KOÇ AİLESİNİ SARSAN ÖLÜM!

Abone Ol

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Mustafa Koç denilince hafızamda kalan birkaç noktadan biri Wikileaks’taki iddialardı…

2011’li yıllardı…

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Wikileaks’taki iddialara göre, “AK Parti 2011 seçimlerinde çoğunluğunu bile yitirebilecek. AKP-MHP ya da CHP-MHP koalisyonu şaşırtmaz” demişti. Mustafa Koç’un 9 Temmuz 2009 tarihinde dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile görüştüğü medyada yer almıştı.

Koç daha sonra bu iddiayı şöyle cevaplamıştı; ‘’Sayın Büyükelçi bunu bu şekilde Washington’a iletmişse tamamıyla kendi yorumudur. Gazetede çıktığı gibi benim böyle bir iddiam olmamıştır. Ancak, 20 ay evvelinin şartlarında herhangi olası başka bir alternatif ve senaryo üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Bundan da daha normal bir şey olabileceğini zannetmiyorum. Bu her zaman yapılan, olağan bir şeydir.

James Jeffrey ile defalarca görüştüğümü hatırlıyorum. Buraya bir sürü yabancı geliyor, Türkiye’nin ekonomisi, siyaseti, çevresiyle ilgili sorular yöneltiyorlar, ben de düşüncelerimi aktarıyorum.

Jeffrey’le en son 2009 krizinin en yoğun yaşandığı günlerde görüştüm. ‘AK Parti’nin dışında koalisyon olabilir mi ’ şeklinde bir soru gelmişti, muhtemel siyaset senaryolarıyla ilgili... Ben de o günkü senaryolardan söz ettim, koalisyon olabilir dedim, bunda bir gariplik yok. Bugünkü koşullarda AK Parti birinci olarak görünüyor, seçimlerde de birinci parti çıkacak gibi... Seçimden sonra nasıl bir Meclis tablosu çıkacağı önemli.”

Bu iddianın o dönemki siyasi ortamda hayli hararetli tartışıldığını ve konuşulduğunu hatırlıyorum. 

***

Medyada çok fazla gözükmeyen, TV programlarına çıkmaya hevesli olmayan işadamlarındandı Mustafa Bey. Hatırlıyorum, yukarıdaki iddialardan yaklaşık iki sene sonra “Güneydoğu ve terör” sorununa ilişkin olarak görüşlerini dile getirdi, Mustafa Koç; 

“Gündem çok yoğun. 2013 de enteresan bir yıl olacak. Ben 2012’den daha iyi olacağını inşallah, ümit ediyorum. Bir siyasi çalkantı olmazsa, özellikle dış tarafta, komşularımızda... Bu Kürt sorunu çok önemli tabii, demokratikleşme, Avrupa Birliği sürecinin biraz daha canlandırılması çok önemli, bayağı bir sekteye uğramıştı. Avrupalılar tarafından özellikle... Tabii ki ekonomik gündemde baş maddelerden bir tanesini oluşturuyor.”

Mustafa Bey, “Şu anda Kürt sorununda esen barış rüzgârları ve Paris’teki olaylar için siz neler söylersiniz ” sorusuna, “Bu barış sürecinin sekteye uğramamasını diliyorum. İnşallah bu görüşmeler bir şekilde devam eder. Çünkü silahla çözülemeyeceği görüldü. Dolayısı ile oturup bunun müzakere şeklinde çözülmesi lazım” karşılığını vermişti.

***

Bir değerlendirmesini daha almak istiyorum buraya. Sanıyorum 2007 yılıydı. Bir TÜSİAD toplantısı sırasında şu vurguları yapmıştı, Koç: “ABD PKK konusunda somut adım atmak istemiyor. Kerkük’te tarihsel gerçeklere ters düşecek bir sonuç vermesi kaçınılmaz referandumda ısrar ederek ilişkileri geriyor. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili bir kararın kongreden geçme ihtimali de kaygıları artırıyor. Kafkasya, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Kıbrıs, Yunanistan’dan oluşan bir ateş çemberinin ortasında kaldık…”

***

Peki, nasıl biriydi, Mustafa Koç

Sanki o dünyaya ait biri değildi gibi bir izlenim verdi, hep. Birçok kalemde kendini soyutladı, bilhassa uzak durdu birçok şeye.

Dışa yansıyan biçimiyle, mütevazi bir hayatı var Koç ailesinin.

Mustafa Koç da öyleydi; mesela ben bugüne kadar Mustafa Bey’i öyle şaşaalı, cafcaflı ortamlarda pek görmedim. Magazin basınının bir parçası değildi. Türkiye’nin sayılı zenginlerinden birisi olmasına rağmen “ışıltılı” dünyalardan uzaktı. Eşini ve çocuklarını da bu “parlak” dünyada öne çıkarmamak için özen gösterdi.

