve çok ki, insana dayatılan Tek biçim ve Tek Güç

anlayışı artık miadını doldurdu ve de veda turlarını atıyor. Neyi savunduğunu,

neden savunduğunu; neye karşı olduğunu, neden karşı olduğunu unutmamalısın.

Hikmet, adalet, özgürlük ve sorumluluklarını unutmadan sevgi, ilgi ve

kadirşinaslığı elden bırakmadan, yürüyüşüne leke sürdürmeden yürüme eylemine

devam etmelisin. Sen en güzel biçimde yürüdükçe, yürüyüşüne adımlarını ortak

edecek milyonlarca güzel insan da yürüyüşüne ortak olacaktır. Kinden,

nefretten, ötekileştirmeden, insansız ve insafsızlaştırmadan güzel yürü.

İlkelerine ihanet etme ki, kazanasın. İlkelerinde tutarlı ve ahenkli ol,

yürüyüşün dünyanın en güzel melodisini bıraksın ardında. Ağızlarda hep

söylenecek marş ol, şarkı ol, türkü ol! Olduğunun en iyisi ol!

Bırakın bütün ekranlar tek renk, tek tip olsun.  Çok takipçili troller alık alık algı yönetsin.

Bırakın köşe tazıları zıplasın, gün doğuyor. Yüreğine yara düşmüşlerin elbette söyleyecekleri sözler var. Sayılarak,

bekletilerek, nereye gittiğini bilmeden, otobüslerle çağdaş köle gibi meydan

meydan gezdirilen taşeron çalışanlarının, okullardan servislerle meydanlara

taşınan İhl ve diğer okulların öğrencilerinin ve de neyi alkışladığını, neyi

yuhaladığını bilmeyen ekmeğinin derdinde olan garip guraba nın söyleyecekleri

sözler var. Meydanlarda yuhalatılan ötekilerin sözleri var. Ahı alınan

garibanların, emeği çalınan işçilerin bir sözü var. Ekranlardan inatla

dayatılan Tek biçim e karşı söylenecek çok söz var. Geothe nin dediği gibi

Bütün bağımsız adamlar yaşasın, sırnaşıklar kahrolsun! diyorum. İdeolojik

aygıtlarını topluma çevirmiş bütün partizanlar, unutmasınlar, her olanın bir

sonu var. 

Siz bu kibir kulesine kanatta yapsanız, bu kibir ve kir

ağırlığını taşıyacak bir kanat yapamazsınız. Bu kuş o mağrur burnunun üzerine

hızla çakılmakta. Bunu göremeyen bandajlı gözler, emziğini kaybetmiş çocuk gibi

ortalığı ayağa kaldıra dursun. Bizler tercihlerimizin farkında, seçme

özgürlüğümüzü kullanarak en naif eylemi gerçekleştireceğiz. Sevgi ile güler

yüzle balkonlardan değil, gönül tellerinden sessizce helalleşeceğiz. Çünkü sözü

güzel kılanın özü de güzel olur. Bizi bir ara da söz tutar.  Ve bizlerin sözü var. Sözü kaim kılanlara

selam olsun. Hoşça bakın zatınıza

.......

*Ahmet Uluçay, filminden

**W.H. AUDEN

 

Görmek istemeyenden daha kör kimse yoktur.

(Lao Tzu)

 

Taş Gemi

Bize Kadar

1- İz bırak yaşadığın belli olsun.

2- Başkasını iyi etmeye çalışma, iyi ol.

3- Birilerinin seni sevmesini bekleme, sen sev.

4- İnsanları zaman kaybı olarak görme. İnsanı anlamaya

çalış, anlatma.

5- Kısa çöpü sen seç. Zahmetli yüke sen omuz ver.

6- Ne kadar kızarsan kız. Oh! Olsun deme.

7- Kendinle barışık ol. Karışık olma, net ol.

8- Dağların anahtarını ara, uğruna hayatını feda edeceğin

bir ilken olsun.

9- Biraz katık, biraz ekmek yeter de, fikirlerini,

inançlarını satma.

10- Kendini bil, kendini anlatma.

Dağarcık

Aydınlık sabahları muştulayan ak horozlar ötecek

Yankılanacak geniş avlularda

Kuyuların çıkrık sesleri

Leylekler sağlam ayaklar getirecekler bana

Haritada bir yolun peşine düşüp

Çekip gideceğim/ Çekip gideceğim/Çekip gideceğim

Şimdilik ağrılar uyusun

Sancılar uyusun

Söğütler uyusun suda

(Ahmet Uluçay/Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak tan)