Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın 'Çalar Saat' programının konuğu oldu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Mehmet Dişli'nin darbe girişiminden bir süre önce, emekliye sevk etmek istediklerini ancak son an da engellendiği şeklindeki açıklamasını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Her şey açık. MİT üstüne düşen görevi yapmış. Son gece ne olduysa görevinde kalıyor ama. Bu işin başında ben değilim, başbakan da değil, kim olabilir bu güç Cumhurbaşkanı. Neden yaptığını ona sormak lazım." dedi.
APARTMAN GÖREVLİLERİ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU
Kemal Kılıçdaroğlu, salgın döneminde belediye başkanlarının iyi bir performans gösterdiği belirtti. Kılıçdaroğlu, "Örgütlendiğiniz zaman daha güçlü hale gelebilirsiniz diye bina görevlilerini örgütlenmeye çağırdık. Taşeron işçilerini bütün süreç içinde önce dernek kurup örgütlenmelerini istedik, sonra bu işçilerin büyük bir kısmı haklarını aldılar. Apartman görevlileri için de bunların yapılması lazım. Covid-19 sürecinde doğrudan doğruya riskle onlar karşı karşıyalar." diye konuştu.
BİR ARAYA GELELİM DEDİK KABUL EDİLMEDİ, KİBİRLENME KARDEŞİM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Geçen bayramda şöyle bir teklifim oldu. Bütün liderleri davet edin bir masanın etrafına hiç siyaset konuşmadan çocukluğumuzu, gençliğimiz anlatalım. İlk kez nasıl aşık olduğumuzu anlatalım. İnsan olarak biz neler yaşadık, açlık mı çektik, tokluk mu çektik, bunları konuşalım dedim ama kabul edilmedi. Bizim önceliğimiz Türkiye'nin gelirini nasıl arttırırız, milletin tenceresi nasıl kaynar bunları konuşmalıyız. Eskiden bunlar olurdu. Liderle bunları konuşabilirdi. Ancak iktidar partisi bunu istemiyor. Bunun nedeni kibir. Diğerlerini ayrı kendisini ayrı görüyor. Kibirlenme kardeşim. Farklı düşünceler zaaf değil, zenginliktir. Bir araya gelirsek ülke güçlenir." ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'A YEMİNİNE SADIK KALMASINI SÖYLERDİM
Kılıçdaroğlu, İsmail Küçükkaya'nın 'Sayın Cumhurbaşkanı sizi çağırsa ve bana ne tavsiye edersniz?' dese ne söylersiniz" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Gergin olmamasını, toplumun her kesimini kucaklamasını, devlette ciddi bir israf var, israfın önlenmesi için çaba harcamasını, arda bir vatandaşlarla oturup konuşmasını, toplum arasında ve Sivil Toplum örgütleri arasında ayrımcılık yapmamasını, Ekonomik ve Sosyal Konseyi hemen harekete geçirmesini, ülkenin sanayicisi, esnafı ve çiftçisi ile arada bir konuşmasını, onların çok ciddi dertleri var. Onlarla konuşmasını ve bu sorunları nasıl çözeceklerini onlardan dinlemesini isterdim. Belirli aralıklarla siyasi partilerin genel başkanlarını davet edip, onların düşüncelerini almalarını veya bir bayram gününde hep beraber ortak bir fotoğraf vererek birliğin ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunun, ayrıca kendisinin partinin genel başkanlığından ve partiden istifa edip tarafsız bir cumhurbaşkanı olmasını isterdim. O günkü anayasaya göre cumhurbaşkanları tarafsızdır. Tarafsız olacaklarına dair namusları ve şerefleri üzerine yemin ediyorlar. Bu yemine uymasını ve bütün siyasi partilere eşit mesafede olmasını söylerdim. Elbette ki herkesin bir siyasi görüşü var. Sayın Erdoğan da sandığa gider ve bu görüşüne göre oyunu kullanır. Kimse ona 'neden şu partiye oy verdin' diyemez. Ama tarafsızlık ülkesi çok önemli. Devleti yöneteceksiniz, geldiğiniz nokta çok önemliyse, tarafsızlık dediğiniz ilke çok önemlidir. Bugün yapılan tüm anketlerde vatandaş adaletin olmadığını söylüyor. Yok zaten. Adalet olsaydı biz Adalet Yürüyüşü yapar mıydık? Adalet hava gibidir. Hava kirlendiği zaman temiz havanın kıymetini anlarsınız. Herkesin hakkını aldığı, işinin gücünün olduğu bir yerde adalet sorunu yoktur. Şu çiçek ne kadar güzelse adalet de o kadar güzeldir. Eğer siz adaletsizliği beslerseniz, o zaman ülkeyi yönetemezsiniz. Devlet adaletle yönetilir."
ADALETLE YÖNETMEK ZORUNDASINIZ
Kılıçdaroğlu 'Siz adaletle yönetir misiniz?' sorusuna ise "Adaletle yönetmek zorundasınız zaten. Eğer bir siyasetçi adaleti kendi yönetim anlayışını birincil noktasına koymuyorsa asla başarılı olamaz." cevabını verdi.
EVİNDE OTURAN ADAMIN BORCU ARTTI
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Evinde oturan adamın borcu arttı. Ama devletten döviz garantili ihale alanların hepsinin karları artı. Bu mudur adalet? Bunu söylemeyecek miyiz? Ben istemez miyim her evde huzur olsun. Üniversiteyi bitiren bir çocuğun işsiz kalması ne demektir?" ifadesini kullandı.
DAVUTOĞLU'NUN 'DİŞLİ'Yİ EMEKLİ EDECEKTİK' AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu'nun 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Mehmet Dişli'nin emekliye sevk etmek istediklerini ancak son an da engellendiği şeklindeki açıklaması için şöyle konuştu:
"Her şey açık. MİT üstüne düşen görevi yapmış. Son gece ne olduysa görevinde kalıyor ama. Bu işin başında ben değilim, başbakan da değil, kim olabilir bu güç Cumhurbaşkanı. Neden yaptığını ona sormak lazım."
Gazeteci Küçükkaya'nın "Genelkurmay da demiş olabilir" sözü üzerine Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Başbakan istiyorsa askerler onu söyleyemez. Rapor da gayet açık. Her Milli Güvenlik Kurumu toplantısına MİT FETÖ ile ilgili rapor sunar. MİT ordudaki FETÖ unsurlarını da yakından takip ediyor, bunu gösteriyor. MİT Başkanı ve dönemin genel kurmay başkanı neden mecliste kurulan 15 Temmuz darbe komisyonuna gelmediler. Erdoğan neden buna izin vermediler. Zaman içinde bu olayın bütün ayrıntıları ortaya çıkacaktır."