DANIŞMANI Ahmet Sever’in “Abdullah Gül Kitabı” siyasete bomba gibi düşmüştü. Kitap kadar etkili olur mu bilemeyiz ama şimdi de Gül’ün siyasi hayatı belgesel oluyor. Bir yapım firması, çekimlere, siyasi röportajlara başladı bile. Gül’ü tanıyan, siyasi hayatında etkili olan isimlere mikrofon uzatılıyor. “Abdullah Gül Belgeseli” takribi bir saat olacak. Bülent Arınç, Abdülkadir Aksu gibi. Tabi aileden de görüş verenler olacak haliyle. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, yapım ekibini kabul etmemiş. Kendimiz çeker göndeririz, demiş. Ne de olsa bir belgeselde en fazla 2 dk. yer alır bir röportaj. Şu şu isimlere de mikrofon uzatın demiş.
Duyunca ilgimi çekti. Vaktiyle TOBB Tarihi Belgeseli için, hayattaki TOBB başkanları başta olmak üzere (Sezai Dıblan, Mehmet Yazar, Ali Coşkun, Rona Yırcalı, ve Süleyman Demirel) 14 kişiyle röportaj çekimleri yapmıştık. Biz tamamlayamamıştık, sanırım kaldı öyle, keşke bitirselerdi. TOBB Tarihi önemli. Türkiye’ye makas değiştiren hareket orada start aldı.
Peki, Abdullah Gül belgeseli çekilmesini nasıl okumalı. Bizce iki türlü. Milletvekili, Bakanlık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış bir zatın, artık tecrübe ve birikimlerini tarihe iz ve not bırakma arzusu.
İkincisi ise, Gül’in mümkünse kurduğu partide, değilse yeni oluşumlarla Türkiye siyasetine yeniden çıkma hazırlığı. Sizce hangi seçenek daha baskın acaba
SİYASET, GÜL’ÜN DÜĞÜNÜNDE BULUŞACAK
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oğlu Ahmet Münir, evleniyor. Düğün 22 Ağustos’ta İstanbul Yeşilköy’de olacak. Söz yüzüğü geçtiğimiz Mart ayında Bursa’da takılmıştı. Gül, aslen Kayserili, Bursa’da tekstil işiyle uğraşan işadamı Abdullah Karadere’nin doktor kızı Ayşe Zehra Karadere’yi, oğlu Ahmet Münir’e istemişti. İstanbul WOW Otel’deki düğünün, siyasetin zirvesine ev sahipliği yapacağı kesin! Son hazırlıklar da tamam. Davetiyeler de ünlü marka Koza’dan.
Ne ki 11. Cumhurbaşkanı; kurucusu, ilk Başbakanı ve ilk Cumhurbaşkanı olduğu AK Parti’nin 14 Ağustos’taki 14. Kuruluş Yıldönümü programlarına davet edilmemişti. Gül, törenleri TV ekranından izlemişti. Bunun üzerine twitter hesabından yaptığı kutlamada dört kelimeye vurgu yapmıştı. Kardeşlik, istişare, samimiyet ve ‘vefa!’ Son bir yıldır AK Parti’nin kendisine yaptığının bu dört ilkeye sığmadığını ima etmişti. Bakalım 11. Cumhurbaşkanı Gül, oğlunun düğününe kimleri davet edecek. Nikâh şahitleri kimler olacak Bu düğün, siyasetin gelecek rotasına dair bize ne mesajlar verecek!
KOALİSYONDA PAPATYA FALI
Tam 71 gün oldu seçimden çıkalı. Koalisyon sevdasına düşeli. Ama her gün bir papatya falı açtık. Şu parti koalisyon istiyor, bu istemiyor, seviyor, sevmiyor diye. Ve başarıyla koalisyonun nasıl kurulmayacağını cümle âleme gösterdik. Ve 45 dakikalık ilk yarının sonuna geldik. Dananın kuyruğu bu hafta TBMM’de kopacak!
Bu süreçte CHP koalisyonu çok istedi. MHP, bir istedi, bir istemedi, henüz renk vermiş değil! “İlla da CHP ile kurun diye tutturdu.”
AK Parti, samimiyetle istiyormuş gibi yaptı! Davutoğlu bu “45 günlük diplomatik başarısından” dolayı kongreye rakipsiz genel başkan olarak giderse şaşırmayın. Erdoğan da, bu durumu takdir edecektir zahir! Çocuk oyuncağı değil ki, üç günde bir değiştiresin. Koskoca Genel Başkanlık!
Bir de 11. Cumhurbaşkanı Gül, her açıklamasında geniş tabanlı, büyük koalisyon dedi. Koalisyon uzun ömürlü olmayacağı için kapısı çalınabilirdi. Olmadı! Gül, denklem dışı kalmak istemeyecektir. 1-2 yıl önce kurulmuş, seçime girme hakkı olan mevcut partilerden birini düşünebilir. Yoksa “Siyasi Mevta” lafları havada uçuşur!
TÜSİAD, bir kısım sermaye, hatta Batı… Grand Coalision deyip durdu. Ama hepsi baskın seçim yedi, yiyecek.
Bakalım, bu kadar büyük cepheye karşın, Saray ve Erdoğan, milletten istediği hukuki statüyü, gücü, tek başına iktidarı alabilecek mi Millet bu! Önce basamak basamak çıkarır. 34, 47, 50 basamak birden. Bakar yüksekte başı dönüyor. Sonra bi düşürür 41’inci basamağa. Az kalsın testi dağılır! Sağı solu belli olmaz. Keklik gibi uçup yeniden başa da konabilir, at gibi ürküp, içi kaçıp sırtından da atabilir! AK Parti, kendini garantide görmesin!
SİYASETTE REYONA ÜRÜN KOYAN, SATIYOR!
Siyaseti, süper marketlere benzetirsek...
Dükkân, süpermarket ve AVM; ülke gibi!
Sınıf sınıf tüketiciler, müşteriler ise seçmen...
Reyonlar, partiler!
Raflar da, partilerin vitrini!
Siyaset ise müşteriyi yakalamak için reyonda renk renk, çeşit çeşit ürün bulundurabilme sanatı. Vitrinde albenili ürünü olan, satar!
NE VAR, NE YOK!
* Tanıtma ve Medya Başkanı Prof. Beşir Atalay… En iyi anketlerde bile oyumuz şu anda 39-42 bandında çıkıyor. Reis, neye, kime güvenerek illa da seçim diyor! Diyesiymiş…
* İktidar partisinde Reis’in yoldaşları, yandaşları ve karşıdaşları varmış!
* İktidar cenahından eski vekiller, 11. Cumhurbaşkanı Gül ile düzenli olarak buluşuyorlarmış… Reis, bu duruma çok kızıyormuş!
* Bazı yeni vekiller, bu hafta Meclis’e son kez gelerek, erken seçim kararı ile kendi vekilliklerine son vereceklermiş!
* Yeniden seçimde, AK Parti’de ithal, temayülden çıkmamış, fazla akademik kalan, halktan uzak, eski klasik sağcı vekiller çizik yiyecekmiş!