Dorukta bekleyen karlara! Hızını alamamış ormanlara! Bozkırda yapayalnız kalmış ardıç ağacına. O ağacın gölgesinde soluklanan yolcuya. Boyunu göğün derinliklerine uzatmış ihtişamlı ceviz ağaçlarına. Dere yataklarında kalmış bir dal sümbüle. Bir ilkokul çocuğunun elindeki bir top menekşeye.
Cuma, cumartesi, pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembeye.
Kime yazıyoruz
Rüzgâr duraklarına! Kablolarına şehrin. Giriş yollarına kasabaların. Bir yaz gününde ağustos sıcağına. Temmuz bunaltısına.
Kime yazıyoruz
Otobüs duraklarına. Durakta bekleyenlere. Kadınların topuğuna değen eteklerine. Gözlerine genç kızların. Anaların alınyazısına.
Kime yazıyoruz
Otogarlara! Otogarlarda memleket hasreti duyanlara! Şehirlerarası otobüs yolcularına. Yolcularına uçakların. Dağların bulutlarına.
Kime yazıyoruz
Kıskançlıktan deliye dönenlere. Geberenlere kibirden. Sibirya’dan daha soğuk kalplere. Hayatın tenekelerine. Gürültülerine varlığın. Kelebek sürülerine.
Kime yazıyoruz
Öğrenci evlerindeki öğrencilere. Fakültelerde sessizliğe gömülenlere. Âşık olduğu kızı unutamayanlara. Karasevdalılara.
Kime yazıyoruz
Rüzgâr izlerine. Bir bakımlık maviye. Tan vakti serinliğine. Beyaz zamanlara. Yağmur tomurcuklarına. Hayatın güzel çocuklarına.
Kime yazıyoruz
Hastane odalarında derman arayanlara. Koridor yalnızlıklarına. Asansörlerine kalabalığın. Bir dal sigaraya.
Kime yazıyoruz
Sükûta. Kahreden suskunluğa. Alo sesi gelmeyen telefonlara. Gecenin üçüne. Üç kere çekilen lahavleye. Kör şeytanın gözüne.
Kime yazıyoruz
Kahvelere. Çay ocaklarına. Çay buğusuna. Gözleri buğulananlara ufka bakıp. Yatıp kalkıp dünyayı unutanlara. Dünyayı hatırlamak için ille de bir sigara içenlere.
Kime yazıyoruz
Sessizliğe! Kulakları sağır eden sessizliğe! Mutluluktan doğan sessizliğe. Seslere ses veren sessizliğe. Yeryüzü meleklerine.
Kime yazıyoruz
Ipıssız harflere! Geçmişini unutmayan harflere. Geçmişini şimdiye taşıyan harflere. Şimdiyi geleceğe taşıyan harflere.
Kime yazıyoruz
Gençlere! Daima genç olanlara. Yaşlılarına hayatın. Kahrın bitiremediği yüreklere. Kırgın gönüllere. Mutmain çehrelere.
Kime yazıyoruz
Hiç kullanılmamış kelimelere. Kamulaştırılmamış kelimelere. Ses veren kelimelere. Ses alan kelimelere.
Kime yazıyoruz
Geleceğe! En geniş anlamıyla geleceğe! En derin anlamıyla geleceğe. Bütün zamanlardaki geleceğe.
Kime yazıyoruz
Şimdiye. Şu ana, şu saliseye, şu dakikaya, şu saate, şu sana, şu sen var ya sana. Etrafına bakma sana diyorum sana.
Kime yazıyoruz
Sana ne be! Sana ne kardeşim! Yazarken sana mı soruyorum. Okurken sana mı. Kimseye yazmıyorum. Kimse nerden çıktı, kimse kim! Eller yukarı! Bas tetiğe!
Kime yazıyorum biliyor musunuz
Kendime!