Kim bu 18 aile?

Abone Ol

Taha Kıvanç 30 Aralık 2004 tarihli Yeni Şafaktaki yazısında, ilginç bir konunun altını çizmişti.

Okuyalım;

"...Ali Balkaner, savcılığa verdiği ayrıntılı ifadesinde, Türkiyedeki sanayi ve ticaret hayatını, borsa ve piyasaları 18 üyesi bulunan bir kurulun yönlendirdiğinden söz ediyor. O, "Herbirinin başında bir başkan bulunan 18 aile" diyordu bu yapı için; kendisinin içinde yer aldığı ailenin esas ilgi alanı borsa imiş... "Borsayı bizim başkan manipüle eder" demiş Ali Balkaner savcıya ve övünerek eklemiş: "Bir keresinde Tokyo borsasında 800 milyon dolar kaybetti bizim başkan, bana mısın demedi..."

İfadeyle ilgili bilgiler 16 Ocak 2001 tarihinde Star gazetesinde Saygı Öztürkün sütununda yer aldı. Starda, yine aynı sütunda, yine o günlerde, "Ali Balkanerin maaşa bağladığı gazeteciler listesi" de yayımlanmıştı... O sırada Star ile Hürriyet arasında müthiş bir kavga vardı; Balkaner ve Yurtbank ile ilgili çok değerli bilgileri kamuoyu ile paylaşan Saygı Öztürk şimdi Gözcü gazetesinde. Belki, Ali Balkanerin üyesi olduğu ailenin, medya ile ilişkili olduğu o günlerde bolca yazılmış başkanının kimliğini de yine o bizlere açıklayıverir..."

Saygı Öztürk şu anda Samanyolu TVde program yapıyor, Sözcü gazetesinin yazarı ve Ankara Temsilcisi. Öztürk, acaba bir kez daha konuya temas eder mi

Taha Kıvanç, bu kez el değiştiren Starda dün konuyu yeniden gündeme taşıdı.

Kıvanç,Yurt Bankın eski sahibi, işadamı Ali Balkanerin polis tarafından arandığı o dönemde Hürriyet gazetesine girerken yakalandığını da hatırlattı.

Benim merak ettiğim ise şu:

Kim bu 18 aile

MHPDE KONGRE SONUCU NE OLUR

MHPde dananın kuyruğu 4 Kasımda kopacak.

Devlet Bahçeli yeniden Genel Başkanlık koltuğuna oturabilecek mi

Eski Bakanlardan, Yüce Divanda yargılanıp beraat eden Koray Aydın da Genel Başkan adaylarından.

Koray Aydın, son yurt içi gezisinde, "AK Partinin oyunun yüzde 23,5i MHP tabanlı. Bunu Türkiye geneline vurduğunuz zaman yüzde 12ye tekabül eder. Hem AK Parti, Hem CHPnin yaptırdığı anketlere göre ise MHP ikinci parti çıkıyor. MHPnin tek başına alabileceği en fazla oy oranı ise yüzde 40 olur. Allahın izniyle 4 Kasımda başkanlığı kazanacağız" açıklamasını yaptı.

Hayli iddialı bir çıkış...

Mevcut Genel Başkan Devlet Bahçelinin dışında eski Ülkü Ocakları Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkeşin doktoru Seyfi Şahin, eski MHP milletvekillerinden Ahmet Çakar da aday..

Adaylardan Ahmet Çakarın TBMM İdare Amiri iken şu sözleri çok tartışılmıştı: "Ermeni, Yahudi, Musevi çocuklarıyla arkadaşdık semtte. Kim ne anlatmaya çalışıyor şimdi Arada hiç husumet olmamıştır, kavga olmamıştır. Ben korurdum şahsen onları. İlkokul dördüncü sınıfı bitirdim; yaz tatilinde babam beni bir terziye verdi, çırak olarak. Patronum Ermeni Levon, ustam da yine Ermeni Artindi"

Çakar bu açıklamayı, Hülya Avşarın Salkım Hanımın Tanelerine gösterdiği tepkinin devamında yapmıştı.

Fazla tanınmadık adaylar da var;

Partinin eski isimlerinden Levent Temiz,  İsmail Hakkı Küpçü, Ahmet Yılmaz,  Mesut Türker ve bir de MHPde ilk olarak adlandırılan kadın aday Nuran Karakan.

Neredeyse bir düzine aday MHP Genel Başkanlığı için yarışacak.

Kongrede ne mi olur

Bahçelinin Genel Başkanlıktan gitmesini gerektiren bir  konjoktür yok şu anda..

Partisi Mecliste...

Yıllardan beri Bahçelinin Genel Başkanlığı döneminde oluşturulmuş bir delege yapısı var...

Bahçeli rahat...

Yarışta ben de varım diyenlere buyurun demesi biraz da bundan.

KOMİSYON BİR DE MUHABİRLERİ DİNLESE...

Milliyet yazarı Hasan Cemal anlatıyor:

"Genelkurmaydan gazeteye telefon... Genelkurmay İstihbarat Dairesi tarafından hazırlanan bir dosyanın içinde yer alan, Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir, hayatımı Mustafa Kemal dinsizliğiyle savaşa adayacağıma...diye başlayan bir Kuran kursu yemininin büyük haber yapılması istenmiş. Sabahta Ürperten yemin başlığıyla çıkacak olan yeminin manşet yapılması Hürriyet ve Milliyetten de istenmiş..."

Hatırlayınız...

Antidemokratik 28 Şubat sürecinde tüm zamanların en büyük uydurma haberi iri gazetelerin manşetlerini süslemişti.

Tamamen asparagas Kuran kursu yemini...

"Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiyeyi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devleti kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim."

Hasan Cemalin de net olarak ifade ettiği üzere yemin metni gazetelere servis edildi.

Amaç, Refahyol üzerindeki baskıyı artırmak için psikolojik harp üstünlüğünü tamamen ele geçirmekti.

Öyle de oldu...

Şimdi...

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat sürecinde aktif olan medya yöneticilerini, gazeteci-yazarları dinliyor.

Attıkları asparagas manşetlerle 28 Şubat sürecini yönlendirenler Komisyona güle oynaya gidiyor, çay-kahve içip uğurlanıyor.

Adeta bir  tiyatro  sahnesi gibi...

Peki ama tüm o uydurma haberleri kimler yaptı

O uydurma haberlerin altında hangi muhabirlerin imzası var

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu bir de süreci yöneten-yönlendiren o kirli manşetlere imza atanları dinlese..

Fena mı olur

NOT: Bugün 10 Ekim 2012 Çarşamba... Uyan da balığa gidelim... İktidarın 2012 yılında yeni Anayasa vaadini sıcak tutmak adına... 2012den 9 ay10 gün daha eksildi. Yeni sivil anayasanın yazımına başlandı, ilk cümleler ortaya çıktı... Ama bugünlerde tık yok... Takipçisiyiz...