En azından aileye dışardan bakan ve gözlemleyen biri olarak bunu söyleyebilirim.

Genç yaşında hayata veda etmesi aile üzerinde büyük bir teessür kaynağı oldu, Koç Grubu sarsıldı. Koç ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

Allah (C.C.) taksiratını affetsin.

ÜZÜM KURUSU…

Bilir misiniz neden Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem devamlı üzüm kurusu yerdi

Resulullah Sallallahu Âleyhi ve Sellem üzüm kurusunu sever fitre, zekatlarında da verilmesini tavsiye ederdi.

Kuru üzüm, fosfor, kalsiyum, magnezyum, bakır, demir, lifler, karbonhidrat ve c vitamini açısından faydalı.

Büyük oranda solunum yolu ve sindirim sistemi hastalıklarını tedavi eder. Faydalarına bakar mısınız;

* Hipertansiyonu önler.

* Kandaki kolesterolü düşürür.

* Kalp ve göğüs kanserlerini engeller.

* Öksürük tedavisinde üzüm hoşafının sıcak içilip yenmesi faydalıdır.

* Balgam söktürür.

* Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur.

* Anti oksidandır.

* Dişlerdeki plak tabakasının oluşumunu engeller.

* Vücudu zehirli atıklardan temizler.

* Reglin şiddetli kanamasını azaltır.

* Dalak, akciğer ve mideyi güçlendirir.

* Hafızayı güçlendirir.

* Onikiparmak bağırsağı kanserinden korur.

* Göz sağlığını korur.

* Kemik erimesinden korur.

* İltihabı önler.

* Müleyyindir (laksatif).

* Kanı temizler.

* Ses kısıklığı ve ses tellerini onarır.

* Kabzı önler.

* Hemoroite (basur) iyi gelir.

* Dişeti iltihabına iyi gelir.

Ayrıca şu durumlarda da tedavi edicidir;

* Romatizma ve eklem iltihabı.

* Karaciğer ve safra hastalıkları.

* Gıda eksikliği ve kilo kaybı.

* Boğaz iltihabı.

* Akciğer ve göğüs hastalıkları.

* Böbrek, mesane hastalıkları ve taşını tedavi etmek.

* İdrar kaçırma.

* Sıtma.

* Gut (nikris).

* Yarım baş ağrısı (migren).

* Sarılık.

* Anemi (kansızlık).

* Mide hastalıkları.

* Mide ekşimesi.

* Diare ve kusmaya bağlı.

* Aşırı su kaybı.

* Egzama ve kaşıntı.

* Suçiçeği.

* Kellik.

***

Grip hastalığı çevrede kol gezerken hatırlatmak istedim…

KAMPANYA!

Bahçelievler’deki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü duvarının E-5’e bakan kısmında küçük bir pankart…

Pankartta şunlar yazıyor; “Devlet Başkanımızı ve Başkanlık Sistemini destekliyoruz.” Bu cümlenin altındaki imza; Adem Yüce.

Adem Yüce, anladığımız kadarıyla Bahçelievler AKP eski yöneticilerinden.  

Böyle bir pankartın şu andaki ilçe Başkanı Av. Zülküf TÜRKOĞLU imzasıyla değil de eski bir yönetim mensubunun imzasını taşıması da elbette ve fevkalade dikkat çekici bir durum. Bu bir.

İkincisi de şu; böyle bir kampanya başladı da kimsenin haberi mi yok!

Tamam; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhtarlarla yaptığı toplantılarda başkanlık sistemine sürekli vurgu yapıyor. Ama sadece Cumhurbaşkanı. 

Ne Başbakan Ahmet Davutoğlu, ne kabine üyeleri ne de AKP milletvekillerinin ağırlıklı olarak başkanlık sistemini sık sık gündemlerine almadıklarını gözlemliyoruz. 

Bunları biliyor musunuz

* 42 KONYA TV’de “İstikamet’ adlı programı hazırlayan ve sunan gazeteci-yazar Mehmet Ali Kayacı’nın İslam dünyasının bugünkü durumuna ilişkin İstanbul’da Milli Gazete yazarları ile bir dizi röportaj gerçekleştirdiğini, bu röportajların; (Ali Haydar Haksal, 28 Ocak 2016-Perşembe günü), (Adnan Öksüz, 1 Şubat 2016-Pazartesi günü) ve (Prof. Dr. Cevat Akşit, 4 Şubat 2016-Perşembe günü) saat 18:00’de yayınlanacağını, biliyor musunuz

Not

Bugün, 22 Ocak 2016, Cuma.  1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!