Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gerekse Başbakan Davutoğlu’ndan oldukça iddialı açıklamalar gelmeye devam ediyor!
Her ikisinin de Kobani olaylarını bahane ederek sokakları savaş alanına çeviren teröristlerle ilgili olarak yaptıkları açıklamalar hayli iddialı açıklamalar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Salı gününden sonra sokaklar Vandallardan temizlenecek” derken Başbakan Ahmet Davutoğlu “Bir daha kimse cesaret edemeyecek” diyerek meydan okuyor!
Dileriz dedikleri gibi sokaklar temizlenir ve bir daha kimse böylesine sokak hareketlerine cesaret edemez!
Ancak korkumuz odur ki; bu tür açıklamaların ardından sokaklar daha bir hareketlenir ve Başbakana inat daha pek çok kişi cesaret gösterisinde bulunmaya kalkışır!
Evet, biz siyasilerin konuşurken “büyük laflar” etmek yerine daha temkinli konuşmalarını tercih ederiz!
Onun için yazımıza “Keşke lokmaları büyük olsa” başlığını attık!
Malum, atalarımız “Büyük lokma ye, büyük laf etme” demişler!
“Büyük lokma” çok çok boğazınızı zorlar ama ileri de başınıza problem olmaz!
“Büyük laf” ise söylendiği zaman kulaklara çok hoş gelebilir ama ileride başınızı bir hayli ağrıtır!
Bunca yıllık tecrübelerimiz bize sokak hareketlerinin önüne bir yasa çıkarılması ile geçilemeyeceğini öğretmiş bulunuyor!
Bir yasa, bir yönetmelik ile sokak hareketlerinin önüne geçmek mümkün olsa bugüne kadar bin kez yapılmış olmaz mıydı
Ne var ki bizim kazandığımız bu büyük tecrübenin siyasilerimiz tarafından henüz kazanılmamış olacak ki ağızlarına geleni söylüyorlar!
Onlar hâlâ “Salıdan sonra sokakların temizleneceğini” düşünüyor ve hâlâ “Bir daha kimse cesaret edemeyecek” diye meydan okuyorlar!
Evet, dilek ve temennimiz bu söylenenlerin lafta kalmayıp hayata geçmesidir!
Ancak bunca yıllık tecrübemiz de söylenenlerin hayata geçme şansının olmadığını gösteriyor!
Çünkü karşımıza çıkan olaylarının basit ve sıradan olaylar olmadığının bilincindeyiz!
Bu hareketlerin ardında bin bir türlü art niyetin bulunduğunun farkındayız!
Bölgemizde pek çok istihbarat örgütü cirit atarken bu tür açıklamaların karşılık bulacağına ihtimal vermekte zorlanıyoruz!
Evet, siyasilerimiz ve özellikle de idarecilerimizden bu konuda çok daha dikkatli olmalarını beklemek hakkımız olsa gerek!
Bu tür açıklamalar yerine sokak hareketlerinin önüne geçecek makul ve mantıklı sözler etmeleri daha sağlıklı olmaz mı
Terörizmin önüne geçecek ve bir çırpıda bitirecek “sihirli reçete” olduğuna inanmıyoruz! Yanılıyor muyuz yoksa