Karanlıklar içinde kaldık!

Abone Ol

Yaşlı olanlar 1970 li yıllardaki meşhur elektrik kesintilerini ve karanlık günleri iyi hatırlarlar.

O yıllarda İzmir Akevler de; bünyesinde dizgi, baskı, cilt, kırma (forma katlama) ve iplik dikiş makinelerinin de bulunduğu entegre bir matbaa işletmesini yönetiyordum. Malumunuz, bunların hepsi elektrikle çalışan makineler. Elektriklerin kesildiği saatlerde usta ve işçilerimle el emeği ile yapılacak işler varsa çalışıyor, elle yapılacak işler yoksa oturuyorduk... İş sadece oturmakla bitse mesele yok, ama boş boş oturulan o saatlerin ücretlerini ödeme merhalesine gelindiğinde, asıl sıkıntı o zaman ortaya çıkıyordu

Elektrik kesintileri sebebiyle o yıllarda pek çok işletme iflas bayrağını çekiyor, kapanıyordu...

Gündüzleri verimli çalışamıyor, geceleri de elektrik kesinti saatlerinde karanlıklar içinde yaşıyorduk...

Geçtiğimiz günlerde, Bursa Doğalgaz Çevrim Santrali ndeki sorun sebebiyle, başta İzmir olmak üzere Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki 13 ilimizde gece elektrikler saatlerce kesilince, elektrik kesintileri döneminde karanlıklar içinde yaşadığımız günleri hep beraber tekrar hatırladık...

*

Evet, geçtiğimiz günlerde Türkiye yi tekrar o eski karanlık günlere götürmenin provası yapıldı.

Olanlar oldu ve geriye değerlendirilmesi gereken bir durum kaldı. Üst düzey bir kamu görevlisi, bu vesileyle bakınız ne dedi: Kamu santralleri yenilenmezse elektrikte kesintiler devam eder...

Bursa Doğalgaz Çevrim Santrali nde üretimin durması sebebiyle bölgedeki 13 ilin karanlıkta kalması, bölgede faaliyet gösteren kamu santrallerinin durumunu veya yetersizliğini gözler önüne sermiş oldu

Bu vesileyle 1999 Marmara Depremi nden sonraki en büyük elektrik kesintisi yaşandı...

Enerji Bakanlığı ndan üst düzey bir yetkili, bölgedeki kamu santrallerinin çok acil tam kapasite çalışacak şekilde yenilenmemesi hâlinde, kesintilerin daha geniş çaplı yaşanacağı uyarısında bulunuyor

Enerji Bakanlığı ndan alınan bilgiye göre, Ege Bölgesi nde tüketilen elektriğin iki katı kurulu kapasite olmasına rağmen, santrallerin verimsiz kullanımı yüzünden kriz meydana geliyor...

Elektrik kesintilerine yol açan bir diğer önemli etmen de özelleştirme kapsamına alınan kamu elektrik santrallerinde yatırımların durması. Bakanlık yetkilisi, yıllardır özelleştirme kapsamına olan kamu santrallerine yatırım yapılmadığına dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son arızalarda da görüldü ki, ana neden o bölgedeki üretim azlığıdır. Bölgedeki üretim böyle devam ederse, kesinlikle aynı sıkıntı yaşanacak; çünkü santraller kararlı çalışmıyor, sisteme bir giriyor bir çıkıyor. Ama elektrik tüketimi sabit. Bu üretim azlığı devam ederse, Türkiye nin tamamında elektrik kesintileri yaşanacak. Elektrik şebekesi domino taşı gibi, bir taraf düştüğünde arkası peşinden onu sürükler. Mesela, Soma ve Kemerköy santralleri atıl. Santrallar doğru çalışırsa önemli bir ihtiyacı karşılar."

Sonuçta ne oldu Kesintinin ardından Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İlhami Özşahin görevden alındı ve mesele şimdilik güya kapandı! Ama kazın ayağı pek de öyle değil. Böyle gider ve aşağıda sunacağım tabloya da bakılırsa, ülkeyi karanlık günler bekliyor!..

Türkiye nin yıllık enerji talebi, TEİAŞ a göre tahmini olarak şöyle:

2006 yılında  169.517 - 176.401 megavat.

2010 yılında  216.747 - 242.021 megavat.

2014 yılında  276.799 - 330.301 megavat.

2020 yılında  499.489 - 570.521 megavat.

*

AKP Parti Programı nda; "Partimizin enerji politikasının temelinde, ulusal çıkarlarımızı koruyarak enerji arzının güvenliğini ve devamlılığını sağlamak, rekabete dayalı bir enerji piyasası oluşturmak ve duyarlı olduğumuz çevreyi ve insan sağlığını korumak bulunmaktadır." denmektedir.

Parti programda bunun gerçekleştirilme şekli şöyle anlatılmaktadır:

 "Mevcut tesisler bir an önce özelleştirilecek Yeni yatırımlar yap-işlet modelleri ile yaygınlaştırılacak Hidrojen enerjisi konusunda ciddi bilimsel ve teknik projeler başlatılacak Özelleştirme ve lisans verme usulleri tam anlamıyla şeffaf ve rekabete açık olacak Güneş, rüzgar, jeotermal ve biomas gibi enerji türleri yanında yeni hidroelektrik santralleri ile yerli kömüre dayalı, yeni teknolojilerle donanımlı, verimi yüksek, çevreye zararı olmayacak termik santrallerin özel sektör tarafından kurulması desteklenecek Petrol ve doğalgaz aramalarına ağırlık verilecek Nükleer enerji santralleri kurulacak Enerjide tek kaynağa bağımlılık ortadan kaldırılacak "

Dikkat edilirse, cek cak ile biten bu cümlelerin hepsinde ne yapılacağı anlatmakta

Ama nasıl yapılacağı hususunda tek kelime bile bulunmamakta, üç-dört yıldır da yapılmamakta!..

Ayrıca, programda elektrikte ucuzluk ve adil bölüşüm ile ilgili de tek kelime ve cümle yoktur.

Programda sadece "enerji arzının güvenliğini ve devamlılığını sağlamak"tan bahsedilmektedir.

Ne kadar güvenli iş yapıldığını, ayrıca partinin, hükümetin ve ilgili bakanlıkların enerji politikalarının ne kadar başarılı olduğunu, geçtiğimiz günlerde hep beraber görüp yaşadık. Dünyada emsali görülmemiş bir şekilde karanlıklar içinde kalınca AKP ve geçmiş hükümetlerin başarılarını anladık!..

Elektrik ve enerji meselesi çok önemli . Yarın da konu üzerinde durmaya devam edeceğim