Katledilen değerlerimizdir

Abone Ol

Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve dava arkadaşları, Sisi rejimi tarafından idama mahkûm edildi. Onlarca masum insan ve şiddet, işkence, idam… Bu ifadeler kulaklarınızı tırmaladı ve ruhunuzda derin bir sızı hissettiniz değil mi? Belki de utancınızdan yüzünüzü kapatıp uzun süre öylece kaldınız… Zira kulaklarımıza çarpan bu ifadeler çok uzağımızda değil az ötemizde yaşanan zulmün karanlık yüzüdür. Kulaklarımıza çarpan bu ifadeler bizim sorumsuzluğumuzun, vurdumduymazlığımızın, şuursuzluğumuzun bir sonucu…

Bilindiği üzere Mısır’da yaşanan askeri darbenin ardından Müslüman kardeşler, halkın destek ve taleplerine rağmen ağır cezalara maruz kaldılar. Kapitalist-Siyonist odaklar ve onların menfi emellerine hizmet eden Mısır yönetimi skandal bir kararla Muhammed Mursi ve arkadaşları hakkında daha önce verilen idam cezasını karara bağladı. Zorbalarla işbirliği halinde çalışan diktatörlerin zaten hak ve adaleti tesis etmek gibi bir niyetleri yoktur hiçbir zaman da olmamıştır. Onlar efendilerinin gözüne girebilmek için halka her türlü eza ve cefayı reva görürler.

Halkın büyük çoğunluğunun desteğini alan Mursi ve dava arkadaşları kapitalist-Siyonist zorbaların tuzağı ile görevden alınıp zindanlara kapatıldı. Burada bu insanlar en temel haklarından dahi mahrum bırakıldılar, aileleriyle görüştürülmediler, seslerini duyurma fırsatı bulamadılar. Söz konusu idam kararı gündeme geldiğinde ise ne İslam toplumlarından ne de sözde insan hakları kuruluşlarından herhangi bir destek gelmedi. Muhammed Mursi ve dava arkadaşları maruz kaldıkları imtihanda tek başına bırakıldılar. Ne acı değil mi?

Müslüman olduklarını iddia eden kuklalar Siyonist ideolojinin yanında yer almanın kendileri için en büyük leke olduğunun bilincine varmalıdırlar. Bu insan müsveddesi diktatörlere, değerlerini iki kuruşa satan şahsiyetsizlere masum insanları ezerek ülkenin geleceğini satmak ve İsrail’in çıkarları için çalışmak utanç olarak yetecektir…

Bu insan müsveddesi kukla kişiler şunu da idrak etmelidirler ki, Mısır’da idama mahkûm edilen sadece masum insanlar değil orada hak ve adalet, şefkat ve merhamet, erdem ve faziletler de katlediliyor… Unutmayalım bizler varlığımızı nasıl korumak zorunda isek bu değerleri de aynı şekilde korumak ve kollamak zorundayız.