Kavram karmaşası

Abone Ol

Günümüzde cehalet’ kavramı hâkim sınıfın dünya görüşüyle uyumlu hale getirilerek farklı bir anlam kazanmıştır. Bu anlayışa göre, okumuş mürekkep yalamış kişi cehaletten kurtulan kişidir. Oysa cehalet olgusu İslami terminolojide anlaşılan şekliyle dine karşı gelen, dinle çelişen, şirki dalaleti gafleti kapsayan yaşantı tarzı, dünya görüşü, inanç düsturudur. Yani saf malumatlar yığını bir kişinin cehaletini gidermeye yetmez.

İslamiyet’ten, önce şirk ve dalalet bataklığında yaşayan Mekke halkı cehalet kavramına bir örnek olarak verilmektedir.

O dönem bilim, teknoloji, eğitim, kültür bu gün olduğu gibi gelişim kat etmiş değildi. Halkın okuma yazma oranı ise oldukça düşüktü. İnsanlar atalarından devraldıkları şirk geleneğini özümsemekte ve büyük bir taassupla bu geleneklerin peşine düşmekteydiler. Kulaktan kulağa yaygınlaşan hurafeler yığını halkın cehalet batağında zelil bir hayat yaşamalarına neden olmaktaydı. Hurafeler onlar için yaşam tarzı, inanç felsefesi ve sosyal hayattı. Her şey bu batıl ve asılsız hurafelerin esiriydi…

Halk, Hz. İbrahim’in dinine bağlı olduğunu savunmaktaydı. Peki, Hazreti İbrahim kimdi Putları kıran, hurafelere savaş açan bir peygamber değil miydi Nasıl oluyordu da bu tevhit peygamberini müşrikler kendi sapık hayatlarıyla özdeşleştirebiliyorlardı.

Bir tarafta putları yere indiren ve insanlığa hak dini getiren bir peygamber diğer tarafta putları ortaya çıkaran ve bu cansız varlıkların sırtından rant, çıkar, para, şöhret kazanan bir cehalet toplumu vardı. Bu çarpık zihniyetin ucu, çağdan çağa uzanmaktadır. İnandıklarını söyledikleri halde, İslam’ın ilkeleri ile tamamen zıt bir yaşantıya tabi olanların durumuna baktığınızda bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Onların inandıkları ile icraatları arasında uçurumlar vardır. Bu durum her şeyden önce bir kimlik karmaşasıdır ki, bu karmaşa ortadan kalkmadan bir sonuca varamayız.

Sağlıklı bir kimlik oluşturamamış kişinin yaşamında istikrarlı bir duruş görülemez. Bu kişi bilerek ya da bilmeyerek putlaştırdığı nesnelerin esiri haline gelir ve hiçbir zaman özgür iradesini kullanamaz. Eğitim durumu ve yaşam standardı ne olursa olsun bu insanlar hak ve hakikatin cahilidirler. Zaman değişse de, cehaletin karakteri hep aynıdır. Bir cahil geçmişte nasıl davranıyorsa bugün de aynı şekilde davranacaktır.