Karı ve koca olmak

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)’a hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimize âline ve sahabelerine olsun.

İSLAM’DA evlenmek en temel görevlerden birisidir ve bu görev sağlam bir nikâh akdiyle gerçekleşir. Evlenen kadın ve erkek birbirleri için karı ve koca olur ve böyelelikle bir aile kurulmuş olur. Karı ve koca olmanın bir düzeni vardır ve taraflar bu düzene uyarsa birlikte saadet bulurlar. Taraflardan birisi, diğeri ile ilgili olarak takınması gereken tavrı sergilemezse, o ailede huzur olmaz. Bu konuyu Peygamberimizin hadisleri ışığında ele almaya çalışalım.

KOCAYA NASİHAT

Peygamberimiz evin reisi olan kocaya şu tenbihlerde bulunuyor: “Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olandır.” (Müslim) “Sizin en hayırlınız, ehline karşı en iyi davrananızdır. Ben aileme en iyi olanınızım.” (Kütüb-i Sitte) “Müminlerin iman yönünden en mükemmeli, ahlakı en güzel olanıdır. Müminlerin en hayırlısı, kadınlarına hayırlı olanıdır.” (Tirmizi) “Uğursuzluk yoktur. Ancak üç şeyde uğur olabilir: Kadında, atta, evde.” (Kütüb-i Sitte) “Kadınlara ancak kerim olanlar ikram ederler, onlara kötülük edenler ise leim (alçak, mayası bozuk) kişilerdir.” (Ebu Davud) “...Erkek, ailede yöneticidir ve yönetiminden sorumludur. Kadın da kocasının evinde yöneticidir ve elinin altındakilerden sorumludur.” (Buhari ve Müslim) “En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı; zikreden dil, şükreden kalp ve kocasının iman doğrultusunda (müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır.” (Tirmizi) “Dünya bir metadır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır.” (Müslim) “Bir mümin erkek, bir mümin kadına buğzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir.” (Müslim) “Kadınlar hakkında Allah’tan korkunuz. Çünkü siz onları Allah’ın emaneti diye aldınız. Allah’ın sözü uyarınca ırzlarını kendinize helal kıldınız. Onların, sizin yataklarınıza bir adamı almamaları ve iffetlerini korumaları, sizin onlar üzerindeki haklarınızdandır. Eğer böyle bir şey yaparlarsa hafifçe onları dövünüz. Sizin de onların geçimlerini ve giyimlerini sağlamanız, onların sizin üzerinizdeki haklarındandır.” (Müslim) Peygamberimiz: “Kadını olmayan erkek fakirdir” buyurdular. Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Resulüllah: “Evet, çokça malı olsa da” buyurdu. Sözlerine devamla: “Kocası olmayan kadın da fakirdir” buyurdular. Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Peygamberimiz: “Evet kadının çok malı olsa da” buyurdu. (Kütüb-i Sitte) “...Kadınlarınızı dövmeyiniz, onlara Allah senin yüzünü çirkinleştirsin diye beddua etmeyiniz ve onlara küsüp evinizi terk etmeyiniz” (Ebu Davud)

KADINA NASİHAT

Peygamberimiz bir kocasının karısı olan hanıma ise şu tenbihlerde bulunuyor: “Kadın, beş vakit namazını kılar, bir aylık orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse ona; hangi kapıdan dilersen oradan cennete gir denilir.” (Ahmed) “…Saliha kadın, kocası kendisine bir şey emrettiği zaman itaat eder, yüzüne baktığında onu sevindirir, hakkında yemin etse, onu yerine getirir, bırakıp bir yere gidecek olsa nefsi ve malı hakkında hiç bir endişe duymaz, emin olur.”(İbnMace) Saliha bir kadın, sever, itaat eder ve sadakat gösterir. “Dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse, o erkeğin kıyamet gününde eşi olacak olan Huri, eziyet eden kadına şöyle seslenir: “Allah seni canını alsın, bu adama eziyet etme. O, dünyada senin yanında bir misafirdir, yakında senden ayrılıp, bize kavuşacak”.(Tirmizi) “Herhangi bir kadın, kocası kendisinden hoşnutken ölürse, cennete girer.”(Tirmizi) “Hiçbir kadının kocası yanında iken izni olmadan nafile oruç tutması ve evine birisinin girmesine müsaade etmesi helal değildir.”(Taberani) “Herhangi bir kadın, mühim bir geçimsizlik olmadan kocasından kendisini boşamasını isterse, ona cennetin kokusu dahi haramdır.”(İbnMace) Peygamberimiz kadınlara yaptığı bir vazında onlara söyle dedi: “Sadaka verin, zira siz kadınların çoğu cehennem yakıtı olacaktır.” Kadınların en hayırlılarından bir kadın ayağa kalkarak: “Niçin?” diye sordu. Peygamberimiz şu cevabı verdi: “Çünkü siz halinizden çok şikâyet eder, kocalarınızın ihsanına karşı nankörlük edersiniz.” (Müslim) Saliha bir kadın halinden şikâyet etmez. Sabır ve kanat sahibi olur. “Bir koca karısına ihtiyaç duyup da onu yanına çağırdığında, kadın ocak başında bile olsa, hemen kocasının yanına gelsin.” (Tirmizi) “…İnsanın insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.” (Tirmizi) “İki kişi vardır ki, namazları bir karış başlarından yukarı çıkmaz. Birincisi efendisinden kaçıp, geri dönmeyen köle, ikincisi kocasına karşı huysuzluk edip kötülüğünden vazgeçmeyen kadındır.” (Taberani) “Allaha ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir.” (Buhari ve Müslim) “Bir erkek karısını yatağına çağırır da karısı gelmez ve erkek ona dargın olarak gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lânet ederler.” (Buhari ve Müslim)

SORUMLULUK

İslam, hayatın tüm alanlarında olduğu gibi aile kurumunda da başıbozukluğu kabul etmez. Ailenin reisi kocadır. Bu durumda, aile düzeninin huzur ve saadetinin sağlanması için, her otorite sahibine olduğu gibi, aile reisine de saygılı olup itaat etmek, kadının başta gelen ailevi sorumluluğudur. “Kadın, kocasının hakkına riayet etmedikçe, Rabbinin hakkını (emrini) yerine getirmiş olmaz.” (İbnMace). Kadın, yöneticilik bakımından aile reisliğini yürüten kocasının meşru taleplerine itaat etmekle mükelleftir. Evdeki işlerle ve çocukların yetiştirilip büyütülmesiyle daha çok ilgilenme durumunda olan kadın, dışarı çıkarken cahiliyye çıkışı ile çıkmaz. Kadın, iyiliği emir ve kötülükten yasaklama görevini, sadece fıtri öğretmenleri olduğu çocuklarına karşı değil; çevresine ve ümmetin diğer hanımlarına karşıda yapmak zorundadır. Bu bizim Milli Görüşümüzdür. Selam hidayete tabi olanlara…